Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Biz Ortadoğu’da barıştan yanayız

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarıyla ilgili “Biz Ortadoğu’da barıştan yanayız. Ortadoğu’da zorla, zorlamayla bir şekilde sonuç alınamayacağını biliyoruz. Başkenti Kudüs olan tam manasıyla bağımsız egemen bir Filistin Devleti kurulmalıdır” dedi.

Senat Destanoğlu
İSTANBUL-
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş Zeytinburnu Kazlıçeşme Sanat’ta gerçekleştirilen Zeytinburnu Mozaik Müzesi, ‘Fahreddin Paşa, Medine Müdafii’ Sergisi ve sosyal tesis Mozaik Kafe Restoran’ın açılışına katıldı. Sergiyi gezen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş gazetecilerin İsrail’in Filistin’ yönelik saldırısına ilişkin sorularını yanıtladı.

“2 milyon insanın geleceğe dair umutları yok”

İsrail’in 12 gündür Gazze’yi acımasızca bombaladığını söyleyen Kurtulmuş, “Çoluk çocuk biz burada konuşurken, bu sergiyi ve müzeyi açarken belki onlarca insanın şu anda öldüğünü tahmin ediyoruz. 3 binin üzerinde Gazzelinin vefat haberi medyaya düşmüş vaziyette. Daha yaralılardan ne kadarının öleceğini bilmiyoruz. Çünkü hastanelerde tamamen tıbbi malzemeler tükenmiş vaziyette. Doktorların çok az bir kısmı çok büyük bir emekle, o işin içerisinde faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Elektrikleri yok, suları yok, yakıtları yok ama bütün bunların ötesinde şu anda sıkışmış kalmış olan 2 milyon insanın geleceğe dair umutları yok. Ve maalesef dünyada bazı ülkeler bu gelişmeyi bir tiyatro izler gibi izliyorlar. Bazıları tamamıyla duyarsız ve ‘ne yapalım, Ortadoğu’da böyle şey olur’ modunda meseleye yaklaşıyorlar. İşlenen açık bir insanlık suçudur. İşlenen açık bir savaş suçudur. Sivillerin, çocukların, kimsesizlerin, kadınların savaşın da bir ahlakı vardır. Yani bizim ecdadımız savaşta cephesinde kendisiyle savaşmayan hiç kimseye karşı elini kaldırmamıştır. Şimdi bilerek, isteyerek, uçakları kaldırarak dünyanın en ağır bombalarını kullanarak yasa dışı bombalar kullanarak, Gazze’deki 2 milyon insan zaten daracık bir alana sıkışmış vaziyetteler. Zaten fiilen bir açık hava hapishanesinde yaşıyorlar. İyice yaşam şartları zorlaştırılmış, neredeyse imkansızlaştırılmıştır. Bütün bunlar yetmiyor gibi sahilden bombalamalar, sınırdan geçişine izin vermeme gibi bazı konularla da zaten ağır bir insanlık suçu giderek daha da ağır hale getiriliyor” dedi.

“Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor”

Gerçekleşen olayların iki farklı yönü olduğunu belirten Kurtulmuş, “Meselenin iki yönü var. Bir acil yönü, insani yönü, bir diğer tarafta siyasi yönü. Siyasi yönünün çözümüyle ilgili başka müzakereler yapılabilir. Ama şu anda acil olan, özellikle Gazze’yle ilgili acil olan bir an evvel ateşkesin sağlanması yani bir ölüm makinası olarak çalışan İsrail’in bu saldırgan siyasetinin durdurulması ve Gazze halkına acil insani yardımların ulaştırılmasıdır. Türkiye bu konuda hem ateşkesin sağlanması hem de acil yardımların ulaştırılması için üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor. Ümit ediyoruz ki çok kısa bir süre içerisinde daha büyük trajediler yaşanmaması için bu konuda adım atılır. Şunu söylüyoruz; sesimizi hakkaniyetten, adaletten yana olan, vicdan sahibi olan bütün milletleri, bütün insanlığı, bütün siyaset mercilerini sesimi en yüksek şekilde çıkarmaya davet ediyoruz. Sesimizi o kadar güçlü çıkaralım ki sadece mazlumlar sesimizi duyarak rahatlamasınlar bu sesten zalimlerin de korkacağı şekilde yüksek perdede bu sesin çıkarılması lazım. Bunun için Türkiye üzerine düşeni yapıyor. Nasıl Ukrayna-Rusya Savaşı’nda sivil kayıpların ortadan kaldırılması için sonuna kadar mücadele ettiysek ve etmeye devam ediyorsak, burada da Türkiye olarak onun bunun gemisine binmeden kendi milli menfaatlerimiz ve insanlık istikametinde Gazze halkının yaşadığı bu sıkıntıların inşallah atlatılması için elimizden geleni ortaya koyuyoruz. Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın, bizler G-20 Toplantısında bütün platformlarda Gazze meselesini gündeme getirdik. Yine ikili görüşmelerimizin hepsinde getirdik. Türkiye üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor. Ama bu acil durum bitirildikten sonra işin kalıcı olarak çözümü içinde siyaset bakımından neler yapılması gerekiyorsa onu yapacağız” şeklinde konuştu.

