Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Boşanmak isteyen karısını kaçırarak işkence eden cani koca ve ailesine hapis cezası

Sultanbeyli’de, boşanma aşamasında olduğu eşi Ceylan Yıldırım’ı, kaçırarak Kavacık’ta götürdükleri bir evde işkence yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan Ersin Yıldırım ve ailesinin yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, Ersin Yıldırım’ı ve abisini 2 ayrı suçtan 16’şar yıl 4’er ay hapse çarptırdı.

Sultanbeyli’de, boşanma aşamasında olduğu eşi Ceylan Yıldırım’ı, kaçırarak Kavacık’ta götürdükleri bir evde işkence yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan Ersin Yıldırım ve ailesinin yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, Ersin Yıldırım’ı ve abisini 2 ayrı suçtan 16’şar yıl 4’er ay hapse çarptırdı.
Sultanbeyli’de 11 Mayıs 2020 tarihinde meydana gelen olayda iddiaya göre, Ersin Yıldırım ve ailesi, boşanma aşamasında olduğu 2 çocuğunun annesi eşi Ceylan Yıldırım’ı (25) zorla siyah bir minibüse bindirerek Kavacık’a bir eve götürdü. Elleri ve ayakları plastik kelepçe ile bağlanan genç kadın, eşi ve eşinin kardeşi tarafından saatlerce darp edildi. Kamera görüntülerinden siyah minibüsün plakasını tespit ederek, GPS kayıtlarından minibüsün yerini belirleyen polis ekipleri, genç kadının alıkonulduğu adrese operasyon düzenledi. Darp edilen talihsiz kadın, evde ağır yaralı olarak bulunurken, eşi Ersin Yıldırım ve amcası Sait Yıldırım ile genç kadının kaçırıldığı minibüste oldukları tespit edilen Ersin Yıldırım’ın kardeşleri Ali Yıldırım, Dilek Yıldırım ve Burhan Yıldırım gözaltına alındı. Olayın ardından Ersin Yıldırım ve 4 akrabası hakkında dava açıldı. 1 yıl süren yargılama sonucunda dava karara bağlandı.
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Ersin Yıldırım ve Burhan Yıldırım ile tutuksuz sanıklar Sait Yıldırım, Ali Yıldırım, Dilek Yıldırım katıldı. Mağdur Ceylan Yıldırım ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Şikayetçi olmadı


Duruşmada söz alan mağdur Ceylan Yıldırım, “Çocuklarım perişan durumdadır. Eşim Ersin’in beraatine karar verilsin. Burhan’ın da bu olayla bir ilgisi yoktur. Onun da beraatine karar verilsin. Sanıklardan davacı ve şikayetçi değilim” dedi.
Duruşmada söz alan mağdur Ceylan Yıldırım’ın babası Azmi Sakallı ise, “Kızım olan mağdur Ceylan, tehdit edildiği için şikayetten vazgeçmiştir. Bana, sanıkların avukatı ne derse o şekilde beyanda bulunmak zorunda olduğunu söyledi. Kızımın ilk beyanlarının esas alınmasını talep ederim. Kızım şu an benimle birlikte yaşıyor. Çocuklar ise babaannesinin yanındadır. Şikayetim devam etmektedir. Sanıkların hepsinin tutuklanmasını ve cezalandırılmasını talep ederim” dedi.
Son sözü sorulan tutuklu sanık Ersin Yıldırım ise, “Suç işleme kastım yoktur. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim. Takdir mahkemenindir” diye konuştu.

16 yıl 4 buçuk ay hapis cezası


Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ersin Yıldırım’ı, “eşe karşı silahla kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” ve “eşi olan mağdura karşı, birden fazla kişi ile birlikte iştirak halinde, silahla ve cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından toplamda 16 yıl 4 buçuk ay hapse çarptırdı. Diğer tutuklu sanık abisi Burhan Yıldırım ise, “İştirak halinde silahla kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” ve “Birden fazla kişi ile birlikte iştirak halinde, silahla ve cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından toplamda 16 yıl 4 buçuk ay hapse mahkum edildi.

Cezada indirim uygulanmadı


Ersin Yıldırım’ın kardeşleri olan tutuksuz sanıklar Dilek Yıldırım ve Ali Yıldırım hakkında, “İştirak halinde silahla kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “Birden fazla kişi ile birlikte iştirak halinde, silahla ve cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından toplamda 11 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Amcası Sait Yıldırım (65) ise, “İştirak halinde silahla kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçuna yardım etme”, “Birden fazla kişi ile birlikte iştirak halinde, silahla ve cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna yardım etme” suçlarından toplamda 5 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların kişiliği, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranışlarını dikkate alan mahkeme, takdiri indirim sebebi sayılabilecek hiçbir unsurun tespit edilmemesi gerekçesiyle cezalarda herhangi bir indirim yapmadı.
Öte yandan, Ceylan Yıldırım’ın kaçırılma anına ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, 4 kişinin koşarak genç kadını yakaladıkları ve zorla minibüse bindirdikleri görülüyor.

