Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), “toplu iş görüşmeleri” hakkında basın açıklamasında bulundu. Açıklamada, “OMÜ ile Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası arasında yapılan toplu iş görüşmeleri süreciyle ilgili basın yayın organları ve sosyal medyada tek taraflı ve eksik bilgilendirmeye dayalı haber, yorum ve değerlendirmelere yer verildiği görülmektedir. Dolayısıyla kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapma zarureti hâsıl olmuştur” denildi.
OMÜ Rektörlüğü imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Üniversitemiz Hastanesinde ve Diş Hekimliği Fakültesinde 17 nolu sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda görevli sağlık işçilerimizin 01 Ocak 2019-31 Aralık 2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi sona ermiş ve yetkili Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası temsilcileriyle toplu görüşmelere başlanılmıştır. Toplu görüşmelerde Üniversitemizin amacı 17 nolu sağlık iş kolunda görev yapan sağlık işçilerimizin küresel bir salgınla topyekûn mücadele verdiğimiz bir dönemde emeklerinin karşılığı olarak ücret ve sosyal haklarını mevcut kazanımlarının üzerine çıkarmaktır. Toplu görüşmelere Üniversitemiz adına katılan komisyon görüşme sürecinde diyalog, uzlaşı, çözüm odaklı tutum sergilemiş, sendika tekliflerini hassasiyetle değerlendirmiş, görüşmelerin masada tamamlanabilmesi için Üniversitenin imkan ve kaynaklarını zorlamış, istisnasız tüm görüşmelere heyet halinde katılım sağlanmıştır. Ancak 6356 sayılı Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 47/3. maddesinde öngörülen görüşme süresi içerisinde 40’a yakın idari ve mali konuda anlaşma sağlanabilmiştir. Anlaşma sağlanamayan maddeler ile ilgili görüşmeler 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 50. maddesi gereği arabulucu aşamasında devam etmiş, anlaşmanın masada tamamlanabilmesi amacıyla Üniversitemiz komisyon başkanı tarafından arabulucudan yasal süreye ilave olarak ek süre talebinde bulunulmuş, ancak tüm özveri ve çabalarımıza rağmen ilave 4 madde üzerinde anlaşma sağlanabilmiştir. Görüşmelerin komisyonlar arasında devam ettiği süreçte yetkili sendika temsilcisi internet üzerinden yayın yapan bir televizyon programına katılarak devam eden görüşmelere ve sağlık işçilerimize müspet yönde herhangi bir katkı, kazanım sağlamayacak Üniversite üst yönetimini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmuştur. Komisyonlar arasındaki görüşme ve değerlendirmelerin devam ettiği süreçte bu neviden açıklamada bulunulmasının toplu görüşmelere katkısı olmadığı gibi taraflar arasındaki iletişimi de zora sokmuştur. Gelinen noktada üzerinde uzlaşılamayan maddelerle ilgili toplu iş sözleşmesi 6356 sayılı Yasa kapsamında yüksek hakem kurulu aşamasında devam etmektedir. Yüksek hakem kurulundan çıkacak karar 6356 sayılı Kanun’un 51. maddesi gereği kesin ve toplu iş sözleşmesi hükmünde olduğundan taraflar için geçerli ve bağlayıcı olacaktır. Yüksek hakem kurulu toplu iş uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde yetkilendirilmiş Anayasal bir organdır. Nitekim Üniversitemizin büro iş hizmet kolunda 01 Ocak 2020-31 Aralık 2021 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu sözleşme hükümleri yüksek hakem kurulu tarafından karara bağlanmış ve 10 nolu büro iş kolunda uygulanmaktadır.”
