Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

Uyurken diş sıkmak yüz genişlemesi nedeni

Diş sıkma ve gıcırdatmanın (Bruksizm) ağız ve diş sağlığında göz ardı edilen büyük bir problem olduğunu belirten Diş Hekimi Dt. Samet Akbaş, hastalığın ağız ve diş sağlığını bozmanın yanı sıra, yüzde de masseter kaslarının büyümesine bağlı olarak genişlemeye neden olduğunu söyledi.


Genellikle uyku esnasında oluşan fakat stresli olduğumuz anlarda da kendini gösteren diş sıkma veya gıcırdatma hastalığı, toplumda sıkça yaşanan sağlık problemleri arasında geliyor. Diş sıkma ve gıcırdatma (Bruksizim) hakkında bilgilendirmede bulunan Medical Park Ordu Hastanesi Diş Hekimi Dt. Samet Akbaş, “İçerisinde bulunduğumuz salgın döneminin verdiği stresle Bruksizim hastalığının daha da artması, ağız ve diş sağlığına önemli derecede zarar verdiği gibi yüzümüzün de gittikçe genişlemesine neden olmaktadır” dedi.

Stres, öfke, hayal kırıklığı diş sıkma sebebi


Bruksizmin fiziksel, psikolojik ve genetik faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığını söyleyen Diş Hekimi Dt. Samet Akbaş, “Bruksizm diş sıkma, gıcırdatma veya çene sıkma durumudur. Bruksizminiz varsa, uyanıkken dişlerinizi bilinçsizce sıkabilir veya uyku sırasında gıcırdatabilirsiniz. Hastalık genellikle stres ve anksiyete ile ilişkilendirilir. Bununla birlikte öfke, hayal kırıklığı veya gerginlik gibi duygularda da tetiklenebiliyor. Konsantrasyon sırasında bir başa çıkma stratejisi veya bir alışkanlık olabilir” ifadelerini kullandı.

Uyku apnesine sebep oluyor


Uyurken diş sıkmanın (uyku bruksizmi), uyku ile ilişkili bir hareket bozukluğu olarak kabul edildiğini ifade eden Diş Hekimi Dt. Samet Akbaş şunları kaydetti;
“Uyku sırasında dişlerini sıkan veya gıcırdatan kişilerin horlama ve nefes alma esnasında duraklamalar yaşaması, uyku apnesi gibi diğer uyku bozukluklarına sahip olma ihtimali daha yüksektir. Hafif bruksizm tedavi gerektirmeyebilir. Bununla birlikte, bazı kişilerde bruksizm; çene bozukluklarına, yüzün genişlemesine, baş ağrılarına, dolgu ve protetik restorasyonlarda (porselen, zirkonyum kaplamalarda, tam veya bölümlü protezlerde) kırık ve aşınmalara neden olabilir. Yine uykuda eşinizi uyandıracak kadar gürültülü olabilecek diş gıcırdatmaya, kulak ağrısı gibi hissettiren ağrıya, çene, boyun, yüzde ağrı veya tutulma gibi sorunlara yol açacak kadar sık ve şiddetli olabilir. Komplikasyonlar gelişene kadar farkındalık için bruksizmin belirti ve semptomlarını bilmek ve düzenli olarak bir diş hekiminde muayene olmanız önemlidir.”

Dişlerimizi sıktığımızı nasıl anlarız?


Bruksizmin özellikle sabahları şiddetli yüz ve çene ağrısıyla belirti verdiğinin altını çizen Diş Hekimi Samet Akbaş şunları söyledi:
“Çoğu durumda bruksizm ciddi komplikasyonlara neden olmaz ancak şiddetli bruksizm özellikle dişlerde, restorasyonlarda, kuronlarda veya çenede hasara yol açabilir. Gerilim tipi baş ağrıları ile birlikte sabahları şiddetli yüz veya çene ağrısı ile uyanmamıza sebep olabilir. Kulaklarınızın hemen önünde bulunan temporomandibular eklemlerde (TME) meydana gelen ve ağzınızı açıp kapattığınızda tıklama gibi gelebilen bozukluklar yine bruksizmden kaynaklanabilir.”

