Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

“Son vuruşu yapmayı istiyoruz, çünkü bir daha kendilerine gelemeyecekler”

Kastamonu’da konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 31 Mart yerel seçimlerinde muhalefet partilerine son darbeyi vurmak istediklerini belirterek, “Bu son vuruşu yapmayı istiyoruz. Çünkü artık ondan sonra bizler biliyoruz ki bir daha kendilerine gelemeyecekler, bugünkü güçlükleri durumdan çok daha kötü durumlara düşecekler” dedi.

Vedat Yunus İkizoğlu
KASTAMONU-
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Yumaklı ilk olarak AK Parti Kastamonu İl Başkanlığı tarafından Gerçekleştirilen İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Hüsnü Tandoğan Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Doğan Ünlü, belediye başkanları, eski milletvekilleri, ilçe teşkilatları ve partililer hazır bulundu. Toplantıda konuşan Bakan İbrahim Yumaklı, daha önceki seçimlerde gösterdikleri başarıyı, 31 Mart yerel seçimlerinde de göstermek için partinin tüm kademelerinin yoğun bir şekilde çalıştığını ifade etti.

“Gecemizi, gündüzümüzü, her şeyimizi bu yola vakfetmiş durumdayız”

İktidarın tüm birimlerinin 21 yıldır Türkiye için gece gündüz demeden çalıştığını belirten Bakan Yumaklı, “Bugün bütün dünyanın saygı duyduğu, sözlerine itibar ve itimat ettiği bir liderin yol arkadaşı olarak, onunla beraber bu memleketin insanına, bu memlekete faydalı olmak için gece gündüz çalışıyoruz. O yüzden şunu söylemem lazım. Bu memlekette çalışan için faydalı olmak adına gayret gösteren, herke için mutlaka bir yol vardır, mutlaka bir fırsat vardır. Cumhurbaşkanımız gerçekten bu ülke için, bu ülkenin insanları için gece gündüz demeden, uyku uyumadan, bir anı bile boş geçirmeden çalışan bir lider. Bizler de onun yol arkadaşları olarak aynı şekilde gecemiz, gündüzümüzü, her şeyimizi bu yola vakfetmiş durumdayız. Ama biz günümüzü sizlerden alıyoruz, AK Parti’den alıyoruz, AK Parti teşkilatından alıyoruz. Eğer sizin dualarınız, destekleriniz olmasa, bir insanın tahammül edebileceği sınırları aşıyoruz. Sizin duanıza, sizin iyi dileklerinize talibiz. Onun dışında başka hiçbir şey istemiyoruz” dedi.

“Dün itibariyle aralarında yapmış oldukları pazarlıklar ortalıklara taşındı”

Muhalefete eleştirilerde bulunan Bakan Yumaklı, “Biz çok değil, 2016 yılında bu ülkenin, kaç parçaya bölüneceğini bilmediğimiz bir uçurumun kenarından döndüğüne hep birlikte şehadet ettik. Hatta hep birlikte onu engellemek adına hayatımızı ortaya koyduk. Başta AK Parti kadroları, bu davaya gönül verenler olmak üzere, bu memleketin asil evlatları ‘yapamazsınız’ dedi. Sonra, devam edelim. Bu ülkenin başına mesela deprem gibi inanılmaz bir olay geldi. Başka ülkelerde sadece bir iki şehrinde olmuş olsa o ülke yıkılır. Ama bizim bir ayağa kalktık ve yolumuza devam ediyoruz. Ülkeden birbirleriyle savaşa tutuldu. Bütün bunlar varken, elinizdeki bu güzel ülkeye sahip çıkmak varken, Mayıs’ta çok enteresan bir seçim yaşadık. Bunu biliyorsunuz. Dün itibariyle de aralarında yapmış oldukları pazarlıklar ortalıklara taşındı. Bir tarafta memleketi için her şeyini vermiş olan bir lider ve onun kadrosu, teşkilatı, diğer taraftan koltuk elde etme adına ülkeye dahil ne gözünü bile kırpmadan veren, vermeyi taahhüt eden pazarlıkların ustaları var. Ama bu memleketin insanı onların bu oyununu gördü ve itibar etmedi. Şimdi önümüzde yerel seçim var. 28 Mayıs’ta bu ülke bütün dünyaya, ‘milletini, vatanını sevenin yanında oluruz’ diye haykırdıysa, yerel seçimlerde de bunu aynı şekilde istiyoruz. Bu son vuruşu yapmayı istiyoruz. Çünkü artık ondan sonra bizler biliyoruz ki bir daha kendilerine gelemeyecekler, bugünkü güçlükleri durumdan çok daha kötü durumlara düşecekler. Çünkü niyetleri hayır olmadığı için akıbetleri de olmayacak” diye konuştu.

