Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Bahçeli: “İki devletli çözüm gerçekleşmeden silahların susması hayaldir”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kaçınılmaz bir ihtiyaç olan iki devletli çözüm gerçekleşmeden silahların susması, kanın durması, şiddet sahnelerinin son bulması neredeyse ham bir hayaldir” dedi.


ANKARA – MHP lideri Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Filistin sorununun içinden çıkılması çok zor bir girdaba sürüklendiğini belirten Bahçeli, “Bu sorun aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarı zedelemiş, dahası dünyanın huzur ve güvenliğini tehdit eden bir seviyeye ulaşmıştır. Kaçınılmaz bir ihtiyaç olan iki devletli çözüm gerçekleşmeden silahların susması, kanın durması, şiddet sahnelerinin son bulması neredeyse ham bir hayaldir. Devam edegelen çatışmaların sebeplerini konuşmak yerine sonuçlar etrafında polemik üretmek faydasız ve boşuna bir emektir. Adil ve kalıcı bir barış zemininin inşasını sağlayacak dirayet ve feragat karşılıklı olarak gösterilmediği müddetçe İsrail-Filistin sorununda bir arpa boyu mesafe alınması imkansızdır” diye konuştu.

“Arabulucuları devreye sokmak uluslararası toplumun acil gündemi olmalıdır”


Tırmanan sıcak ve silahlı çatışma ortamının kaygı verici olduğuna değinen Bahçeli, “Üzüntümüz yüzlerce sivil ve masum insanın ölmesi, binlerce insanın da yaralanmasıdır. Kimden gelirse gelsin, maksadı ne olursa olsun, kadın-çocuk ve yaşlı demeden savunmasız insanların hedef alınması felakettir, bunun yanında barış çabalarına vurulmuş prangadır, çözüm arayışlarını da dinamitlemektir. Sivil can kayıplarının haklı ve geçerli bir bahanesi olmaz, olamaz. Haksızlıklara çanak tutularak, insanlık vicdanını yaralayarak, inanç ve insan hürriyetini sakatlayarak meşru ve hukuki bir hakkın savunması yapılmaz, yapılamaz. İsrail-Filistin arasında baş gösteren geniş çaplı krize sağduyuyla yaklaşmak, normalleşmenin süratle teminini sağlamak, bir an evvel arabulucuları devreye sokmak uluslararası toplumun acil gündemi olmalıdır. Ülkemizde ise bazı sözde yorumcu ve yarım akıllı uzmanların yaptıkları değerlendirmelerini, sübjektif önyargıların güdümünde meseleye yüzeysel bakmalarını hayretle karşıladığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Hamas’ın saldırı hazırlığından İsrail’in niçin haber alamadığını, Demir Kubbe’nin nasıl delindiğini, çatışmaların arka planında siyasi bir kurgunun bulunup bulunmadığını, çatışmaların iç siyasette sıkışan Netenyahu’nun bir oyunu olup olmadığını tartışanlar işin özünde Filistin davasını anlamayan, anlamak istemeyen, hatta Siyonist yayılmacılığa sempati besleyip selam duran müşkülpesent, meczup ve melez zihniyetlerdir” ifadelerini kullandı.


Şiddeti yatıştıran, çatışan taraf unsurları temel haklar ve uluslararası hukuk ölçeğinde buluşmaya davet eden bir girişim başlatılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Beyaz Saray yönetiminin, diaspora ve lobilerin tahriklerine kapılarak, iç siyasi gelişmelerin etkisi altında kalarak barış ve çözüm çabalarını sabote etmesinin hiç kimseye bir yararı dokunmayacaktır. ABD’nin Doğu Akdeniz’e uçak gemisi göndermek yerine, dostluk ve müttefiklik ilişkileri kapsamında Türkiye’nin barışçıl çabalarını anlayıp desteklemesi bölge ve dünya huzuruna saygın bir destek olarak yankı bulacaktır” açıklamasında bulundu.

