Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

MHP’li Öztürk: Erdoğan ilk turda seçilir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Öztürk, gelecek yıl haziran ayında yapılacak olan seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanacağından ve Cumhur İttifakı’nın mecliste güçlü bir çoğunlukla temsil edileceğinden hiçbir şüphesi olmadığını söyledi.

ADANA-
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yurt genelinde başlattığı “Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” çerçevesinde Adana’da da Yüreğir ve Sarıçam İlçe Teşkilatlarının ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleştirildi. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Sözlü ve Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy’un da katıldığı toplantıda konuşan MHP MYK Üyesi Uğur Öztürk, muhalefetin kurgulanmış anketlerle halkı aldatmaya çalıştığını, bu şekilde milli iradeyi etkilemeye yönelik boş bir çaba içerisinde olduğunu kaydetti. Kurgu anketlerde kimi zaman yüzde 20’ye yaklaşan kararsız Cumhur İttifakı seçmeni yalanı ile algı operasyonu yapıldığını söyleyen Öztürk, “İşte asıl alicengiz oyunu burada başlıyor. Siparişle çalışan firmaların yayınladığı anketlerde kimi zaman yüzde 20’lere yaklaşan bir kararsız seçmen topluluğu olduğu ileri sürülmekte ve bu kararsız seçmenin tamamına yakınının da Cumhur İttifakı seçmeni olduğu iddia edilmektedir. Oyunun ikinci perdesinde ise bu sözde kararsız seçmenlerin oyları, partilerin kurgulanmış oy oranlarına göre oransal olarak dağıtılarak bir çeşit alicengiz oyunu ile kirli bir algı operasyonu yürütülmektedir” dedi.

“Geçici sıkıntıları fırsat bildiler”

Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin oylarına dokunmadan Cumhur İttifakı’na destek veren seçmenlerin bir kısmının önce kararsızlar kategorisine alınıp, sonra da oransal olarak tüm partilere dağıtıldığını söyleyen Öztürk, “İki yıllık pandemi süreci ve ardından ortaya çıkan Ukrayna-Rusya savaşı sonucu tüm dünyayı saran ekonomik sıkıntılardan kaçınılmaz olarak ülkemiz de etkilenmiştir. İşte bu geçici sıkıntıları fırsat bilen bir takım karanlık mahfiller ortaya koydukları algı operasyonu ile Cumhur İttifakı seçmenini etkilemek ve tersi istikamete yönlendirmek amacını gütmektedirler” diye konuştu.

“Muhalefetin memleket meselesi yok”

Uğur Öztürk, muhalefetin memleket meselesi olmadığını ifade ederek şöyle devam etti:
“Ezandan, bayraktan bana ne’, ‘Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de, Azez’de, El Bab’da, Libya’da, Karabağ’da ne işimiz var’ diyen CHP zihniyeti ve onun yancılarının İHA’lar, SİHA’lar, ‘TİHA’lar, S-400’ler, Milli Muharip Uçak projeleri, Milli Helikopter projesi, Milli Tank, Milli Gemi projeleri ve acil ihtiyaç duyduğumuz milli hava savunma projeleri başta olmak üzere savunma sanayiindeki gelişmelere olumlu bakması mümkün müdür. Yurt dışı terör operasyonları için Meclise getirilen teskerelere hayır oyu verenlerin, ‘Bu hükümet gitsin de kim gelirse gelsin’ diyenlerin, ‘Gerekirse HDP’ye de bakanlık verilebilir’ gevşekliğini gösterenlerin ülkemizin çok uzun süredir maruz kaldığı terör belasıyla mücadele etmesi, PKK’nın ve FETÖ’nün karşısında durması mümkün müdür? Tabii ki hayır.”

“Milletimiz, masa altına saklanan HDP’yi sobelemiştir”