“Bugün artık Türkiye her şeyiyle yoksul ve masum hakları umudu haline geldi”

Türkiye’nin mazlum ülkelerin umudu haline geldiğini ifade eden Bakan Yumaklı, “Artık bizim önümüzde yeni bir dönem var. Ülkemizin huzur, istikrar ve güven içerisinde geleceğe taşıyacak bütün adımları atacağız, atmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin, Türkiye’den ibaret olmadığını söylemiştim. Bugün artık Türkiye her şeyiyle yoksul ve masum hakları umudu haline geldi. Gözlerimizin önünde bir katliam var, 13 binin üzerinde insan öldürüldü. Bunlardan yaklaşık 5 bine yakını çocuk. Bir çocuğun, bir savaşın tarafı olmasını nasıl izah edersiniz? Kendisini savunamayan bir üzerine bomba atmayı nasıl anlatabilirsiniz? Ben size söyleyeyim. Eğer ki biz de zerre kadar bir gevşek olsun, eğer bizim bugünkü birliğimiz, beraberliğimizde en ufak bir çapta dolsun bizi o halden beş beter etmek için bekleyen birilerinin, bekleyen ülkelerin olduğunu asla ve asla unutmayalım” şeklinde konuştu.

Siyaset

Bakan Kacır: Birleşik Krallık ile iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Birleşik Krallık ile sanayi ve teknoloji alanında iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz” dedi.

ANKARA-Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İngiltere’deki temasları sırasında Birleşik Krallık Yatırım ve Düzenleyici Reformlardan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Dominic Johnson ile bir araya geldi. Bakan Kacır, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Birleşik Krallık Yatırım ve Düzenleyici Reformlardan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Dominic Johnson ile bir araya geldik. Türkiye’nin en önemli yatırım ve ticaret partnerlerinden biri olan Birleşik Krallık ile sanayi ve teknoloji alanında iş birliğimizi daha da derinleştireceğiz” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Altun: Türkiye, İsrail’in katliamlarına karşı insani ve diplomatik imkanlarını seferber etmiştir

İletişim Başkanı Fahrettin Altun New York’taki ‘Türk Günü Yürüşü’ etkinlikleri dolayısıyla katılımcılara video konferans yoluyla seslendi. Altun, “İsrail‘in Filistin’deki saldırıları küresel sorunları artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası değerlere olan güveni ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren saldırıların durması için insani ve diplomatik imkanlarını seferber etmiştir” dedi.

ANKARA-İletişim Başkanlığınca, New York’taki Türk Günü Yürüyüşü etkinlikleri kapsamında Türkevi’nde ‘Kültürel Bağları Güçlendirmek Türk Amerikan İlişkilerinde Yeni Bir Vizyon’ paneli düzenlendi. Video mesajla panelin katılımcılarına hitap eden İletişim Başkanı Altun, düzenlenen panel ve organizasyonları Türk- Amerikan ilişkilerinin mevcut durumunu ele almak, gelecekteki muhtemel seyrini konuşmak için fırsat olarak gördüklerini, bugünkü programı da 41’inci Türk Günü Yürüyüşü Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi. Türk Günü Yürüyüşü’nün ilk kez 1981 yılında Türk diplomatların terör örgütü ASALA tarafından şehit edilmesine tepki amacıyla yapıldığına değinen Altun, yıllar içinde geleneksel hale gelerek Türk- Amerikan toplumunun ABD’deki en önemli etkinliklerinden biri haline geldiğini belirtti. İletişim Başkanı Altun, “Türk Günü Yürüyüşü artık, Amerika’nın ekonomik ve sosyokültürel hayatına önemli katkılarda bulunan Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğini pekiştirten bir etkinliktir. Türkiye-ABD ilişkileri açısından da son derece kıymetli olan etkinlik kapsamında düzenlediğimiz bu program, iki ülke ilişkilerinin farklı boyutlarıyla ele alınmasını hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye-ABD ilişkilerinin uzun yıllara sâri bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, bu süreçte dünyanın karşı karşıya olduğu bölgesel ve küresel sınamalar dikkate alındığında iki ülke arasındaki iş birliği ve diyalogun ne denli önemli olduğunun daha iyi anlaşılacağını belirtti.

