Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Araba almak isterken 15 yıllık birikiminden oldu

İstanbul’da araba almak isteyen vatandaş, 400 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı. 15 yıllık birikimini kaybettiğini belirten Sinan Gün, “Akıl almaz bir şekilde tuzağa düştüm” dedi.

Armağan Yılmaz – Hacer İnci
İSTANBUL-
Akıl almaz dolandırıcılık olayı İstanbul-Bitlis hattında yaşandı. İnternetteki araç satış ilanlardan birini kopyalayarak kendine yeni bir ilan oluşturan dolandırıcı, İstanbul’da yaşayan Sinan Gün isimli minibüsçüyü tuzağına düşürdü. İnternetten bulduğu aracı almak için Aydın Bozkul ismini kullanan dolandırıcı ile irtibata geçen Sinan Gün, aracı almak için 400 bin TL karşılığında anlaştı. Şahıs bu arada Sinan Gün’e satmayı vaat ettiği aracı gerçek sahibi olan Bitlis’te yaşayan Abdullah Çelik ile telefonda görüşerek, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Dolandırıcı, hem Sinan Gün hem de aracın gerçek sahibi Abdullah Çelik ile ayrı ayrı görüşerek anlaştı.

İstanbul’dan yola çıkan Sinan Gün, uçakla önce Van’a, oradan da karayoluyla Bitlis otogarına gitti. Otogarda Gün’ü aracın gerçek sahibi Abdullah Çelik karşıladı. Ekspere giden ikili, ardından satış işlemleri için notere geçti. Bu sırada hem Sinan Gün hem de Abdullah Çelik ile ayrı ayrı görüşen dolandırıcı, ikisinden de satış rakamını gizli tutmasını istedi. Aracı beğenen Gün, satıcısı Çelik ile birlikte notere geçti. Burada evraklar hazırlandıktan sonra Sinan Gün, dolandırıcının attığı IBAN numarasına 400 bin TL gönderdi. Dolandırıcı, mesai saatinin bitimine kadar Sinan Gün’e paranın bir kısmının hesaba düşmediğini söyleyip oyaladı. Aracı Çelik’ten 600 bin TL’ye alan şüphelinin aynı aracı Sinan Gün’e 400 bin TL’ye satacağı ortaya çıkınca da her ikisi de dolandırıldıklarını anladı. Bunun üzerine Gün ve Çelik savcılığa gidip şikayetçi oldu.

Sıra dışı dolandırıcılık hikayesini anlatan Sinan Gün, “Satış sitesinde 2020 model bir araç buldum. Bitlis’te havaalanı olmadığından dolayı Van’a, oradan da Bitlis’e geçtim. Dolandırıcı aracın gerçek sahibini beni alması için otogara gönderdi. Ben arabayı görüp emin olduktan sonra ekspertize gittik. Oradaki işlemlerden sonra sıra satışa geldi. Arabanın gerçek sahibi de dolandırıcıyla iletişim halindeymiş. İkimizi de dolandırıyordu ama ikimizin de birbirimizden haberi yoktu. İkimize de ticareti gizli tutmamızı söylüyordu. Noterde işlemler için kimlikler alındı. Saat 15.15’te dolandırıcı bana hesap numarası attı. Aracın satışı için 400 bin TL’ye anlaşmıştık. Hesabımdan gönderebileceğim miktar 300 bin TL olduğu için dolandırıcıya onu gönderdim. Gerçek sahibi de dolandırıcıdan para bekliyormuş. 10 dakika sonra 300 bin TL’nin hesaba düştüğünü, diğer 100 bin TL’yi atmamı söyledi. Abim kalan 100 bin TL’yi attı ama dolandırıcı paranın düşmediğini söyledi. Galiba havuza düştü, bankayı arayacağım dedi” şeklinde konuştu.

“Akıl almaz bir şekilde tuzağa düştüm”

Parayı gönderdikten sonra noterde dolandırıldığını anladığını söyleyen Gün, “17.00’a çeyrek kalaya kadar bekletti. Banka ve noterin kapanma saatine, aynı zamanda cuma gününe denk getirdi. Akıl almaz bir şekilde tuzağa düştüm. Daha sonra işlemler uzayınca arabanın gerçek sahibi dolandırıcıdan para beklediğini söyleyip ne yaptığımızı sordu. Ben de durumu anlatıp, toplamda 400 bin TL gönderdiğimi söyledim. Aracın gerçek sahibi olan Abdullah Çelik, Aydın Bozkul’un aracı ondan 600 bin TL’ye aldığını, bana nasıl 400 bin TL’ye verdiğini sorunca dolandırıldığımızı anladık. Sonra Bitlis Güroymak Başsavcılığı’na gidip gerekli işlemleri yaptıktan sonra şikayette bulunduk. Sonra ilçe karakoluna gittik” dedi.