Diş sıkmayı önlemenin yolları


Medical park Ordu Hastanesi Diş Hekimi Samet Akbaş, Bruksizmi önlemek ve yol açtığı rahatsızlıkların önüne geçmek için neler yapılması gerektiği hakkında ise şu bilgileri paylaştı:
“Diş koruyucu plaklar; sıkma ve gıcırdatmanın neden olduğu hasarı önlemek için dişleri ayrı tutmak için tasarlanmıştır. Sert veya yumuşak malzemelerden yapılabilir, üst veya alt dişlerinizin üzerine oturtulabilirler. Diş düzeltme; ciddi durumlarda, diş aşınması hassasiyete veya düzgün çiğneme yetersizliğine yol açtığında, dişlerinizin çiğneme yüzeylerini yeniden şekillendirmesi veya hasarı onarmak için diş hekimi tarafından kuron tedavisi uygulanabilir. Genel olarak ilaçlar bruksizmin tedavisi için çok etkili değildir. Bruksizm için bazı durumlarda, kısa bir süre için yatmadan önce bir kas gevşetici ilaç kullanılabilmektedir. Başka bir yöntem de botoks tedavisi olabilir. Diğer tedavilere cevap vermeyen şiddetli bruksizmi olan kişilerde botoks tedavisinin faydalı olduğu görülebilmektedir. Bunların dışında bruksizminize neden olabilecek stres veya diğer duygusal sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı olmak için kısa süreli antidepresanlar veya anti-anksiyete ilaçları kullanmanız gerekebilir. Kişiye özgü en doğru tedavi yönteminin belirlenmesi için öncelikle diş hekimleri eğer ihtiyaç olur ise de diş hekiminizin tedavisiyle koordineli ilerleyecek ilaç tedavisi bruksizm etkilerini azaltmaya yardımcı olacaktır.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sağlık

Sağlık hizmetlerinden usulsüz yararlananlara 988 milyon TL ceza

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık hizmetinden usulsüz yararlananlara yönelik denetimler sonucunda 988 milyon liradan fazla cezai işlem uyguladıklarını duyurdu.

ANKARA-Bakan Işıkhan, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, 2024 yılı ve 2025 yılı ocak-şubat ayları dahil toplamda 250 adet sağlık denetimi yapıldığını, 1231 sağlık hizmet sunucusunun incelemeye alındığını ifade etti. Işıkhan, denetim sonucunda; 88 hastane, 6 tıp merkezi, 1121 eczane ve 16 diğer sağlık tesisine toplamda 988 milyon 334 bin 791 TL tutarında ceza uyguladıklarını kaydetti. Işıkhan ayrıca 19 sağlık hizmet sunucusunun ödemesinin durdurulduğunu belirterek, 14 bin 968 kişinin hak etmediği halde sağlık hizmetlerinden usulsüz yararlandığının tespit edildiğini ifade etti. (DHA)

Okumaya devam et

Sağlık

Bakan Işıkhan: 5 kanser ilacını daha geri ödeme listesine aldık

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Sosyal Güvenlik Kurumumuzun düzenlemesiyle 5 kanser ilacını daha geri ödeme listesine aldık” dedi.

 Gizem ÇORLU
ANKARA-Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sosyal Güvenlik Kurumumuzun düzenlemesiyle 5 kanser ilacını daha geri ödeme listesine aldık. İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir ömür dilerim. İlaçların arasında, Multipl miyelom, Lenfoma, Kronik miyeloid lösemi, Akut lenfoblastik lösemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan kanser ilaçları yer almaktadır. Kanserle mücadelede her adımda yanınızdayız” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

‘Her 5 kişiden 1’inde işitme kaybı var’

3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü‘nde, ‘Hayat Duyunca Güzel’ sosyal farkındalık kampanyasıyla işitme sağlığına dikkat çeken uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, işitme kaybının sadece doğuştan veya ileri yaşta görülen bir tablo olmadığını, hayatın her döneminde ortaya çıkabildiği için şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden işitme testi muayenesine gitmenin önemini vurguladı. Türkiye Odyologlar ve Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği (TOKSUD) Başkanı Prof. Dr. Meral Didem Türkyılmaz ve Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB-BBC) Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Yiğit, işitme kaybının zihinsel fonksiyonlara olumsuz etkisiyle demans gibi hastalıklara da zemin hazırlayabildiğine dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre şu an 1,5 milyar insan sağlıklı duymuyor. Her 5 kişiden 1’inde işitme kaybı var. Bu oran 2050’de 4’te 1’e yükselecek ve 2,5 milyar insan işitme kaybıyla karşı karşıya kalacak.