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Üniversitemiz adına yetkili sendika ile toplu iş görüşmelerine katılan komisyon Üniversitemiz Rektörü tarafından görevlendirilmiş olup; komisyon başkanı Rektör yardımcısı Prof. Dr. Recep Sancak katıldığı toplu görüşmelerde Rektör adına yetki kullanmıştır. Toplu görüşmelerde Üniversitemiz adına sendikaya yapılan teklifler Üniversite Hastanesinin mali yapısı, gelir gider dengesi gözetilerek, Hastanemizde yürütülen hizmetlerin etkin, kaliteli ve verimli bir şekilde devamını sağlamaya yönelik, emsal Üniversite toplu sözleşmeleri de göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir. Yerel ve sosyal medyada Üniversitemize yöneltilen ‘sağlık işçilerimizin süresi sona eren toplu sözleşmedeki mevcut kazanımlarının ellerinden alınmaya çalışıldığı, sağlık çalışanlarımızın 3 yıldır zam ve enflasyon farkı alamadıkları, maaşlarının diğer kurumlarda çalışan personellerden düşük olduğu’ iddiaları, kasıtlı ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye, Üniversitemiz hakkında kamuoyunda olumsuz algı oluşturmaya yönelik bir çaba olup, somut gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Şöyle ki; aşağıda tablo halinde sunulan verilerden de anlaşılacağı üzere 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşerondan daimi işçi kadrosuna geçerek Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünde mevcut toplu sözleşmeye 2020 Kasım ayı itibarıyla dâhil olan ve tabloda örnekleri verilen hizmet gruplarının ele geçen ücretlerinde ortalama yüzde 33 civarında artış olmuştur. Son bir yıl içerisindeki mevcut ücret artışının yok sayılarak kamuoyundan gizlenmesi, hak arama çabasından öte Üniversitemizi kamuoyunda zor durumda bırakma amaçlı bir çarpıtmadır. Sağlık işçilerimizin Kasım 2020 tarihinde Üniversitemiz Hastanesinde mevcut yürürlükte olan toplu sözleşmeye dahil olmaları nedeniyle bugüne kadar toplam 10 milyon 378 bin 584 TL ücret ve sosyal haklar hatta enflasyon farkı dahi kendilerine ödenmiştir. Tüm bu somut gerçeklikler görmezden gelinerek yapılan açıklama, yorum ve değerlendirmeler somut gerçeklere aykırıdır. Özellikle ve önemle belirtmek isteriz ki Üniversitemiz adına 10 nolu hizmet kolunda faaliyet gösteren sendika ile yapılan toplu sözleşme hükümleri gereği işçilerimizin eline geçen ücret ile 17 nolu hizmet kolunda çalışan sağlık işçilerimizin eline geçen ücretler aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere birbirine yakındır. Her iki tabloda 17 nolu hizmet kolunda çalışan sağlık işçilerimize ödenecek olan ücrete (ele geçen) hukuki süreci devam eden toplu sözleşme ile kazanılacak mali ve sosyal haklar toplu sözleşme imzalanmadığı için yansıtılmamıştır. 10 nolu büro iş hizmet kolunda çalışan personelin eline geçecek ücretin hesabında ise 2020-2022 yılı için geçerli olan toplu sözleşmeden kaynaklı mali ve sosyal haklar ücrete ilave edilmiştir.17 nolu sağlık hizmet kolunda 2020-2022 yılları arasını kapsayacak toplu sözleşme imzalandığında ise sağlık işçilerimizin ele geçen ücretleri 10 nolu büro iş hizmet kolunda çalışan işçilerimize eşit ya da üzerinde olacaktır. Görüleceği üzere işçi ücretlerinin ödeneceği bütçelerde (genel bütçe, döner sermaye bütçesi) bir ayrım yapılmaksızın işçilerimize eşit ücret ödeme konusunda azami gayret gösterilerek eşit ücret prensibi büyük ölçüde sağlanmıştır. Ayrıca pandemi döneminde sağlık işçilerimize destek olmak amacıyla bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilen birimlerimizde görev yapan işçilerimize ek ödeme yapılmıştır. Amacı üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak olan sendika temsilcisinin üyeleri adına Anayasa ve yasalarımızda güvence altına alınmış demokratik hak ve eylemlerine saygı duymakla birlikte; sürece katkı sağlamayan, demokratik hak arayışının sınırlarını aşarak Üniversite tüzel kişiliğinin, üst yönetiminin, görüşmelere katılan komisyon üyelerinin kişilik haklarına saldırı teşkil eden açıklamalarla ilgili haklarımızın saklı tutulduğunun bilinmesini isteriz. Pandemi sürecinde en ön cephede fedakârca, özverili ve samimi bir şekilde mücadele veren sağlık çalışanlarımızın her bir ferdine minnettarız. OMÜ ailesinin parçası olan ve görevlerini azimle yerine getiren sağlık işçilerimizin haklarına halel getirilmeyecektir. Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunulur.”
TCMB: Eğitimle bağlantılı kalemler yüksek fiyat artışları ile öne çıktı
TCMB aylık fiyat gelişmeleri raporunda Eylül ayında üniversite ücreti, okul servisi ve yurt ücreti gibi eğitimle bağlantılı kalemlerin yüksek fiyat artışları ile öne çıktığı, kirada süregelen yükseliş eğiliminin güçlendiği ifade edildi. İSTANBUL-Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Eylül ayına ilişkin fiyat gelişmeleri değerlendirmesini yayımladı. Rapora göre, tüketici fiyatları eylül ayında yüzde 4,75 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 2,59 puan artışla yüzde 61,53 olarak gerçekleşti. Türk lirasında yaşanan değer kaybı, ücret artışı ve vergi düzenlemeleri kaynaklı gecikmeli etkiler zayıflamış, aylık fiyat artışları hizmetler ile alkol-tütün dışında kalan gruplarda yavaşladı. Hizmet grubunda hâkim olan dönemsel fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışları neticesinde güçlü fiyat artışları genele yayılan bir şekilde devam etti. Eylül ayında üniversite ücreti, okul servisi ve yurt ücreti gibi eğitimle bağlantılı kalemler yüksek fiyat artışları ile öne çıkarken kirada süregelen yükseliş eğilimi güçlendi.
