Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

Gelin kaynana kavgası film oldu

Gelin Kaynana çekişmesini konu eden ve başrollerini Algı Eke ve Alper Saldıran’ın paylaştığı Sil Baştan Kaynanam filmi vizyona giriyor.

İSTANBUL-Sil Baştan Kaynanam filmi 9 Aralık’ta vizyona giriyor. Oğlunu paylaşmak istemeyen bir annenin gelini ile olan çekişmesinden yola çıkan filmin hikayesinde; gelin, kaynana, damat ve dünürlerin yaşadıkları komik bir dille anlatan filmin başrollerini Algı Eke ve Alper Saldıran’ın paylaşıyor.

Yapımcılığını Vahdet Erdoğan’ın yaptığı filmde Zeynep Eronat, Asuman Dabak, Ünal Yeter, Hakan Bulut, Ömer Kurt, Yeşim Dalgıçer, Gökçe Özyol, Barış Başar, Irmak Aydın, Elif Melda Yılmaz, Billur Yılmaz, Emir Sefa Yıldırım gibi sevilen oyuncular yer alıyor. Yönetmen koltuğunda Raşit Çelikezer’in oturduğu film Sivas’ta çekildi.

“Küçük büyük izleyen herkes kendinden bir şeyler bulacak ve çok gülecek”

Sil Baştan Kaynanam filminin yapımcısı Vahdet Erdoğan, “ Filmde ülke insanının hiç de yabancı olmadığı Gelin Kaynana çekişmesi çok komik şekilde anlatılıyor. Gelin kaynana kavgasında arada kalan ise damat oluyor. Küçük büyük herkes kendinden bir şeyler bulacak ve çok gülecek. Sektöre ilk girdiğimizde Anadolu’da yaşanan gerçek hikayeleri Yeşilçam tarzında perdeye aktarmak istediğimizi söylemiştik. Muhteşem bir ekiple çalıştık, filmi 3-4 kez izledim ve çok inanıyorum filmimize. Bu filmimizle de ilk filmimizde olduğu gibi önce sinemada, sonra da televizyon ve dijital platformda izlenme rekorları kıracağımızı düşünüyorum” dedi.

“Bütün Sivas’lı gardaşlarımızı ve herkesi filme bekliyoruz”

Başrol oyuncularından Alper Saldıran “Düşündüğümde hep sette beklemediğimiz anda attığımız kahkahalar geliyor aklıma. Filmimiz için romantik anları da olan bir komedi diyebiliriz. Son günlerde yaşanan tatsızlıklara bir pansuman yapacağımızı düşünüyorum. Bütün Sivaslı gardaşlarımızı ve herkesi filme bekliyoruz” dedi.

Algı Eke ise “Bütün filmimiz Sivas’ta çekildi. Çok tatlı, romantik bir komedi hikayemiz var. Romantik komedi genelde metropollerde çekiliyor ama Barış Başar ve Ünal Yeter Sivas’ta nasıl olur üzerinden gittiler. Çekimlerden ve yaşadıklarımızdan çok mutluyum ve umutluyum. Umarım her şey çok güzel olur” şeklinde konuştu.

Yeşim Dalgıçer, “Ekip olarak daha önceden birbirimizi tanıyoruz. Algı’yla iki filmdir abla kardeşi oynuyoruz. Çok güzel bir durum komedisi ve sıcacık bir aile hikayesi. İzleyicinin kendisinden bir şey bulacağına inanıyorum” diyerek samimiyet vurgusu yaptı.

Kadro ve senaryoya dikkat çeken Yönetmen Raşit Çelikezer, “Çok güçlü bir kadrom ve iyi senaryom vardı. Sivas bize çok yardım etti, 2 binin üzerinde Sivaslı filmimizde oynadı. Yardımcı oyuncu hiç götürmedik. Beklediğimizin çok üstünde bir ortamla ve coğrafyayla karşılaştık. İnşallah devamı nasip olur” cümleleriyle tüm Sivaslılara teşekkür etti.

Sivas halkının filme sahip çıktığını belirten Gökçe Özyol, “Çok keyifle çalıştık, Sivas’ı gördük ve lezzetlerini tattık. Çok mutluyuz” derken, aslen Sivaslı olan Ömer Kurt, “Güzel bir Sivas filmi oldu. Sivas’ın gelin kaynana ilişkileri, örfü- adetini yansıttık. Tek temennimiz seyircinin beğenmesi. Ben orijinal Sivaslı’yım, şive yapmama gerek kalmadı” diye konuştu.

Kültür Sanat

DHA’ya Yılın Haber Ajansı ödülü

İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği 8’inci Türkiye Marka Zirvesi’nde Demirören Haber Ajansı (DHA) ‘Yılın Haber Ajansı’ olurken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.

Murat DELİKLİTAŞ-Mustafa Mert KARACA
İSTANBUL-İstanbul İş İnsanları Derneği tarafından düzenlenen 8’inci Türkiye Marka Zirvesi ödül töreni, dün akşam İstanbul’da gerçekleşti. Tören öncesi, ‘İhracatın Yol Haritası’ ve ‘Markalar Konuşuyor’ başlıklı iki panelin yapıldığı zirveye iş, sanat, basın ve cemiyet dünyasından yaklaşık 400 kişi katıldı.

ÖDÜLÜ DHA ÇALIŞANLARI ADINA ALIYORUM 

Türkiye Marka Zirvesi ile ilgili tanıtım ve konuşmaların yapılmasının ardından gerçekleşen törende, Demirören Haber Ajansı’na ‘Yılın Haber Ajansı’ ödülü verilirken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.DHA ve CNN Türk adına ödülleri alan DHA Genel Müdürü Celal Korkut, “Biz Demirören Haber Ajansı olarak, Türkiye’nin en ücra köşesine yayılan haber ağımızda, en nitelikli, en doğru haberi, en hızlı şekilde yayıncı kuruluşlara yetiştirmeye çalışıyoruz.

İşimizi de en iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Bizi ödüle layık gören Türkiye Marka Zirvesi’ne çok teşekkür ederiz. Ödülü, büyük bir özveriyle çalışan DHA çalışanları adına alıyorum” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in ‘Kültür Sanat Özel Ödülü’, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün ‘Türkiye’de Yılın Mutlu Şehri’ ödülünü aldığı törende, toplamda 52 kurum ve kişiye ödül dağıtıldı. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için sahneye çıkan şarkıcı Demet Sağıroğlu, mini bir konser vererek sevilen şarkılarını seslendirdi.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.