“Bölücü terör örgütü için emniyetli bir alan, kaçıp kurtulacağı bir saha kalmamıştır”


MHP lideri Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği operasyonlara değinerek, “Türkiye’ye saldırmanın ödenecek bir bedeli vardır. Türk milletinin huzur ve güvenliğini bozma emelinin mutlaka ağır sonuçları olacaktır. Hep söyledik, yine söylüyoruz, bölücü terör örgütü için emniyetli bir alan, kaçıp kurtulacağı bir saha kalmamıştır. Vakit terörün ve bölücülüğün kökünü kaynağında kurutma vaktidir. Son terörist kanlı silahıyla teslim olasıya veya etkisiz hale gelene kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, sahte dost ülkelerin hiçbirisini de dinlemeyeceğiz. Kuşkusuz terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Bu mücadele zaman ve mekân üstü, tarihsel perspektiften beslenen yüksek akıl ve algı gerektirmektedir” şeklinde konuştu.

“Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi’ne Milliyetçi Hareket Partisi grubu olarak sonuna kadar destek olacağız”


“Terörle ittifak kuranları, teröristlerle tüfek çatanları tarih bir gün yargılayacak, insanlık vicdanı da mahkum edecektir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Gündemde bulunan Irak ve Suriye’ye Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gönderilmesini esas alan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi’ne de Milliyetçi Hareket Partisi grubu olarak sonuna kadar destek olacağız, bu suretle evet oyu kullanacağız. Gelinen bu aşamada Cumhuriyet Halk Partisi tarihi bir imtihanla karşı karşıyadır. Kılıçdaroğlu terörden rahatsızsa, partisi teröre mesafeli ise hodri meydan diyorum, çıksınlar nerede durduklarını açıklasınlar. Şehit ile cani, kahraman ile hain, maktul ile katil, melanet ile millet arasında seçim yapmakta tereddüt geçirenler, tercih zorluğu çekenler, bununla yetinmeyip tezkereye itiraz etmeye hazırlananlar Türkiye’nin muarızı, Türkiye’nin karşı cephesidir. Bu şer ve bölücü cephe mutlaka mağlup ve mahcup edilecektir. Kılıçdaroğlu’nun görüşülecek tezkereye geçtiğimiz yılda olduğu gibi hayır demesi halinde milletvekili arkadaşlarıyla beraber bayrağa, vatana, millete ve şehitlere alenen ihanet edeceklerini akıllarından çıkarmamaları tavsiyemdir.”

Siyaset

Suat Kılıç: Tasarrufun en büyüğü ihaleler yapılırken yapılacak olan tasarruftur

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e açık çağrıda bulunuyoruz. İşçi ve memur servislerini kaldırmakla bu paket amacına ulaşmaz. Aslolan, esas kayıp ve kaçakları tespit etmek, önlemek, önüne geçmek ve kamuda gerçek tasarrufu kaynağında yapabilmektir. Tasarrufun en büyüğü ihaleler yapılırken yapılacak olan tasarruftur” dedi.

Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY
ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç açıklamasında, “Bölücü terör örgütü PKK ve FETÖ olmak üzere her türlü terör yapılanmaları, organize suç örgütleri, uyuşturucu kartelleri ve irili ufaklı mücadelelerde devlet birimlerimizin yanındayız. Toplumun ifsadına ve başta aile olmak üzere toplumsal değerlerimizin içten çökertilmesine yönelik örgütlü yapılarla, emniyet, adalet ve istihbarat teşkilatlarının yürüttüğü mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Adı, sanı, faaliyet alanı ne olursa olsun hiçbir yapılanma Türkiye Cumhuriyeti müesseselerinden daha güçlü ve dokunulamaz değildir. İllegal faaliyetlerle mücadele halinde olan emniyet ve adalet teşkilatlarımıza güveniyoruz. Güvenimizi sonuna kadar korumak istiyoruz” diye konuştu.

