Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

AK Parti Hatay Milletvekili Özel’den Sözcü TV’ye tepki

AK Parti Hatay Milletvekili Abdülkadir Özel, Hatay’ın Belen ilçesinde çıkan yangınla ilgili provokatif yayın yaptığı gerekçesiyle Sözcü TV’ye tepki gösterdi.

Veysel Korkmaz – Onur Erden
HATAY-
AK Parti Milletvekili Abdülkadir Özel, Belen’de çıkan orman yangını ile ilgili bölgede gerçekleştirilen canlı yayında ‘devlet bölgede yok’ algısı yapmak istediğini belirttiği Sözcü TV muhabirine tepki gösterdi. Özel, “Hanımefendi ben AK Parti Hatay Milletvekiliyim. Orman teşkilatı burada, uçaklar burada, yapmayın Allah aşkına ya” diyen Özel, “Bu nasıl bir iftira. Bakın buradayım, ben Hatay Milletvekiliyim. İskenderun Bölge Müdürü burada” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Özel, İhlas Haber Ajansı’na konu ile ilgili özel açıklamalarda bulundu. Özel, “Her afette, her yangında bu kötücül dili, bu karamsar ve hakikaten manipülatif yaklaşımı görüyoruz” dedi.

Milletvekili Özel, ihbar alınır alınmaz yangına hemen müdahalede bulunulduğunu belirterek, “Bir yangın afetiyle karşı karşıya kaldık. Dünden beri ihbar alınır alınmaz Orman Bölge Müdürlüğü dakikalar içerisinde hava araçlarımız ve arazözlerimiz hemen yangına müdahale ettiler. Gerçekten büyük bir özveriyle, kahramanlıkla, hem orman teşkilatımızın çalışanları, hem itfaiye erlerimiz, hem de ilçe belediyelerimizin çalışanları büyük bir gayretle vatandaşlarımızla, gönüllü kuruluşlarımızla bu yangını söndürmeye gayret ettik. Ben de bu çalışmalara katıldım. Çok şükür bugün bu saatleri itibarıyla büyük ölçüde yangın kontrol altına alındı. Onlarca hava aracı ve uçağımız yine yüzlerce personelimiz, arazözümüz gerçekten ve iş makinemiz yine deprem dolayısıyla sahada bulunan hem devletimize ait hem özel yüklenicilere ait bütün araçlar sevk ve idare edildi” diye konuştu.

“Burada devlet yok algısı oluşturmaya çalıştı”

Özel, Sözcü TV’nin ‘devlet yok’ algısı yapmak istediğine değinerek, “Orada mahalle muhtarlarımız, orada yaşayan sakinlerimiz kendi imkanlarıyla bir taraftan yangına müdahale ederken dakikalar içerisinde zaten hem havadan müdahale edildi hem de orman teşkilatımıza ait arazözler yangının bulunduğu yere geldiler ve çok şükür yangın kısa bir süre içerisinde o noktadaki yangın da kontrol altına alındı. Tesadüf biz oradayken yani yine çalışmaları sevkle idare ederken, ben de aynı zamanda oranın bir sakiniyim. O mahallede ikamet ediyorum. Bir televizyon kanalı, Sözcü SZC TV. SZC yazan bir kanalın muhabiri olduğunu düşündüğüm bir hanımefendi ve yanında kameraman bir arkadaş bizim yangını söndürme çalışmalarımız devam ederken öbür taraftan uçaklarımız ve helikopterimiz havada hareket halindeyken işte burada şayet nöbet tutmamış olsalardı köylüler, kendi problemleriyle afetle baş başa kalacaklardı. Ve nöbet tuttukları için, teyakkuz halinde oldukları için çıkan kıvılcımı anında müdahale ettiler. Yangın büyümedi. Efendime söyleyeyim ‘burada devlet yok’ algısı oluşturmaya çalıştı. Bir defa oradaki bütün mahallelerimizde oturan sakinlerimiz tabii ki teyakkuz halindedir. Devletinin yanındadır. Bütün kurum ve kuruluşların çalışanlarıyla beraber özverili bir şekilde yangın söndürme çalışmalarına iştirak etmektedir. Bu devlet hepimizin nihayetinde. Ormanlar da hepimizin. Ben de orada dedim ki ‘hanımefendi neden öyle bir algı operasyonu yapıyorsunuz?’ Bunu mealen söylüyorum. Tam hatırlamıyorum ne söylediğimi. ‘Ya bakın ben milletvekiliyim, Hatay Milletvekiliyim, buradayım. Ve uçaklar havada, helikopter havada. Şu anda hortum da orman teşkilatının hortumu ve arazözle biz buradaki yangına müdahale ediyoruz. Orman İşletme Müdürümüz oradaydı olay esnasında. Bu devlet burada yok algısı yaptıklarında Orman Şube Müdürü orada. Şef orada, işletme müdür yardımcısı orada. Farklı iki noktada hortumları uzatılmış arazözler çalışıyor. Helikopter havada yangın söndürme uçağı da üzerimizden geçiyor. Her afette, her yangında bu kötücül dili, bu karamsar ve hakikaten manipülatif yaklaşımı görüyoruz. Ama maalesef bunu yapmaya devam ediyorlar. Israrla söyledikleri yalanlar açığa çıktığı halde dün akşama kadar bizim yanımızda olan bazı arkadaşlarımızın bile gidip sırf siyasi gerekçelerle başka paylaşımlar yaptıklarını gördüm. Maalesef bazen siyasi hırs, politik gerekçeler insanların gözünü karartabiliyor ve onları yalan söylemeye, manipülasyona sevk edebiliyor. Ama milletimiz hakikatleri görüyor. Ben bir kez daha sizin aracılığınızla Belen’de yangına sebebiyet veren gerekçeler gibi gerekçelerin yaşanmamasını özellikle halkımızdan istirham ediyorum” şeklinde konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Yargıtay yeni başkanı Ömer Kerkez oldu