“Üç konu çözülmeden Ortadoğu’da bir İsrail – Filistin Barışının sağlanması imkansızdır”

İsrail – Filistin arasında barışın sağlanması için 3 önemli konu olduğunu belirten Kurtulmuş, “Üç konu çözülmeden Ortadoğu’da bir İsrail – Filistin Barışının sağlanması imkansızdır. Birincisi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam manasıyla bağımsız egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. Yani mahalle mahalle bölünmüş ve birbirinden uzaklaştırılmış kopuk bir Filistin değil, bütünleşik bir Filistin’in ortaya konulmasıdır, birincisi budur. İkincisi Mescid-i Aksa başta olmak üzere bütün kutsal mekanların masumiyetinin sağlanması yani oradaki inançlara saygının en kamil manada sağlanmasıdır. Şimdi onlarca kere şu savaşın başladığı günden beri Mescid-i Aksa’ya saldırılar yapıldı. Geçen cuma insanların orada ibadet etmelerine müsaade edilmedi. Bu cuma belki daha sert tedbirler almayı planlıyorlar ama geçmiş dönemde de daha bu savaş yokken ve defaatle Mescid-i Aksa’nın bir şekilde saldırılara uğradığı hatta sıradan fanatik Yahudiler tarafından değil İsrailli milletvekilleri ve bakanlar tarafından bile çizmelerle Mescid-i Aksa’ya girildiğini biliyoruz. Dolayısıyla bütün kutsal mekanların korunması uluslararası hukukun temel şartlarından birisidir. Bu anlamda Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların korunması iki, üçüncüsü ise Birleşmiş Milletler’in onlarca kararına rağmen Filistinlilerin evlerinden, iş yerlerinden, köylerinden ve şehirlerinden onları tehcir eden Yahudi yerleşimciler meselesine son verilmesidir. Yani insanların evleri, iş yerleri ellerinden alınmıştır. Böyle bir haksızlık sürdürülemez. Böyle bir haksızlık ortadayken de zaten barış konuşulamaz. Bu üç temel meseleyi de Türkiye olarak Ortadoğu’daki barış sürecinin temel ana ekseni olarak görüyoruz ve her platformda dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Siyaset

Dışişlerine 3 bakan yardımcısı atandı

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılıklarına Ayşe Berris Ekinci, Nuh Yılmaz ve Burhanettin Duran atandı.

KADİRCAN GÜLER
ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılıklarına, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3 üncü maddeleri gereğince Ayşe Berris Ekinci, Nuh Yılmaz ve Burhanettin Duran atandı. (DHA)

Okumaya devam et

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Kobakhidze’yi resmi törenle karşıladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı.

TAHA AYHAN
ANKARA-Türkiye’ye gelen Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi törenle karşılandı. İki ülke marşlarının okunmasının ardından konuk Başbakan Kobakhidze tören kıtasını selamladı. Tören sırasında 21 pare top atışı gerçekleştirildi.

Törenin ardından baş başa ve heyetler arası görüşmelere geçildi. Görüşmede, Türkiye ve Gürcistan arasındaki ikili ilişkiler ve iş birliğinin geliştirilmesine yönelik adımların yanı sıra; bölgesel ve küresel meseleler hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulunacağı öğrenildi. Görüşmelerin ardından Erdoğan ve Kobakhidze’nin ortak açıklama yapması bekleniyor. (DHA)


Okumaya devam et

Siyaset

Çevre Komisyonu Başkanı Kurum: Yeşil dönüşüm için ‘İklim Kanunu’ yapılmalıdır

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Murat Kurum, “Bütüncül bir yaklaşımla ülkemizin tamamını kapsayacak iklim dostu yeşil dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Ancak yeşil dönüşüm çalışmalarında en önemli adım hiç şüphesiz İklim Kanunu‘nun yapılmasıdır” dedi.