Öztürk, “İşte feraseti yüksek bu millet sandığa gittiğinde Cumhur İttifakı’na rakip olamayacak, toplama zillet ittifakının ülkeyi yönetme ve hükümet etme ehliyetinin bulunmadığını mutlak suretle görecektir. Milletimiz, toplandıkları yuvarlak masa altına saklamaya çalıştıkları ve halkımıza göstermekten utandıkları gayrimeşru ortakları HDP’yi masa altında yakalamış ve sobelemiştir. Bu sefer mızrak çuvala sığmamıştır. Öyle ki CHP’li eski vekil Dursun Çiçek, aylar önce katıldığı bir canlı yayında ‘Millet İttifakı’nın seçimi kazanması durumunda Mecliste kanun çıkarmak, bütçeyi onaylatmak ve ülkeyi yönetebilmek için HDP’nin desteğine muhtaç olduğunu ve gerekirse bu desteği almak maksadıyla HDP’ye birkaç bakanlık verilebileceğini’ söylemiştir. Bu itiraf gibi açıklamadan da anlaşılacağı üzere zillet ittifakı, PKK’nın Meclisteki uzantısı HDP ile yan yana durmakta, onunla fikir ve eylem birliği içinde bulunmaktadır. Milletimiz bunun farkındadır ve bu ülkeyi daha güzel yarınlara ulaştırmak noktasında Cumhur İttifakı’nın alternatifinin olmadığını bilmektedir” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

İBB Meclisi’nde Edanur tartışması

İBB Meclisi Mayıs ayı oturumu Küçükçekmece’de İBB’nin çalışma yaptıktan sonra kapatmadığı su birikintisine düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer tartışmasıyla başladı. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa’nın verdiği önerge oy birliği ile kabul edilirken CHP Meclis Üyesi Elmas Arus’un, Edanur’un ve kardeşlerinin kimliğinin olmadığını söylemesi üzerine AK Parti Meclis Üyeleri tepki gösterdi.

Tuçe GÖLCÜ-Hadican EROL
İSTANBUL-İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Meclisi Mayıs Ayı 1’nci oturumu İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binasında yapıldı. Oturumun açılış konuşmasını yapan İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan’ın Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anması üzerine AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ve MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan tepki gösterdi. Söz alan Orkun Ayhan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mecliste anılmasının doğru bulmadıklarını ifade edince CHP’li Meclis Üyeleri masalara vurarak tepki gösterdi. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa, Küçükçekmece’de parkta hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer, hakkında soru önergesi verdi.

AKTAA: TOPLUM VİCDANI YARALANMIŞTIR

Soru önergesi ile ilgili konuşan Aktaa, “Mayıs ayı Anneler Günü’nün içinde bulunduğu bir ay. Bu önergeyi hazırlarken bir anne hassasiyetiyle sorularımı sorduğumu belirtmek isterim. Çünkü biz Menekşe Sahil plajında açılan o çukurda sadece bir evladımızı kaybetmedik. Ardından gün be gün yakından şahit olduğumuz ilgisizlik, acılı anne ve aileye karşı sosyal medyada yayılan söylem diliyle anneler olarak vicdanlarımız yaralandı. Çünkü vefat eden yavrumuz Edanur’un annesi yerinde bugün herhangi birimiz olabilirdik. Maalesef İstanbul’da geçtiğimiz haftalarda çok acı bir olay yaşandı. 26 Nisan 2024 Günü Küçükçekmece Menekşe Sahil Plajı’nda 5 yaşında bir evladımız göz göre göre hayatını kaybetti. İBB ekiplerinin kazı yapıp etrafını kapatmadığı su dolu çukura düşen Edanur, eğer çok basit önlemler alınsaydı bugün hayatta olabilirdi. Ardından acı olayla ilgili Küçükçekmece Başsavcılığı’nda başlatılan soruşturma kapsamında aralarında İBB İştiraki İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas’ın da bulunduğu 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ali Sukas ise ancak 6 Mayıs’ta teslim olmuş, serbest bırakılmıştır. Evladını kaybetmiş aile acılar içindeyken İBB Başkanı ya da yöneticilerinden 4 gün boyunca açıklama gelmemiştir, İBB Başkanı 5 yaşındaki Edanur’un hayatını kaybettikten 4 gün sonra paylaşım yaparak konuyu siyasete alet edenleri ‘utanarak izliyoruz’ demiştir. Ancak kendi paylaşımı da siyaset ve polemikle dolu söylemlerden ibarettir. Ayrıca sosyal medyada troller ve bazı gazeteci siyasetçilerin paylaşımlarında İBB’nin görevini yapmadığından hiç bahsedilmeden acılı anne hedefe konulmuştur. Edanur’un ailesi günlerce vicdan yaralayacak sözlerle aşağılanıp linç edilmiştir. Bir çocuk hayatını kaybetmişken söylenenler siyasi değil, insani ve vicdanidir. Toplum vicdanı yaralanmıştır” dedi.