Yargıtay yeni başkanı 37’nci tur oylamada, 3’üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez oldu.



Okumaya devam et

Siyaset

İBB Meclisi’nde Edanur tartışması

İBB Meclisi Mayıs ayı oturumu Küçükçekmece’de İBB’nin çalışma yaptıktan sonra kapatmadığı su birikintisine düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer tartışmasıyla başladı. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa’nın verdiği önerge oy birliği ile kabul edilirken CHP Meclis Üyesi Elmas Arus’un, Edanur’un ve kardeşlerinin kimliğinin olmadığını söylemesi üzerine AK Parti Meclis Üyeleri tepki gösterdi.

Tuçe GÖLCÜ-Hadican EROL
İSTANBUL-İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Meclisi Mayıs Ayı 1’nci oturumu İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binasında yapıldı. Oturumun açılış konuşmasını yapan İBB Meclis 1’inci Başkanvekili Nuri Aslan’ın Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anması üzerine AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ve MHP Grup Başkanvekili Orkun Ayhan tepki gösterdi. Söz alan Orkun Ayhan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mecliste anılmasının doğru bulmadıklarını ifade edince CHP’li Meclis Üyeleri masalara vurarak tepki gösterdi. AK Parti’li İBB Meclis Üyesi Şeyma Aktaa, Küçükçekmece’de parkta hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer, hakkında soru önergesi verdi.

AKTAA: TOPLUM VİCDANI YARALANMIŞTIR

Soru önergesi ile ilgili konuşan Aktaa, “Mayıs ayı Anneler Günü’nün içinde bulunduğu bir ay. Bu önergeyi hazırlarken bir anne hassasiyetiyle sorularımı sorduğumu belirtmek isterim. Çünkü biz Menekşe Sahil plajında açılan o çukurda sadece bir evladımızı kaybetmedik. Ardından gün be gün yakından şahit olduğumuz ilgisizlik, acılı anne ve aileye karşı sosyal medyada yayılan söylem diliyle anneler olarak vicdanlarımız yaralandı. Çünkü vefat eden yavrumuz Edanur’un annesi yerinde bugün herhangi birimiz olabilirdik. Maalesef İstanbul’da geçtiğimiz haftalarda çok acı bir olay yaşandı. 26 Nisan 2024 Günü Küçükçekmece Menekşe Sahil Plajı’nda 5 yaşında bir evladımız göz göre göre hayatını kaybetti. İBB ekiplerinin kazı yapıp etrafını kapatmadığı su dolu çukura düşen Edanur, eğer çok basit önlemler alınsaydı bugün hayatta olabilirdi. Ardından acı olayla ilgili Küçükçekmece Başsavcılığı’nda başlatılan soruşturma kapsamında aralarında İBB İştiraki İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas’ın da bulunduğu 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ali Sukas ise ancak 6 Mayıs’ta teslim olmuş, serbest bırakılmıştır. Evladını kaybetmiş aile acılar içindeyken İBB Başkanı ya da yöneticilerinden 4 gün boyunca açıklama gelmemiştir, İBB Başkanı 5 yaşındaki Edanur’un hayatını kaybettikten 4 gün sonra paylaşım yaparak konuyu siyasete alet edenleri ‘utanarak izliyoruz’ demiştir. Ancak kendi paylaşımı da siyaset ve polemikle dolu söylemlerden ibarettir. Ayrıca sosyal medyada troller ve bazı gazeteci siyasetçilerin paylaşımlarında İBB’nin görevini yapmadığından hiç bahsedilmeden acılı anne hedefe konulmuştur. Edanur’un ailesi günlerce vicdan yaralayacak sözlerle aşağılanıp linç edilmiştir. Bir çocuk hayatını kaybetmişken söylenenler siyasi değil, insani ve vicdanidir. Toplum vicdanı yaralanmıştır” dedi.