ANKARA-Murat Kurum, 15 Mayıs Dünya İklim Günü nedeniyle sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Son yıllarda karşı karşıya kaldığımız ve tüm insanlığı derinden etkileyen iklim krizi, ani ve aşırı hava olayları, orman yangınları, sel ve kuraklık gibi birçok afete neden olmuştur. Bu kriz ekolojik istikrarsızlık, biyolojik çeşitliliğin azalması ve çevre kirliliği gibi küresel sorunları beraberinde getirmiştir. Rusya ve Kazakistan’da nehir buzullarının ani erimesi sonucu insanlık tarihinde eşi görülmemiş su baskınlarının yaşanması, milyonlarca insanın yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalması, Dubai’de, Suudi Arabistan’da yaşanan aşırı hava olayları sonucu ortaya çıkan sel manzaraları iklim krizinin boyutlarını göstermesi bakımından önemlidir. Bu örnekler artık hepimizin iklim krizinin çıktılarıyla yüzleşmesi gerektiğini gösteriyor. Bugün dünya kritik bir eşikten geçiyor ve bu kritik eşikte küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutmak zorundayız. Bu hedefe ulaşmak için küresel emisyonların 2030 yılında yüzde 45 azaltılması, 2050 yılında ise net sıfıra ulaştırılması gerekiyor. İklim krizinden çıkışın şartsız ve koşulsuz tek yolu ise tüm insanlığın ve devletlerin iş birliği içerisinde doğa ile uyumu yeniden yakalamasından geçiyor” ifadelerini kullandı.

‘SIFIR ATIK, KIYMETLİ BİR ÇÖZÜM MEKANİZMASI’

Dünyanın kirlenmesinde ve iklim krizinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kıyasla Türkiye’nin tarihi sorumluluğunun yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Kurum, “Buna rağmen ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tüm insani konularda olduğu gibi bu bağlamda da yeni sorumluluklar yüklenmeye devam etmekte, yaşanan sorunların çözümü için yeni enstrümanlar geliştirmektedir. Bundan tam 7 yıl önce Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayeleri ve destekleriyle hayata geçirdiğimiz ‘Sıfır Atık Hareketi’ çok kıymetli bir çözüm mekanizmasıdır. Sıfır Atık Hareketi insaf ile israf arasındaki çizgiyi tüm insanlığa yeniden hatırlatmış küresel bir enstrüman olarak tüm insanlığa hizmet etmektedir. Bugün Türkiye’nin diplomatik girişimleri ile 30 Mart, tüm dünyada Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanmaktadır. Sıfır Atık, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ekonomi politikalarında ihtiyaç duyulan bir kalkınma ve büyüme mekanizması, yeşil ekonomi modeli çerçevesinde geliştirilen finansal politikalar için yenilikçi bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım aynı zamanda yine üzerinde ısrarla durduğumuz Türkiye’nin ve şehirlerimizin iklim dostu yeşil dönüşümünün ne denli zaruri olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Tüm alanlarda ve sektörlerde gerçekleştireceğimiz yeşil dönüşüm ile bir yandan iklim uyumlu yaklaşımlar sergileyecek diğer yandan da küresel iklim değişikliği ve iklim kriziyle mücadele etmiş olacağız” dedi.

‘YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ’

Afet ve kriz çağına yeşil çözümler getiren yaklaşımlar ile doğayı restore edip, ‘Türkiye Yüzyılı’nda çevre odaklı yatırımlar yapmaya devam edeceklerini aktaran Kurum, “Yine yürüttüğümüz iklim diplomasisinin bir sonucu olarak 2021 yılında taraf olduğumuz Paris İklim Anlaşması ile doğal ekosistemlerin bütüncül bir anlayışla korunması için yaptığımız çalışmalara uluslararası alanda yeni bir ivme kazandırdık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde ‘Türkiye Yüzyılı’nın iklim politikalarını belirledik. Şehirlerimiz ve ortak evimiz dünyamız için ‘2053 Net Sıfır Emisyon’, ‘Yeşil Kalkınma’ hedeflerini ortaya koyduk. Bütüncül bir yaklaşımla ülkemizin tamamını kapsayacak iklim dostu yeşil dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Ancak yeşil dönüşüm çalışmalarında en önemli adım hiç şüphesiz İklim Kanunu‘nun yapılmasıdır. İklim dirençli bir toplum ve ülke için tüm alanlarda ve sektörlerde çevre odaklı bir yaklaşım sergiliyor, milletimiz için ‘Türkiye Yüzyılı’nda bir güvence kaynağı oluşturuyoruz. Bu güvencenin yasal dayanağı İklim Kanunu olacaktır. Ülkemizin ve tüm dünyanın ortak sorunu olan iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çıkaracağımız İklim Kanunu ile tüm vatandaşlarımızın, gelecek nesillerimizin çevre ve iklim hakkını koruyacak, çevre ve iklim adaletini en güzel şekilde sağlayacağız. Dünyanın halen yaşanabilir bir yer olarak kalmasını sağlayacak son nesil olduğumuz bilinciyle 15 Mayıs Dünya İklim Günü’nün tüm sorunların çözümüne vesile olmasını temenni ediyor, gelecek nesillerin yaşam hakkı için tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum” açıklamasında bulundu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.