​’İSRAİL’İN FİLİSTİN’DEKİ SALDIRILARI, BARIŞA OLAN İNANCI ZAYIFLATAN VE ULUSLARARASI GÜVENİ SARSAN BİR NİTELİK TAŞIYOR’

Yakın zamanda Rusya- Ukrayna Savaşı’na, tedarik zincirinin bozulmasından gıda krizinin çözümüne kadar Türkiye’nin bu süreçteki yapıcı rolünün, daha büyük ve derin krizlerin önüne geçilmesini sağladığını vurgulayan Altun, sözlerine şöyle devam etti:

“Bölgemizi ve tüm küresel aktörleri etkileyen son gelişme ise sizlerin de malumu olduğu üzere İsrail‘in 7 aydan beri devam eden saldırılarıdır. İsrail’in Filistin’deki saldırıları küresel sorunları artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası değerlere olan güveni ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren saldırıların durması için insani ve diplomatik imkânlarını seferber etmiştir. Türkiye, Gazze’de İsrail’in yol açtığı insanlık dramını sona erdirecek çözüm perspektifi ile diplomatik girişimlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin ABD ile iş birliği yapmayı beklediği konular bunlarla sınırlı değil. Türkiye-ABD ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık anlayışına saygı çerçevesinde bölgesel ve küresel meselelere barış, güvenlik ve refah odaklı yaklaşımlar geliştirme potansiyeline olan inancımızı hâlâ koruyoruz.”

Bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olarak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı meselelere dair gerçekçi ve kapsayıcı politikalar üreten, parçası olduğu ittifak ve ortaklıkları güçlendiren, onları değerli kılan bir ülke olduğunu dile getiren Altun, Türkiye’nin düzensiz göç, mülteciler ve terör başta olmak üzere yerel ve uluslararası düzlemde her soruna kapsayıcı ve kalıcı çözümler getirmeyi odağına alan bir perspektif ve vizyona sahip olduğunu bildirdi. Altun, sahip olduğu imkânlar, bu imkânları kullanma biçimi, hedefleri ve vizyonunun Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzlemde istikrar sağlayıcı rolünü pekiştirdiğinin altını çizdi.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİN KESİLMESİ, TÜRKİYE’NİN MÜTTEFİKLERİNDEN EN DOĞAL BEKLENTİSİDİR’

Türkiye’nin, milli güvenliğini tahkim ederken bölgesel ve küresel istikrarı da hedefleyen çok boyutlu mücadelesinin müttefikleri nezdinde hak ettiği değeri görmesinin müttefiklik ruhunun gereği olduğuna dikkati çeken İletişim Başkanı Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu bağlamda FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve faaliyetleri bizim için olduğu kadar, Amerikan toplumu için de bir tehdittir. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi stratejik ortaklık ve müttefiklik anlayışı ile örtüşmemektedir. Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine desteğin kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir. İkili ilişkilerimizi olumsuz etkileyen sorun alanlarının ve görüş ayrılıklarının yapıcı, gerçekçi ve kararlı bir yaklaşımla etkin bir şekilde yönetilmesi hem Türkiye’nin hem de ABD’nin faydasına olacaktır. Türkiye ve ABD’nin aynı zamanda NATO müttefiki olduğunu da hatırlatmak istiyorum. NATO müttefiki iki ülkenin ilişkilerindeki çok boyutlu ve derinlikli iş birliğinin ülkelerimizin güvenlik, istikrar ve barışı için elzem olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.” (DHA) 

Okumaya devam et

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarımın ana vatanı olan Anadolu’da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ilkesiyle yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz. Kırsal kalkınma, hibe programlarımızı üretim planlamasını dikkate alarak, yeniden düzenledik. 2024 yılı kırsal kalkınma yatırımlarının desteklerini ise programı hibe desteğine esas proje limitini 7 milyon liradan 14 milyon liraya yükselttik. 5 milyar lira hibe desteği sağlayacağımız 7 bin projeyi ve hak sahiplerini bugünden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığımız açıklamaya başlayacak. Bu projeler toplam 13 milyar lira yatırım yapılacak olup yaklaşık 20 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacağız.” dedi.

Altan ÇİMEN – Erdi DEMİR 
İSTANBUL-Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi programı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Erdoğan’ın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, akademisyenler ve çiftçiler katıldı. Sürdürülebilir tarım, iklim değişikliği, coğrafi işaretli ürünler ve tarımda markalaşma konulu panellerin düzenlediği programa katılan Erdoğan, alana kurulan çiftçi stantlarını ziyaret ettikten sonra katılımcılara konuşma yaptı.