“SORU ÖNERGEM İHMALİN SADECE TEKNİK DEĞİL İNSANİ VE VİCDANİ TARAFINDA SORGULAMAKTADIR”

Aktaa, “Bu vesileyle soru önergem ihmalin sadece teknik değil insani ve vicdani tarafında sorgulamaktadır. 1-Olayın yaşandığı bölgede İBB tarafından 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla ilgili mevzuat çerçevesinde ne gibi çalışmalar yapılmıştı? 2-İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu neden sorumlular cezasız kalmayacak paylaşımını Edanur’un vefat etmesinin ardından değil 4 gün sonra yapmıştır? İBB’nin açtığı çukura düşen evladımızın ailesine başsağlığı dilemek için neden 4 gün beklenilmiştir? Bu 4 günde ne olmuştur? Bunu insani olarak anlamakta zorlanıyorum. Bir açıklama bekliyorum. 3-Disiplin kurulu soruşturmasını tamamlamasına rağmen maalesef hala ihmali olanlar hakkında karar verilmemiştir. Sadece öneri kararı alınmıştır. Karar süreçleri neden bu kadar yavaş işlemektedir? 4-Neden yaklaşık 20 gündür sorumlu kimse belediyeden açığa alamamıştır? 5-İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukaş neden 26 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar teslim olmak için beklemiştir? Neden açılan çukurun etrafının kapatılmaması sorumluluğunun kendisinde olduğunu söyleyerek evlatlarını kaybeden ailenin yanına gitmemiştir? 6-İBB yönetimi Edanur evladımız ve 29 vatandaşımızın Beşiktaş’ta hayatını kaybetmesi gibi ihmalkarlık sebebiyle yaşanan can kayıplarına benzer acıların yaşanmaması için nasıl bir adım atıyor? Kontrol ve işleyiş süreçleri tekrar gözden geçiriliyor mu?” diye konuştu.

CHP’Lİ ARUS: BU ÇOCUKLARIN NEDEN KİMLİĞİ YOKTU?

CHP’li Meclis Üyesi Elmas Arus’un Edanur’un kimliği olmamasına değinmesiyle AK Parti’li meclis üyeleri tarafından tepkiyle karşılandı. Arus, “Edanur’un kimliği yoktu. Edanur 3 kardeş, üçünün de kimliği yoktu. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ilgili birimlerine, kaymakamlıklara, valiliklere onlarca kez kimlik için başvurularda bulunmuş fakat Edanur yoktu. Bu neye sebep oldu biliyor musunuz? Biraz önce sonucunu bahsettiğiniz şeye, Edanur’un ölümüne sebep oldu. Edanur kimliksiz olduğu için bir tane kampa gönderildi. Edanur’un annesi 2 buçuk aydır 3 çocuğundan ayrı kampta. 3 çocuğunun kimliği yok. O iki çocuğun, 5 yaşındaki çocuğun neden kimliği yok ? Hiç sormadınız mı? Edanur’u siz de fark edemeyecektiniz. Edanur o kuyuda olmasaydı üstünü kapatacaktınız. Edanur Türkiye’de yüzbinlerce dezavantajlı olan çocuklardan bir tanesi. Biz sizden ne bekliyoruz biliyor musunuz? Niçin annesinin kimliği yoktu, neden bununla ilgili bir soruşturma yapılmadı? Niye bu çocukların kimliği yoktu? Niye sonucu buna evrildi? Biz sizden bunu bekliyoruz. Bütün sorumlular için zaten araştırma yapılmış. Peki siz aile bakanlığından kime araştırma önergesi sundunuz? Kime, ‘Edanur’un annesi neden 2 buçuk aydır kampta çocuklarını sahipsiz bıraktı’, dediniz. Niye o çocuklar annesiz, babasız büyüyor demediniz?” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Dünya

Dışişleri Bakanlığından İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a tepki

Dışişleri Bakanlığı, “İsrail hükümetinin soykırım politikaları, artık hem Filistinlilere hem de İsraillilere yönelik bir tehdit haline gelmiştir” dedi.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlara ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği affedilmez suçları cesurca kınıyor. Türkiye, İsrail’in işlediği katliamı sona erdirmek için durmaksızın çaba harcıyor, İsrail’in uluslararası toplum tarafından izole edilmesi yönünde somut adımlar atıyor. Bazı İsrailli siyasetçilerin Türkiye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla saygısız biçimde hedef almasının gerçek nedeni budur” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada İsrail’in politikalarının hem Filistinlilere ve İsraillilere karşı bir tehdit haline geldiği belirtilerek, “Türkiye, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı ırkçı ve adaletsiz politikaları gündeme taşımaya devam edecek. Filistinliler kendi ülkelerinde, kendi devletlerine sahip olana dek bu haklı davayı savunacağız” denildi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.