Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

TCMB Başkanı Erkan: Bankacılık sektörü faiz riskini başarıyla yönetmektedir

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın ikinci Finansal İstikrar Raporu’nda yer alan ifadelerinde sağlam bilanço yapısına sahip olan bankacılık sektörünün, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönettiğini belirtti. Erkan yazısında parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme kapsamında atılan adımların etkilerini, piyasa mekanizmalarının işlevselliğinde artış ve varlık fiyatlarının sinyal niteliğinin güçlenmesi şeklinde gözlemeye başladıklarını vurguladı. Erkan, finansal sistemde Türk lirası mevduatın payı artarken kur korumalı ve döviz cinsi mevduat payının gerilemesinin, finansal istikrarın yanında parasal aktarımı da güçlendirdiğinin altını çizdi.

Ali Canberk Özbuğutu
İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılına ilişkin ikinci Finansal İstikrar Raporu’nu yayımladı. Raporun önsözünde açıklamaları bulunan TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, sağlam bilanço yapısına sahip olan bankacılık sektörünün, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönettiğini ifade etti. Erkan, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) olarak, birinci hedefimiz ve varlık nedenimiz olan fiyat istikrarını sağlamakla toplumsal refaha en büyük katkıyı sunacağımızın bilincindeyiz. Enflasyonla kararlı mücadelemizi, haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile sürdürüyoruz. Bu süreci makro finansal istikrarı gözeten politika adımlarımızla desteklerken, finansal piyasalara ilişkin düzenleme çerçevesini sadeleştirmekteyiz. İncelemekte olduğunuz Finansal İstikrar Raporu, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz düzenlemeler ile uyguladığımız politikalar ve bunların neticesi ortaya çıkan gelişmeleri özetlemekte ve ilgili analizlere yer vermektedir. Fiyat istikrarı, finansal istikrarın kalıcılığı için gereklidir. Finansal istikrarın korunması ise fiyat istikrarının toplumsal faydaya en fazla katkı sağlayacak şekilde tesisi ve sürdürülebilir, kaliteli ve istikrarlı büyümenin gerçekleşmesi için önem arz etmektedir. Küresel ve ulusal gelişmeler neticesinde, bu amaca erişmek için enflasyon ile mücadele her zamankinden daha elzem hale gelmiştir. Bu konuda tüm paydaşlarda aynı bilincin olması ve enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi, toplumun tüm kesimlerinde ortak bir anlayışın ve beklentinin oluşmasına ciddi katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

TCMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar çabasındaki en önemli çıpanın söz konusu bu kamusal ve toplumsal mutabakat olduğunu gözlemlediklerini belirten TCMB Başkanı Erkan yazısında “Parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme kapsamında attığımız adımların etkilerini, piyasa mekanizmalarının işlevselliğinde artış ve varlık fiyatlarının sinyal niteliğinin güçlenmesi şeklinde gözlemeye başladık. Bu süreç içerisinde, finansal sistemde Türk lirası mevduatın payı artarken kur korumalı ve döviz cinsi mevduat payının gerilemesi, finansal istikrarın yanında parasal aktarımı da güçlendirmektedir. Bankacılık sisteminin aracılık fonksiyonunu azami etkinlikte yerine getirebilmesi, dezenflasyon sürecinin belirlenen hedefler doğrultusunda gerçekleşebilmesi için önkoşuldur. Bu çerçevede, finansal aracılık faaliyetlerini kesintiye uğratan ve kredi dağılımını bozarak finansal istikrarı olumsuz etkileyen uygulamalar öngörülebilir bir çerçevede kaldırılmaktadır.

TCMB’nin bankacılık sistemiyle iletişim ve koordinasyon içerisinde gerçekleştirmeye devam ettirdiği sadeleştirme adımları ve uygulamaya koyduğu politika araçlarıyla ticari kredi akışının normalleşmesi, ihracat ve yatırım kredilerinin payının artması ve bireysel kredi büyümesinin yavaşlaması eşanlı gerçekleşmektedir.

Finansal sistemin en önemli aracısı olan bankaların makro politika kararlarına doğru tepki ve uyum gösterebilmeleri ve olabilecek dışsal şoklara karşı düzgün risk yönetimi sayesinde fon akışının kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaları, finansal sistemin sağlığı açısından son derece önemlidir. Para politikasının etkinliğini ve başarısını belirleyen bir diğer önemli çevresel şart olan reel sektörün finansal görünümüne bakıldığında, reel sektör firmalarının likit bilanço yapıları, yüksek kârlılık ve azalan borçluluk oranları, finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri yönetebilecek kapasitede olduğunu göstermektedir” diye belirtti.

