Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Ali Yavuz: Teröristlerin aldığı cezalar bir askerimizin kanına değmez

Kayseri’de 17 Aralık 2016’da çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsvüne patlayıcı yüklü araçla düzenlenen terör saldırısına ilişkin dün görülen karar duruşmasında yargılanan sanıklara ceza yağdı. Yargılamanın sonucu hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, “Teröristlerin aldığı cezalar bir askerimizin kanına değmez” dedi.

Mükremin Kaya
KAYSERİ-
Kayseri’de 17 Aralık 2016 tarihinde çarşı iznine çıkan Kayseri 1. Komando Tugayı askerlerinin bulunduğu halk otobüsüne PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 15 asker şehit olurken, 54 asker de gazi olmuştu. Patlamanın ardından yürütülen soruşturma çerçevesinde saldırının faili olan ‘Fırat Botan’ kod adlı PKK’lı terörist Ferhat Tekiner, MİT ve emniyetin ortak operasyonuyla Irak’ta yakalanarak tutuklanmıştı.

Kayseri Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada sanıklara ceza yağdı. Mahkeme heyeti yargılama sonucunda; Ferhat Tekiner’e, ‘nitelikli adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 54 kez 20 yıl, ‘hırsızlık’ suçundan 54 yıl hapis cezası, B.K.’ye; ‘Nitelikli adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 54 kez 20 yıl hapis cezası, M.A.’ya; ‘Nitelikli adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs’ 15 kez ağırlaştırılmış müebbet, 54 kez 20 yıl ve ‘silahlı terör örgütüne üyelik’ suçundan ise 9 yıl hapis cezası, E.U.’ya; ‘Nitelikli adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 54 kez 20 yıl hapis cezası, M.Ö.’ye ise; 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca sanıklardan M.Y., M.O., Ü.K. ve S.A. ise beraat etti.

Geçmişte görülen duruşmaları yakından takip eden Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, verilen cezalar hakkında açıklama yaptı. Söyleyen Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, “2016 yılının Aralık ayında hain teröristler tarafından 1. Tugay Komutanlığı’mızın emrinde olan askerlerimize hain bir tuzak kuruldu. 15 tane askerimiz şehit oldu. 54 kahraman yiğidimiz de yaralandı. Buradan bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Kederli ailelerine sabırlar diliyoruz. Yaralı kahramanlarımıza acil şifalar diliyoruz. Zor bir süreçten geçtik. 2016 yılında bu güne kadar mahkeme devam etmekteydi. Bir kısmına ceza verilmişti. Daha sonra olayla bağlantısı olan terör örgütü üyeleri yakalanarak, Türk adaleti huzurunda mahkemeleri yapıldı. Dün itibari ile de terör örgütü üyelerine cezaları verildi. 4 terör örgütü sanığına 15’er kez ağırlaştırılmış müebbet, 54 kez de 20 yıl ceza verildi. Diğer örgüt üyelerine de ceza verildi. Bu cezalar bizim acılarımızı, yaralarımızı hafifletmiyor. Biz şehit aileleri ve gaziler olarak, Türk Ceza Kanunu’nda İdamın tekrardan getirilmesini istiyorduk. Vatanımızın birlik ve beraberliğine kast eden, askerimizi, polisimizi ve vatandaşımızı şehit eden bütün teröristlerin idam edilmesini istiyorduk. Biz ömrümüz boyunca terör örgütünün açmış olduğu yaraların acısını çekiyoruz. Onlarında müebbet hapis cezası alarak, ceza evlerinde devletimiz tarafından beslenmesini istemiyoruz. Onların hak ettiği yer dar ağacıdır. Teröristlerin almış olduğu müebbet cezalar bir askerimizin kanına, bir gazimizin kaybettiği uzvuna değmez” şeklinde konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Ankara’da 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmada adı geçen ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı.

Eda KOÇ
ANKARA-Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya, Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından devam ediliyor. Suç örgütü ile ilgili iddialarda adı geçen ve Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı ile buluştukları iddiası sosyal medyada yer alan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı M.Ç., Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü K.Ö. ve Şube Müdür Yardımcısı Ş.D., İçişleri Bakanlığı tarafından geçen hafta görevden uzaklaştırıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyada yer alan iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için İçişleri Bakanlığımızca görevlendirilen mülkiye müfettişlerince, soruşturmanın selameti açısından Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı görevlerinden uzaklaştırılmışlardır” denildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da 3 emniyet mensubu hakkında resen soruşturma başlatıldı. ‘Suç işlemek için anlaşmak’, ‘Adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs’, ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında emniyet görevlilerinin evlerinde arama ve el koyma işlemi yapıldı. Aramalarda bazı dijital materyallere el konuldu.

Soruşturma sürdürülüyor.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Yargıtay yeni başkanı Ömer Kerkez oldu

Yargıtay yeni başkanı 37’nci tur oylamada, 3’üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez oldu.



Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.