‘YAŞ ÇAY ALIM FİYATI 2023 RAKAMINA ÇIKARILMALI’

Kılıç, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü hatırlatarak, çiftçilere güzel haber verilmesini beklediklerini belirtti. Kılıç, “Ama maalesef olmadı. Türkiye tarım ve hayvancılıkta yeniden kendi kendine yeten bir ülke olmak hatta nitelikli ve işlenmiş tarım ürünleri ihracatını arttıran bir ülke olmak zorundadır. Tarım ve hayvancılıkta verimliliği artırmadan gıda enflasyonunu dizginlemek mümkün değildir. Köylünün acil ihtiyacı, mazot, gübre, tohum ve zirai ilaç giderlerine devletimizin ortak olmasıdır. Çiftçinin üretim maliyeti düşürülmeden tüketicinin gıda enflasyonu düşürülemez. Yaş çay kilogram fiyatı destekleme rakamıyla birlikte 19 lira olarak açıklandı. Bu rakam üreticinin beklentisini karşılamaktan uzaktır. Geçen sene Rize’de 1 kilo yaş çay ile 2,5 ekmek alınabilirken bu sene 1 kilo yaş çay ile 1,5 ekmek alınabilmektedir. Yani 1 kilogram yaş çayın sofraya getirdiği ekmek geçen seneden bu seneye 1 adet eksilmiş durumdadır. Yaş çayın yüzde 40’ını Çaykur almakta kalanı özel sektöre satılmaktadır. Özel sektörün kilo fiyatı Çaykur baş fiyatının da bu şekilde altında kalmaktadır. Hükümetten beklentimiz yaş çay alım fiyatının hiç değilse satın alma gücü bakımından 2023 rakamına çıkarılmasıdır” dedi.

‘AÇIK ÇAĞRIDA BUULUNUYORUZ’

Kılıç, ekonomide yaşanan kaynak sıkıntısının farkında olduklarını, emeklilikte adalet arayanların da yanında durmaya devam edeceklerini söyleyerek, şunları kaydetti:

“Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) sorunu çözülürken kademeli geçiş göz ardı edildiğinden yaşanan adaletsizliğin verdiğimiz kanun teklifi doğrultusunda çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz. Aynı şekilde staj ve çıraklık mağdurları için de adalet arayışlarını desteklemeye devam ediyoruz. Staj ve çıraklık mağdurlarıyla kademeli emeklilik bekleyen vatandaşlarımızın sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantılarıyla gündemde tutan Konya milletvekilimiz Sayın Ali Yüksel’e de bu vesileyle teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde hükümet kamuda tasarruf önlemleri paketini kamuoyuna duyurdu. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından açıklanan tasarruf tedbirlerini Yeniden Refah Partisi olarak destekliyoruz. Ancak araç kiralama sözleşmeleriyle işçi ve memurların minibüs ve otobüs servisleriyle yapılacak tasarruftan beklenen faydanın sağlanması mümkün değildir. Türkiye’nin tasarruf ihtiyacı 100-200 milyar lira değil, çok daha fazlasıdır. Bunun için de kara deliklerin kapatılması kaçınılmazdır. Vergi af ve muafiyetleriyle yap, işlet devret projelerin mercek altına alınması halinde tasarruf paketinin tümünden daha fazla tasarruf yapılacağı açıkça ortadadır. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e bu anlamda açık çağrıda bulunuyoruz. İşçi ve memur servislerini kaldırmakla bu paket amacına ulaşmaz. Aslolan, esas kayıp ve kaçakları tespit etmek, önlemek, önüne geçmek ve kamuda gerçek tasarrufu kaynağında yapabilmektir. Tasarrufun en büyüğü ihaleler yapılırken yapılacak olan tasarruftur. Kalitede ve fiyatta rekabeti gözetecek, rekabetçi ortamın kamu ihalelerinde sağlanması halinde çok daha fazla 100 milyarlarca tasarrufun yapılacağı açıkça ortadadır. Kamuda tasarruf, zayıf ve sönük bir umut olarak değil, çok daha kapsamlı radikal bir icraat olarak uygulamaya alınmalıdır.” (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz

Son dönemde oda ve borsalarımızın kapasiteleri arttı. Biz de bu süreçte daima destek olduk. Önünüzü açtık. TOGG’u hep birlikte hayata geçirdik, sabotaj girişimlerine rağmen ülkemize kazandırdık.