Asayiş

Arazi anlaşmazlığında 2 komşusunu öldürüp, 1’ini de yaralayan sanığa 53 yıl hapis

Bartın’da, Akbaba köyünde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada, pompalı tüfekle 2 komşusunu öldürüp 1’ini de yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan Aydın Ergün (62), karar duruşmasında yaptığı savunmada, “Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından boğuşmalar esnasında olay gerçekleşti” dedi. Mahkeme heyeti, Ergün’ün olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezada alt sınırdan indirim uygulayarak 53 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Ayhan ACAR
BARTIN-Olay, 2022 Eylül ayında Akbaba köyünde meydana geldi. Köyde yaşayan Aydın Ergün, arazi anlaşmazlığı nedeniyle aralarında husumet olan komşuları Mustafa Akçora (52), eşi Fatma Akçora (55) ve kardeşi Musa Akçora (43) ile evinin önünde karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle Ergün, evden getirdiği pompalı tüfekle Mustafa Akçora ile eşi ve kardeşinin baş ve göğüs bölümlerine ateş etti. Saldırıda Fatma ve Musa Akçora hayatını kaybetti, Mustafa Akçora ise ağır yaralandı. Aydın Ergün, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ergün hakkında Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ suçlamasıyla 2 kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Olayla ilgili davanın 8’inci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karar duruşmasına, tutuklu sanık Aydın Ergün, taraf yakınları ve avukatları katıldı. Duruşmada müşteki olarak bulunan Musa Akçora’nın kızı Nazan Akçora, Aydın Ergün’ün ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkiline olay sırasında 5 kişinin saldırdığını, müvekkilinin öldürme kastının olmadığını söyleyerek, eylemin meşru müdafaa sınırlarında kaldığını belirtip, tahliye istedi.

‘5 KİŞİ SALDIRDIĞINDA HAVAYA ATEŞ ETTİM, HER ŞEY ONDAN SONRA OLDU’

Mahkeme başkanını son sözlerini sorduğu sanık Aydın Ergün, “Olay günü kasten 5 kişi beni öldürmek üzere canice darbettiler. Ben 64 yaşındayım, 5 insan benim kapıma gelip beni çekiştirerek ve beni darbettikleri sırada kendimi savunmak için dermanım kalmamıştı. Ben şeker ve prostat hastasıyım. Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Sonra kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, olayı önlemek için silahımı havaya ateşlemek ve korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından o arada boğuşmalar esnasında olaylar gerçekleşti. Ben yüce adaletimize sığınarak, güvenerek, sizlerin vereceği karara saygı duyuyorum. Boynum kıldan incedir” dedi.

MAHKEME HEYETİ, HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNİ ALT SINIRDAN UYGULADI

Mahkeme heyeti daha sonra kararı açıklayarak olayın meşru müdafaa sınırlarında kalmadığını belirterek, olayın vahameti, sanığın pişmanlığının yeterli görülmemesi ve olayın toplumda uyandırdığı infiali değerlendirerek takdiri indirimi uygulamadı. Mahkeme, haksız tahrik indiriminin ise alt sınırdan uygulandığını açıklayarak, Musa Akçora’ya yönelik kasten öldürme eylemi için 18 yıl, Fatma Akçora’ya yönelik öldürme eylemi için 24 yıl, Mustafa Akçora’ya yönelik eylemin de öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilerek 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 53 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, kararın açıklanmasının ardından sanık yakınları mahkeme salonunda ağladı.

Okumaya devam et

Asayiş

Beylikdüzü’nde hastane odasında hemşire ölü bulundu

Beylikdüzü‘nde bir hastanenin yoğun bakımında yatan dedesinin yanında refakatçi olarak kalan 24 yaşındaki hemşire Selen Bilgin hastanedeki bir odada ölü olarak bulundu. Selen Bilgin’in, erkek arkadaşı olduğu öğrenilen Doktor Fatih A. tarafından koluna enjekte edilen ilaç sonrasında hayatını kaybettiği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Doktor Fatih A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 Oğuzhan UYSAL- Vehbi Demir
İSTANBUL-Olay, geçtiğimiz hafta Beylikdüzü‘nde özel bir hastanede meydana geldi. Bir hastanede hemşire olarak çalışan Selen Bilgin (24), başka bir özel hastanenin yoğun bakımında kalan dedesinin yanına refakatçi olarak gitti. İddiaya göre hastanenin yoğun bakım doktoru olan Fatih A. ile hemşire Selen Bilgin’in bir süredir arkadaş oldukları öğrenildi. Genç hemşire Selen Bilgin, pazartesi sabaha karşı hastanedeki bir odada hareketsiz şekilde bulundu. Hemşire Bilgin, hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

İLAÇ DOKTORUN CEBİNDEN ÇIKTI

Şüpheli olarak değerlendirilen ölüm için başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Hemşire Selen Bilgin’in koluna enjekte edildiği iddia edilen ilaç odada bulunamadı. Yapılan incelemenin ardından ilacın ampulü Doktor Fatih A.’nın cebinde bulundu.

“SABAH SELEN’İN YÜZÜ MORARMIŞTI”

İfadesi alınan Doktor Fatih A. Selen Bilgin’le arkadaş olduklarını ve aralarında ilişki olduğunu ifade ederek, olay gecesi başı ağrıdığı için ağrı kesici ilacı damar yolu açarak verdiğini söyledi. Sabah uyandığında Selen’i yüzü morarmış olarak bulduğunu iddia eden Doktor Fatih A., ameliyat öncesi kullanılan ilacı ise Selen’in enjekte ettiğini söyledi.

SAVCI TUTUKLAMA TALEP ETTİ, MAHKEME SERBEST BIRAKTI

Şüpheli olarak ifadesi alınan Doktor Fatih A. tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sulh ceza hakimliği Doktor Fatih A. hakkında adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu 1 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi.

ANKARA-Güler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi. Bakan Güler, “Kahraman silah arkadaşımız, 17 Mayıs 2024 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.