“İNSANIMIZIN İLİĞİNİ SÖMÜREN FAİZ LOBİLERİNİN PENÇESİNE DÜŞMEMESİ NOKTASINDA HAYATİ ROL ÜSTLENDİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarımda sürdürülebilirlik ve coğrafi işaretli ürünler ve tarımda markalaşma, tarımın geleceği teması altında yapılan ve yapılacak olan tartışmaların sektörümüz açısından yol gösterici olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle 160 yılı aşkın süredir çiftçimizin, üreticimizin yanında yer alan Ziraat Bankamıza, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 1863 yılından beri Ziraat Bankamız Türk Tarımını lokomotifi oldu. Savaş dönemleri dahil ülkemizin yokluk günlerinde bankamız çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer aldı. Üreticilerimizin, insanımızın iliğini sömüren tefecilerin ve faiz lobilerinin pençesine düşmemesi noktasında hayati rol üstlendi. Ziraat Bankası dün olduğu gibi bugün de ülkeyi ve milleti önceleyen kurşunu muhafaza ediyor. Ziraat varsa memleketin dört bir yanında ziraat var anlayışıyla Türkiye’nin tarım sektörüne güçlü destek veren bankamızı ve çalışanlarını yürekten tebrik ediyorum dedi.

“ÜLKEMİZİN KALKINMASINA, EKONOMİMİZİN BÜYÜMESİNE VESİLE OLAN ÇİFTÇİLERİMİZE SELAMLARIMI İLETİYORUM”

Erdoğan, “Şunu bir kez daha hatırlatmak isterim, Ziraat Bankası sadece kar peşinde koşan bir banka değildir. Bunun yanı sıra Ziraat ihtiyaç duydukları anda çiftçinin, esnafın, sanayici, tüccar ve ihracatçının elinden tutan bir kara gün dostudur. Her iktisadi teşekkül çalışmalarını sürdürmeyi, yeni yatırımlarla faaliyet sahasını büyütmeyi ve genişletmeyi hedefler. Ziraat Bankamızın da hem ülke içinde hem de yurt dışında mevcudiyetini arttırdığını görmekten artık memnuniyet duyuyoruz. 2015 yılında ziraat katılımının faaliyete geçmesiyle birlikte bankamız hızla gelişen alternatif inanç piyasasında da yerini almıştır. Daha nice seneler boyunca Ziraat’ın bir bankadan daha fazla olma iddiasını devam ettirmesini bekliyorum. Bugünkü programımız Ziraat Bankası’nın kuruluş gayesini misyonunu ve asli vazifesini yerine getirdiğini gösteriyor. 81 ilden 2 binden fazla sektör temsilcisinin bir araya geldiği bu buluşmanın tarım ekosisteminin değişmesine katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Biraz evvel genç ve kadın çiftçilerimiz ile kooperatif ürünlerinin yer aldığı stant alanını ziyaret ettik. Ülkemiz tarımının çeşitliliğine ve zenginliğine burada tekrar şahit olduk. Bu hazineyi ne kadar ileriye taşırsak Türkiye için o kadar iyi olacaktır. Tabii bunun için tarım sektörünün tüm paydaşlarının el ele vermesi, iş birliği ve dayanışma içinde hareket etmesiyle mümkündür. Tarım sektörünün bütün aktörlerini aynı zamanda buluşturan bu tarz programlar anlayış birliğinin tesisini de kolaylaştırmaktadır. Değerli fikirleriyle bugünkü buluşmaya katkı sunan tüm hocalarımıza ve sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum. Ziraat Bankası yönetiminin buluşmaya öncülük ettikleri için tebrik ediyorum. Ülkemizin kalkınmasına, ekonomimizin büyümesine, sofralarımıza ulaşan çeşitli nimetlerin üretimine alın teri dökerek vesile olan çiftçilerimize buradan bir kez daha selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum” diye konuştu.

“MUHALEFETİN EZBERİ OLAN ‘TARIM BİTTİ’ TEZLERİNİN NE KADAR İÇİ BOŞ OLDUĞUNU RAKAMLARLA İSPAT ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü Ankara’da Ziraat Odası başkanlarımız ve üretici birliklerimizle bir araya geldik, kucaklaştık, hasbihal ettik. Türkiye’nin tarımda son 21 yılda nereden nereye geldiğini, karşılaştırmalı olarak çok detaylı bir şekilde ortaya koyduk. Ülkemizde muhalefetin ezberi olan tarım bitti tezlerinin ne kadar içi boş, temelsiz ve gerçek dışı olduğunu rakamlarla ispat ettik. Biraz önce Tarım ve Maliye bakanlarımızla yaptıkları konuşmalarla bunu tekrar teyit ettiler. Özellikle hemen her sene tedavüle konulan ‘saman ithalatı’ söylemi tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakarettir. Türkiye gerçekler yerine çarpıtmalar, özellikle bunun üzerinden muhalefeti artık geride bırakmalıdır. Açıkçası eski muhalefet tarzında laf ömrünü tamamladığı görülüyor” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.