ANKARA-Küresel ekonominin genel seyrinden maalesef olumsuz etkilendik. Ekonomideki adımlarımız sürecek. Ekonomi programımızın neticelerini çeşitli alanlarda görmeye başladık.

‘Orta Vadeli Program’ ve ‘12. Kalkınma Planı’ ile gelecek 5 yıla ait yol haritamızı belirledik. Son 11 aydır da bu yol haritasını harfiyen uyguluyoruz.

Tasarruf kültürü yaygınlaştıkça ve toplum tarafından sahiplenildikçe cari açıktaki iyileşme de hız kazanacaktır. Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz. Böylece ülkemizin kaynaklarını çok daha verimli ve öncelikli alanlarda kullanabileceğiz.31 Mart’tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının maşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz.

Mart ayında istihdam 32.6 milyon kişiye ulaşırken işsizlik oranı yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi.Bütçedeki yatırım ödeneklerini gıda, tarım, yeşil ve dijital dönüşüm gibi öncelikli alanlara yönlendireceğiz, ayrıca yapısal reformları hızlandırıyoruz.Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Bu düşüş sayesinde iş dünyamızın dış finansmana erişim koşulları da iyileşiyor.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bakan Tekin: Mülakatın kaldırılması, şu an gündemimizde yok

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamasında mülakatın kaldırılmasıyla ilgili, “Şu an bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Ben bakan olarak, mevcut elimizdeki yasal düzenlemeye göre işlem yapıyorum” dedi.

Muhammet BAYRAM
ANKARA-Bakan Tekin, TBMM’de AK Parti grup toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tekin, ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ ile ilgili soru üzerine, “Süreç bürokratik anlamda tamamlandı. TBMM’deki Milli Eğitim Komisyonu’nun gündemine gelecek. Oradaki tartışmalardan sonra Genel Kurul’un gündemine gelir. Orada ne tür tedbirler aldığımızı daha önce de açıkladık. Hapis cezalarının arttırılması, erteleme taleplerinin reddedilmesi ve özel okullardaki öğretmen arkadaşlarımızın aynı şekilde koruma altına alınması vesaire. Yasal düzenleme yapıyoruz; ama şunun atını çizmek lazım; bu konular salt yasal düzenlemeler ile çözülecek konular değil. Hep beraber bir toplumsal farkındalık oluşturmak gerekiyor. Sadece öğretmenler için değil, şiddete maruz kalma potansiyeli olan bütün mesleklerle ilgili hep beraber bir farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta komisyon gündemine gelecek. Tartışmaların seyrine göre Genel Kurul’un gündemine ne zaman geleceğini göreceğiz” ifadelerini kullandı.

‘YÖNETMELİĞİMİZİ YAYIMLADIK, SÜRECİ İŞLETECEĞİZ’

Dün Resmi Gazete’de yayımlanan, sözleşmeli öğretmen atamalarındaki mülakat düzenlemesine değinen Tekin, “Şu andaki mevcut duruma göre, mülakat öğretmen arkadaşlarımızın atanmasında yüzde 100 etkili. Biz mülakatın etkisini yüzde 50’ye düşürüyoruz; ama ilginç bir şekilde mülakata karşı çıkanlar bu düzenlemeyi iptale taşıyor. Yani ‘Yüzde 100 mülakat etkin olsun’ diyorlar. Burada bir çelişki var. Biz yönetmeliğimizi yayımladık, süreci ona göre işleteceğiz” diye konuştu.

Tekin, mülakatın tamamen kaldırılmasının söz konusu olup olmadığı sorusu üzerine, “Bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Ben bakan olarak, mevcut elimizdeki yasal düzenlemeye göre işlem yapıyorum” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.