Bankacılık sektörünün, aktif kalitesindeki güçlü görünümünü koruduğunu vurgulayan Erkan, “Raporda detaylı şekilde ele alındığı üzere, sağlam bilanço yapısına sahip olan bankacılık sektörü, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz riskini başarıyla yönetmektedir. Sektör, aktif kalitesindeki güçlü görünümünü korumakta, pasif yönetimini de TCMB’nin dezenflasyon hedefiyle uyumlu olarak yapmaktadır. Sermaye yeterlilik oranları yasal sınırın üzerinde seyretmekte ve bankalar yeterli düzeyin üzerinde likidite tamponu bulundurmaktadır. Ülke risk primindeki gerileme ile birlikte bankaların dış finansman koşulları iyileşmekte ve borç çevirme oranları yüksek seyretmektedir. Özetle, bankacılık sisteminin güçlü yapısı TCMB’nin para politikasının etkinliğini destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Finansal İstikrar Raporu’nun bu sayısında finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin aktarılmasının yanı sıra, Türk lirası mevduata geçişi önceliklendiren makro ihtiyati politika çerçevesi ile reel sektör ve mali kesimin olası şoklara karşı dayanıklılığı ayrıntıları ile ele alınmaktadır. Dört bölümden oluşan raporun ilk iki bölümünde genel değerlendirme ve makroekonomik görünüm sunulmaktadır. Üçüncü bölüm finans dışı kesim, hanehalkı ve firmaların finansal riskler karşısındaki durumunu değerlendirmektedir. Dördüncü bölüm ise finans sektörü görünümünü ve riskleri ayrıntılı olarak incelemektedir. Serbest piyasa ekonomisi koşulları altında finansal istikrarın ve onun ilk ve en önemli şartı olan fiyat istikrarının tesisi sürecinde tüm iktisadi aktörlerin ve karar alıcı mercilerin hem bu geçiş döneminde ihtiyaç duyacakları donanım ve tedbir kısmında yeterli olduklarını, hem de ortak amaç konusunda hakiki bir farkındalık ve fikir birliği içinde olduğunu gözlemlemekteyiz. Politika setimizin istenen sonuçları verebilmesinin en önemli ön koşulunun bunlar olduğu bilinciyle fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedeflerimize taviz vermeden, kararlılıkla ilerleyeceğiz. Bu süreçte şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda etkin iletişim içinde olmaya devam edeceğiz. Mevcut durum tesbiti ve devreye soktuğumuz fiyat ve finansal istikrar tedbirlerinin ilk etkilerini aktarma amaçlı Finansal İstikrar Raporumuzun 37’nci sayısının tüm okuyucular için faydalı olmasını dilerim” dedi.


Ekonomi

Bakan Kacır: Togg, otomotiv sektörünün dönüşümüne öncülük ediyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg‘un Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ettiğini belirterek, “Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” dedi.

ANKARA-Bakan Kacır, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Tech.EU Zirvesi’nin açılışına katıldı. Bakan Kacır, yaptığı konuşmada, sosyal kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek ve daha adil bir dünya için teknolojiye erişimin kritik önemde olduğunu dile getirdi. Güçlü bir startup ve inovasyon ekosistemine sahip olmanın Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin merkezinde yer aldığını söyleyen Kacır, Türkiye ekonomisini daha yüksek teknolojili ve inovasyon odaklı bir yola sokmayı hedeflediklerini attıklarını anlattı.

‘ETKİLEYİCİ GELİŞME TÜRKİYE’NİN DESTEK VE TEŞVİKLERİYLE OLDU’

Kacır, son 22 yılda Türkiye’de teknoparkların sayısının 2’den 102’ye çıktığını kaydederek, Türkiye’nin teknoparklarında 10 binin üzerinde şirketin Ar-Ge ve inovasyona odaklandığını kaydetti. Türk özel sektörünün 1600’den fazla Ar-Gei ve tasarım merkezine ev sahipliği yaptığını, 2000’li yıllarda 29 bin olan Ar-Ge personeli sayısının 272 bine ulaştığını söyleyen Kacır, “Bu etkileyici gelişme Türkiye’nin sağladığı destekler ve teşviklerle oldu” dedi.

Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojilerindeki liderliğinin bu alandaki yaklaşımının en iyi örneklerinden olduğunu vurgulayarak, “Savunma teknolojisindeki başarımız bize cesur vizyonları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi ve kayda değer atılımları nasıl başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi odak noktamız bu başarı öyküsünü diğer sektörlerde de tekrarlamak” ifadesini kullandı.