Enerji grubu fiyat artışında başta ham petrol olmak üzere enerji emtia fiyatlarındaki gelişmeler etkili oldu. Gıda grubunda genele yayılan fiyat artışları devam etmekle birlikte, aylık fiyat artışı ekmek ve tahıllar ile sebze fiyatları öncülüğünde son iki aya kıyasla yavaşlama kaydetti. Temel mal grubunda aylık enflasyon daha ılımlı bir görünüm arz ederken, dayanıklı mal alt grubunda otomobil fiyatlarının yataya yakın seyrettiği ancak beyaz eşya ve mobilyada yüksek fiyat artışlarının devam ettiği gözlendi. Üretici fiyatlarındaki aylık artış eğilimi yavaşlayarak da olsa sürmüş, üretici yıllık enflasyonu temelde enerji fiyatları kaynaklı baz etkisiyle düşüş kaydetti. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinde aylık artış oranları eylül ayında yavaşlamış, göstergelerin yıllık enflasyonları ise yükselmeye devam etti.
Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 4,75 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 2,59 puan artarak yüzde 61,53 oldu. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 3,70 ve 4,08 puan artarak yüzde 67,22 ve 68,93 olarak gerçekleşti.
Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bu dönemde hizmet, alkol-tütün-altın, gıda ve temel mal gruplarının katkıları sırasıyla 2,09; 0,51; 0,32 ve 0,21 puan artarken enerji grubunun katkısı 0,54 puan düşmüştür. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, B ve C endekslerinde aylık artışlar önceki aya göre geriledi.
Fiyat artışları, B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıda ve temel mallarda bir önceki aya kıyasla belirgin bir şekilde yavaşlarken hizmette yüksek seyretmeye devam etmiştir (Grafik 4). Hizmet fiyatları eylül ayında yüzde 7,88 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 6,89 puan artışla yüzde 86,46 seviyesine ulaştı. Bu dönemde fiyat artışları, alt gruplar geneline yayılmaya devam ederken, en belirgin aylık artış bir önceki aya benzer şekilde yüzde 15,23 ile ulaştırma hizmetlerinde gerçekleşti. Bu gelişmede, akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin yansımaları etkili olmaya devam etmiş; okulların açılmasına bağlı olarak servis ücretlerinde (yüzde 65,44) yüksek oranlı artış izlenirken demiryolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı fiyatlarındaki (yüzde 17,73) artışlar sürdü.
Kira alt grubunda, son dört aydır gözlenen artış eğilimi güçlenmiş ve aylık artış yüzde 9,52 olurken yıllık enflasyon yüzde 95,03’e yükseldi. Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 8,46 oranında yükselirken okul ve üniversitelerin açılmasına bağlı dönemsel etkiler neticesinde eğitim hizmetleri (yüzde 30,27) fiyat artışlarıyla öne çıkmıştır. Üniversite eğitim ücretlerinde bu dönemde oldukça yüksek artışlar (yüzde 127,72) izlendi.
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 61,53, aylık yüzde 4,75 oldu.
İSTANBUL-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,75, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 49,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,30 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 20,16 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,48 ile lokanta ve oteller oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 2,59 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 30,27 ile eğitim oldu.
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla, 11 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 67,22, aylık yüzde 5,06 oldu İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5,06, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 54,66, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,75 olarak gerçekleşti.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 47,44, aylık yüzde 3,40 arttı Yİ-ÜFE 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,40, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 36,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,55 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 55,05 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,43 artış, imalatta yüzde 55,05 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 17,08 azalış, ve su temininde yüzde 68,36 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 45,79, dayanıklı tüketim malında yüzde 61,94, dayanıksız tüketim malında yüzde 67,98, enerjide yüzde 13,41 ve sermaye malında yüzde 65,83 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 3,07 arttı Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 5,97, imalatta yüzde 3,07, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 5,47 ve su temininde yüzde 13,72 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,92, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,80, enerjide yüzde 6,12 ve sermaye malında yüzde 2,96 artış olarak gerçekleşti.
Dolar 27,5240 liradan, euro ise 28,8650 liradan güne başladı.
İSTANBUL-İstanbul Kapalıçarşı’da 27,5220 liradan alınan dolar 27,5240 liradan, 28,8630 liradan alınan euro ise 28,8650 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 27,43 liradan, euro ise 28,82 liradan satılmıştı.