Asayiş

Arazi anlaşmazlığında 2 komşusunu öldürüp, 1’ini de yaralayan sanığa 53 yıl hapis

Bartın’da, Akbaba köyünde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada, pompalı tüfekle 2 komşusunu öldürüp 1’ini de yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan Aydın Ergün (62), karar duruşmasında yaptığı savunmada, “Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından boğuşmalar esnasında olay gerçekleşti” dedi. Mahkeme heyeti, Ergün’ün olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezada alt sınırdan indirim uygulayarak 53 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Ayhan ACAR
BARTIN-Olay, 2022 Eylül ayında Akbaba köyünde meydana geldi. Köyde yaşayan Aydın Ergün, arazi anlaşmazlığı nedeniyle aralarında husumet olan komşuları Mustafa Akçora (52), eşi Fatma Akçora (55) ve kardeşi Musa Akçora (43) ile evinin önünde karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle Ergün, evden getirdiği pompalı tüfekle Mustafa Akçora ile eşi ve kardeşinin baş ve göğüs bölümlerine ateş etti. Saldırıda Fatma ve Musa Akçora hayatını kaybetti, Mustafa Akçora ise ağır yaralandı. Aydın Ergün, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ergün hakkında Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ suçlamasıyla 2 kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Olayla ilgili davanın 8’inci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karar duruşmasına, tutuklu sanık Aydın Ergün, taraf yakınları ve avukatları katıldı. Duruşmada müşteki olarak bulunan Musa Akçora’nın kızı Nazan Akçora, Aydın Ergün’ün ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkiline olay sırasında 5 kişinin saldırdığını, müvekkilinin öldürme kastının olmadığını söyleyerek, eylemin meşru müdafaa sınırlarında kaldığını belirtip, tahliye istedi.

‘5 KİŞİ SALDIRDIĞINDA HAVAYA ATEŞ ETTİM, HER ŞEY ONDAN SONRA OLDU’

Mahkeme başkanını son sözlerini sorduğu sanık Aydın Ergün, “Olay günü kasten 5 kişi beni öldürmek üzere canice darbettiler. Ben 64 yaşındayım, 5 insan benim kapıma gelip beni çekiştirerek ve beni darbettikleri sırada kendimi savunmak için dermanım kalmamıştı. Ben şeker ve prostat hastasıyım. Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Sonra kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, olayı önlemek için silahımı havaya ateşlemek ve korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından o arada boğuşmalar esnasında olaylar gerçekleşti. Ben yüce adaletimize sığınarak, güvenerek, sizlerin vereceği karara saygı duyuyorum. Boynum kıldan incedir” dedi.

MAHKEME HEYETİ, HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNİ ALT SINIRDAN UYGULADI

Mahkeme heyeti daha sonra kararı açıklayarak olayın meşru müdafaa sınırlarında kalmadığını belirterek, olayın vahameti, sanığın pişmanlığının yeterli görülmemesi ve olayın toplumda uyandırdığı infiali değerlendirerek takdiri indirimi uygulamadı. Mahkeme, haksız tahrik indiriminin ise alt sınırdan uygulandığını açıklayarak, Musa Akçora’ya yönelik kasten öldürme eylemi için 18 yıl, Fatma Akçora’ya yönelik öldürme eylemi için 24 yıl, Mustafa Akçora’ya yönelik eylemin de öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilerek 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 53 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, kararın açıklanmasının ardından sanık yakınları mahkeme salonunda ağladı.

Okumaya devam et

Asayiş

Beylikdüzü’nde hastane odasında hemşire ölü bulundu

Beylikdüzü‘nde bir hastanenin yoğun bakımında yatan dedesinin yanında refakatçi olarak kalan 24 yaşındaki hemşire Selen Bilgin hastanedeki bir odada ölü olarak bulundu. Selen Bilgin’in, erkek arkadaşı olduğu öğrenilen Doktor Fatih A. tarafından koluna enjekte edilen ilaç sonrasında hayatını kaybettiği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Doktor Fatih A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 Oğuzhan UYSAL- Vehbi Demir
İSTANBUL-Olay, geçtiğimiz hafta Beylikdüzü‘nde özel bir hastanede meydana geldi. Bir hastanede hemşire olarak çalışan Selen Bilgin (24), başka bir özel hastanenin yoğun bakımında kalan dedesinin yanına refakatçi olarak gitti. İddiaya göre hastanenin yoğun bakım doktoru olan Fatih A. ile hemşire Selen Bilgin’in bir süredir arkadaş oldukları öğrenildi. Genç hemşire Selen Bilgin, pazartesi sabaha karşı hastanedeki bir odada hareketsiz şekilde bulundu. Hemşire Bilgin, hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

İLAÇ DOKTORUN CEBİNDEN ÇIKTI

Şüpheli olarak değerlendirilen ölüm için başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Hemşire Selen Bilgin’in koluna enjekte edildiği iddia edilen ilaç odada bulunamadı. Yapılan incelemenin ardından ilacın ampulü Doktor Fatih A.’nın cebinde bulundu.

“SABAH SELEN’İN YÜZÜ MORARMIŞTI”

İfadesi alınan Doktor Fatih A. Selen Bilgin’le arkadaş olduklarını ve aralarında ilişki olduğunu ifade ederek, olay gecesi başı ağrıdığı için ağrı kesici ilacı damar yolu açarak verdiğini söyledi. Sabah uyandığında Selen’i yüzü morarmış olarak bulduğunu iddia eden Doktor Fatih A., ameliyat öncesi kullanılan ilacı ise Selen’in enjekte ettiğini söyledi.

SAVCI TUTUKLAMA TALEP ETTİ, MAHKEME SERBEST BIRAKTI

Şüpheli olarak ifadesi alınan Doktor Fatih A. tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sulh ceza hakimliği Doktor Fatih A. hakkında adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu 1 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi.

ANKARA-Güler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi. Bakan Güler, “Kahraman silah arkadaşımız, 17 Mayıs 2024 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.