Özlem YURTÇU KARABULUT- Uğur GÜLBOY
İSTANBUL-Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada her 5 kişiden 1’inde işitme kaybı var. Günümüzde 1,5 milyar insanın işitme kaybıyla yaşadığı ve 2050’de bu sayının 2,5 milyar insana ulaşacağı vurgulanıyor. Türkiye Odyologlar ve Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği (TOKSUD) Başkanı Prof. Dr. Meral Didem Türkyılmaz ve Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB-BBC) Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Yiğit, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü dolayısıyla önemli uyarılarda bulundu. İşitme kaybı konusunda toplum bilincinin artırılması ve vatandaşların işitme muayenesi testlerine başvurmasının sağlanması için ilgili sivil toplum kuruluşları tarafından İstanbul’da Taksim tramvay durağı ve tramvaylara uyarıcı ilanlar yerleştirildi, ‘Hayat Duyunca Güzel’ sloganı ile sosyal farkındalık sağlanması amaçlandı.

İŞİTME SAĞLIĞI ZİHİNSEL FONKSİYONLARI DA ETKİLİYOR

İşitme kaybının sosyal izolasyona neden olup zihinsel fonksiyonlara olumsuz etkisiyle, demans gibi hastalıklara da zemin hazırlayabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Yiğit, “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre şu an 1,5 milyar insan sağlıklı duymuyor. Her 5 kişiden 1’inde işitme kaybı var. Bu oran 2050’de 4’te 1’e yükselecek ve 2,5 milyar insan, işitme kaybıyla karşı karşıya kalacak” dedi. Prof. Dr. Yiğit, “İşitme, iletişim için, sosyalleşme için en önemli fonksiyonlarımızdan birisi. Bir yeni doğan bebek eğer işitme kaybı ile dünyaya geliyorsa, konuşmayı öğrenmesi, dünyayı duyması mümkün olmuyor. Her 1000 doğumdan 2 ya da 3 bebek işitme kaybıyla dünyaya geliyor. Yani Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyon doğum olduğunu düşünürsek, yaklaşık 3 bine yakın bebek işitme kaybı ile dünyaya geliyor. Bunların erkenden tanısı, yeni doğan işitme taraması ile şu anda mümkün. Ancak işitme kaybı sonraki dönemlerde de ortaya çıkabilir. Okul çağındaki çocuklarda da işitme kaybı olabilir. Onların erken tanınması için okul çağı taramaları da çok önemli. Şu an tam istediğimiz gibi değil, okul öncesi tarama da yapmak lazım. Bunların da ileriki dönemlerde yeni doğan işitme taraması gibi yaygınlaşması gerekir” dedi.

75 YAŞ ÜZERİ HER İKİ KİŞİDEN BİRİNDE İŞİTME KAYBI

Sadece çocukluk çağı değil erişkin dönemdeki işitme kayıplarının özellikle zihinsel fonksiyonlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yiğit, şunları söyledi: “Aslında erişkin insan kendisi işitme kaybının farkına varabilir. Bu nedenle erişkinlik çağında tarama yapmak çok gerekli değil. Daha çok yaşlılar için belki tarama gerekebilir. Biz biliyoruz ki kulağımız, iç kulağımız da yaşlanıyor bizimle birlikte. Dolayısıyla yaşlılıkla beraber işitme kayıpları artıyor. 65 yaş ve üzerinde her 3 kişiden biri, 75 yaş sonrasında ise her 2 kişiden birinde işitme kaybı olabilir. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki; şu anda 1,5 milyar kişide işitme kaybı var. Hem yaşlanmaya bağlı hem de kullandığımız cihazlara, bulunduğumuz ortamlara, yüksek sesle müzik dinlemeye bağlı olarak. Halkımızın farkında olması lazım. Tamam belli bir yaşa kadar çok iyi duyuyor olabiliriz ama belli bir yaştan işitme kaybı başlayabilir. Tedavisi çok önemli.”

TEDAVİ EDİLMEZSE DEMANS TETİKLENEBİLİR

Son yıllarda yapılan çalışmaların, işitme kaybı zamanında tedavi edilmediğinde kişide yalnızlaşma, sosyal izolasyon ve demansın daha fazla görüldüğünü gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Yiğit, sözlerini şöyle noktaladı: “Çağımızın hastalığı olan demans, bunama gibi birtakım hastalıkların geciktirilebilmesi açısından işitme sağlığı çok önemli. 2050 yılından itibaren her 4 kişiden 1’inde işitme kaybı bekleniyor, göstergeler bunu söylüyor. Belki 2050 yılında işitme kaybı yaşayan insan sayısı 2,5 milyarı bulacak. Dünyanın en önemli problemlerinden biri olacak. Ama biz farkında olursak, birtakım önleyici tedbirler alırsak erken teşhis ve tedavi gibi, bu korkunç gibi görünen problemin belki de önüne geçebileceğiz. Çünkü hayat duyunca güzel diyoruz.” (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.