“SORU ÖNERGEM İHMALİN SADECE TEKNİK DEĞİL İNSANİ VE VİCDANİ TARAFINDA SORGULAMAKTADIR”

Aktaa, “Bu vesileyle soru önergem ihmalin sadece teknik değil insani ve vicdani tarafında sorgulamaktadır. 1-Olayın yaşandığı bölgede İBB tarafından 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla ilgili mevzuat çerçevesinde ne gibi çalışmalar yapılmıştı? 2-İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu neden sorumlular cezasız kalmayacak paylaşımını Edanur’un vefat etmesinin ardından değil 4 gün sonra yapmıştır? İBB’nin açtığı çukura düşen evladımızın ailesine başsağlığı dilemek için neden 4 gün beklenilmiştir? Bu 4 günde ne olmuştur? Bunu insani olarak anlamakta zorlanıyorum. Bir açıklama bekliyorum. 3-Disiplin kurulu soruşturmasını tamamlamasına rağmen maalesef hala ihmali olanlar hakkında karar verilmemiştir. Sadece öneri kararı alınmıştır. Karar süreçleri neden bu kadar yavaş işlemektedir? 4-Neden yaklaşık 20 gündür sorumlu kimse belediyeden açığa alamamıştır? 5-İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukaş neden 26 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar teslim olmak için beklemiştir? Neden açılan çukurun etrafının kapatılmaması sorumluluğunun kendisinde olduğunu söyleyerek evlatlarını kaybeden ailenin yanına gitmemiştir? 6-İBB yönetimi Edanur evladımız ve 29 vatandaşımızın Beşiktaş’ta hayatını kaybetmesi gibi ihmalkarlık sebebiyle yaşanan can kayıplarına benzer acıların yaşanmaması için nasıl bir adım atıyor? Kontrol ve işleyiş süreçleri tekrar gözden geçiriliyor mu?” diye konuştu.

CHP’Lİ ARUS: BU ÇOCUKLARIN NEDEN KİMLİĞİ YOKTU?

CHP’li Meclis Üyesi Elmas Arus’un Edanur’un kimliği olmamasına değinmesiyle AK Parti’li meclis üyeleri tarafından tepkiyle karşılandı. Arus, “Edanur’un kimliği yoktu. Edanur 3 kardeş, üçünün de kimliği yoktu. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ilgili birimlerine, kaymakamlıklara, valiliklere onlarca kez kimlik için başvurularda bulunmuş fakat Edanur yoktu. Bu neye sebep oldu biliyor musunuz? Biraz önce sonucunu bahsettiğiniz şeye, Edanur’un ölümüne sebep oldu. Edanur kimliksiz olduğu için bir tane kampa gönderildi. Edanur’un annesi 2 buçuk aydır 3 çocuğundan ayrı kampta. 3 çocuğunun kimliği yok. O iki çocuğun, 5 yaşındaki çocuğun neden kimliği yok ? Hiç sormadınız mı? Edanur’u siz de fark edemeyecektiniz. Edanur o kuyuda olmasaydı üstünü kapatacaktınız. Edanur Türkiye’de yüzbinlerce dezavantajlı olan çocuklardan bir tanesi. Biz sizden ne bekliyoruz biliyor musunuz? Niçin annesinin kimliği yoktu, neden bununla ilgili bir soruşturma yapılmadı? Niye bu çocukların kimliği yoktu? Niye sonucu buna evrildi? Biz sizden bunu bekliyoruz. Bütün sorumlular için zaten araştırma yapılmış. Peki siz aile bakanlığından kime araştırma önergesi sundunuz? Kime, ‘Edanur’un annesi neden 2 buçuk aydır kampta çocuklarını sahipsiz bıraktı’, dediniz. Niye o çocuklar annesiz, babasız büyüyor demediniz?” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Dünya

Dışişleri Bakanlığından İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a tepki

Dışişleri Bakanlığı, “İsrail hükümetinin soykırım politikaları, artık hem Filistinlilere hem de İsraillilere yönelik bir tehdit haline gelmiştir” dedi.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlara ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği affedilmez suçları cesurca kınıyor. Türkiye, İsrail’in işlediği katliamı sona erdirmek için durmaksızın çaba harcıyor, İsrail’in uluslararası toplum tarafından izole edilmesi yönünde somut adımlar atıyor. Bazı İsrailli siyasetçilerin Türkiye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla saygısız biçimde hedef almasının gerçek nedeni budur” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada İsrail’in politikalarının hem Filistinlilere ve İsraillilere karşı bir tehdit haline geldiği belirtilerek, “Türkiye, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı ırkçı ve adaletsiz politikaları gündeme taşımaya devam edecek. Filistinliler kendi ülkelerinde, kendi devletlerine sahip olana dek bu haklı davayı savunacağız” denildi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah Partili Konakçı: Engelli maaşları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Davut Konakçı, “Engelli vatandaşlarımızın en azından normal bir yaşantıya sahip olmaları için engelli maaşları ve bakım aylıkları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır” dedi.

ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Engelli Vatandaşlar Birim Başkanı Davut Konakçı, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu. Konakçı açıklamasında, “Engelli ve bakım maaşlarının düşük olması ve bu maaşların tespitinde aile gelirinin ölçü olarak kullanılması sonucunda birçok ağır engelli vatandaşlarımızın kendisinin ve beraber yaşadığı aile fertlerinden birinin üzerine kayıtlı araç veya herhangi bir gayrimenkul olması veyahut da geliri olması durumunda maaşlarının kesilmesi birkaç yıldır yapılan bir uygulamadır. Devletimiz burada açlık sınırının 17 bin 725 lira olduğu bir ortamda zaten açlık sınırının 4/1 ve 7/1 oranında verdiği maaşı da keserek engelliye ‘sadece karnını doyur, sana fazlası yasak’ demektedir. Nitekim geçtiğimiz günlerde yaşlı bir babanın, 50 yaşındaki engelli kızını öldürerek kendisinin de intihar ettiği basına yansımıştır. İnsanımızı bu şekilde çaresizliğe sürüklerken 3 yerden 5 yerden maaş olan bürokratların, aylık 1,5 milyon ve civarında maaş alan genel müdürlerin her gün konforu artırılmakta, yeni kazanç kapıları sağlanmaktadır. Engelli vatandaşlarımızın en azından normal bir yaşantıya sahip olmaları için engelli maaşları ve bakım aylıkları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır” diye konuştu.

Yeniden Refah Partisi olarak 31 Mart seçiminde kazandıkları 63 belediyede engellilerle ilgili yapacakları hizmetlere de yer veren Konakçı, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Belediyelerimiz tarafından engellilere yönelik olarak yapılacak olan hizmetlerde, belediyelerimizde çalışan ve engellileri temsil eden meclis üyesi veya dernek üyelerinden danışmanlık hizmeti alınacak ve hizmetler engelliler için en iyi seviyeye çıkarılacaktır. Mevcut trafik ışıkları ve toplu taşıma araçlarında sesli anons sistemleri olacak, mevcut parklar ve bahçeler engellilerin erişilebilirliğini sağlayacak şekilde düzenlenecek, tüm kamu binalarında erişilebilirlik tedbirleri alınacak ve engelsiz ulaşım araçları temin edilecek, kaldırım ve yaya geçitleri engellilere uygun hale getirilecek ve kamu hizmetlerine dair tüm web siteleri engellilerin kolay kullanımına uygun hale getirilecektir. Spor yapmak isteyen engelli vatandaşlarımız için belediyelerimiz tarafından her türlü malzeme temini ve spor alanları oluşturularak, belediyemiz sponsorluğunda engelli spor kulüpleri kurulacak, engelli vatandaşlarımızın rehabilitelerini sağlayacak belediye rehabilitasyon merkezleri ve rehabilite alanları oluşturulacaktır. İktidara geldiğimizde engelli istihdamındaki oran değişikliğini yaparken; 81 ilde 181 fabrika yatırımı projelerimiz ile birlikte çalışanlarının yüzde 90’ını engelli vatandaşlarımızın oluşturduğu, bilhassa engelli vatandaşlarımızın engeline binaen kullanacakları aparat ve malzemelerin üretimini yapacak fabrikalar kurarak engelli vatandaşlarımızın iş, istihdam problemini ortadan kaldırmak ve aynı zamanda ihracat ürünleri üretimi ile ekonomiye katkı sağlamalarına imkân tanıyacağız. Bu projeleri gerçekleştirmeye muktedir olan tek iktidarın milli görüş iktidarı olacağı ortadadır. Yeniden Partisi olarak engelli vatandaşlarımıza yönelik olan projelerimizi, mevcut hükümetin talebi halinde kendilerine sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Yılın 6 günü değil 365 günü engelli vatandaşlarımızın yanında olacağımıza söz veriyoruz. Bu vesile ile 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle tüm engelli vatandaşlarımızın haftalarını kutlar, sağlık ve afiyetler temenni ederim. Engelsiz bir Türkiye’ye kavuşmak ümidiyle.” (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.