Togg‘un, elektrikli ve akıllı bir otomobilden çok daha fazlası olduğunu belirten Kacır, “Togg, bir Türk markası tarafından Türkiye’de üretildi ve Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor. Bu dönüşüm mobilite girişimleri için de bir destek olacak. Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

İş Bankası ‘kefalet sigortası’ ürününü hizmete sundu

Türkiye İş Bankası ve Anadolu Sigorta iş birliği ile kefalet sigortası ürünü hayata geçirildi. Ürün ile ihracatçı müşterilerin finansmana erişiminin kolaylaşması hedefleniyor. Kefalet sigortasının sunduğu ek teminatla, ihracatçıların finansman ihtiyacı hem TL hem YP nitelikli ihracat kredileriyle sağlanıyor.

İSTANBUL-İş Bankası ve Anadolu Sigorta, kredibilitesi yüksek ancak ek teminata ihtiyacı olan ihracatçı müşterilerin finansmana erişimini kolaylaştıran kefalet sigortasını hizmete sundu. İhracat kredisi kullanırken kefalet sigortası satın alan müşterilere avantajlı faiz oranları sunuluyor. Kredi değerliliği dikkate alınarak müşteriye özel sunulan kefalet sigortası ürünü ihracatçıların kısa ve orta vadeli nakit finansman ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılamasına yardımcı oluyor. Kefalet sigorta teminatlı ihracat kredilerine İş Bankası şubelerinden başvurulabiliyor.

“ETKİN VE HIZLI ÇÖZÜMLERLE İŞ DÜNYASINA DEĞER KATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, ülke ekonomisini desteklemek üzere mal ve/veya hizmet ihracı yapan firmaların ihracat odaklı büyümelerine destek olmak amacıyla uygun maliyetler ile finansmana erişmelerine katkı sağladıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Ülkemizdeki ihracatçı firma ve işletmelerin sınırlı sermaye birikimleri nedeniyle finansmana erişimlerinde sıkıntı yaşamalarındaki önemli unsurlardan birini teminat yetersizliği oluşturuyor. Başta KOBİ’ler olmak üzere, kredibilitesi yerinde olmakla birlikte yeterli teminat sunamayan müşterilerimizin Anadolu Sigorta ile ortaklaşa kurguladığımız kefalet sigortası ürünü ile hem Türk lirası hem de yabancı para finansmana erişimini kolaylaştırılmayı amaçladık. Türkiye’de bir ilk olan bu ürünü satın alan müşterilerimize ihracat kredilerinde avantajlı faiz oranları sunarak ülkemizin ekonomik gelişimine katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynayan ihracatçılarımıza yönelik çalışmalarımızı sürdürüyor ve mevcut ihracat hacmini artırmaya, küresel pazarlara açılmak isteyen müşterilerimizin her türlü ihtiyacında yanlarında olmaya önem gösteriyoruz.”

“İHRACATÇI FİRMALARIN ULUSLARARASI TİCARETTE DAHA RAHAT HAREKET ETMELERİNE İMKAN SAĞLIYORUZ”

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan ise konuya ilişkin açıklamasında, “İş Bankası’ndan ihracat kredisi kullanan müşterilerden belirli kriterleri sağlayanlara düzenlenecek olan kefalet sigortası ile sigortalı müşterilerin kullanılan kredi borcunu vadesinde geri ödeyememeleri durumunda sigorta poliçesi devreye girecek ve kalan kredi borcunun poliçe düzenlenirken üzerinde anlaşılan oranı, şirketimizce İş Bankası’na ödenecek” dedi. Kefalet sigortasının geleneksel sigorta uygulamalarından ziyade bir finansal enstrüman niteliği taşımakta olduğunu belirten Tuğtan sözlerine şöyle devam etti: “İş Bankası ile birlikte geliştirdiğimiz kefalet sigortası ürününün ihracatçı firmaların risklerini azaltıp daha geniş kredi imkanına kavuşmalarını kolaylaştırdığı gibi uluslararası ticarette daha rahat hareket etmelerine imkan vereceğine inanıyoruz. Ticaret hayatının akışını kolaylaştırarak ülke ekonomisine canlılık getirmeyi hedefliyoruz” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

TÜİK: Hizmet üretimi yıllık yüzde 6,8 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayında hizmet üretiminin bir önceki yılın aynı ayına göre (yıllık) yüzde 6,8 arttığını, bir önceki aya göre (aylık) aynı kaldığını açıkladı.

ANKARA-TÜİK, Mart 2024 dönemine ilişkin hizmet üretim endeksi verilerini açıkladı. Buna göre; mart ayında yıllık hizmet üretimi yüzde 6,8 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 6,3, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 1,8, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 15, gayrimenkul hizmetleri yüzde 13, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 7,4, idari ve destek hizmetleri yüzde 7 arttı.

Martta aylık hizmet üretimi aynı kaldı. Ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 0,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 3,1 azaldı, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 2,7 arttı, gayrimenkul hizmetleri yüzde 0,5 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 0,5 azaldı, idari ve destek hizmetleri ise yüzde 1,5 arttı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.