Samsun’da Kovid-19 salgını nedeniyle 1 yılı aşkın bir süre sonra açılan İkinci El Otomobil Pazarında alıcılar da satılıcılar da umduğunu bulamadı.
Geçen yıl peynir ekmek gibi otomobil satan galericiler ve oto satıcıları, son aylarda işlerin olmamasından yakınıyor. Pandemi dolayısıyla 1 yılı aşkın bir süredir kapalı olan Samsun İkinci El Otomobil Pazarı, aylar sonra kontrollü normalleşme süreci kapsamında açıldı. İlk gün dolayısıyla ücretsiz olan pazarda 100’lerce satıcı aracını satmak için pazara gelse de alıcılar fiyatlardan, satıcılar ise alıcı olmamasından yakındı.
“1974 model aracıma 30 bin TL istiyorum”
Halk arasında Hacı Murat 124 diye bilinen otomobilini 30 bin TL’ye satmak istediğini dile getiren Soner Kır, “Piyasa önceki senelere baktığımız rakamlara göre yüksek. Aracım, 1974 model Hacı Murat 124. Pazarın açılmasıyla buraya geldik. Aracıma 30 bin TL diyorum. Pazarlık payı da var. Fiyatı vatandaşlara biraz yüksek geliyor ama aracım antika sınıfına giriyor. Bu yüzden de çok ilgi görüyor ve soran çok oluyor. Şu ana kadar en fazla 26 bin TL fiyat veren oldu. O fiyata satmadık” dedi.
“Masrafsız bir binek araba en az 100 bin TL”
Uzun bir aradan sonra pazarın açıldığını dile getiren Samsun İkinci El Otomobilciler Dernek Başkanı İbrahim Kınık, “1 yıl üzerine oto pazarını açtık. O yüzden girişi de bedava yaptık. İnsanların ayakları alışsın istedik. Az olsa bir kalabalık oluştu. Eskisi gibi ne işlerin tadı var ne de insanların tadı var. Bugün yarın iş olur diye bekliyoruz. Yaz olduğu için ufak tefek kımıldamalar oluyor. Şiddetli bir ticaret ise söz konusu değil. İnsanlar araba alırken kafalarında bir tereddüt var. O tereddüdün de kalkması için fiyatların oturması lazım. Pandemide fiyatlar aşırı derecede yukarı gitti. 4-5 aydır araba ticaretinde bir sakinlik var. Buna rağmen araba fiyatları geri gelmedi. Türkiye’de yukarı giden bir şeyin fiyatının geri geleceğini de sanmıyorum. Şu anda binek olarak en ucuz araba 100 bin TL’den başlıyor. Masrafsız bir arabaya binmek istiyorsanız 100 bin TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor” diye konuştu.
“Piyasanın düşeceğini sanmıyoruz”
Pazarda otomobil fiyatlarını alıcıdan daha çok galericilerin sorduğunu dile getiren Ümit Yalçın, “Fiyatlarda bir inme ya da çıkma söz konusu değil. Millet hala fiyatlara alışmadı. Soran eden çok ama herkes bütçesine göre hareket ediyor. Pazar canlı gibi gözüküyor ama genelde galericiler dolaşıyor. Çok fazla alıcı yok. İnsanlar zamanla piyasaya da fiyatlara da alışacak. Araba fiyatların düşeceğine de inanmıyoruz. Masraflar da arttı. Piyasanın düşeceğine inanmıyoruz” şeklinde konuştu.
“Alıcı olmayanlar da fiyat soruyor”
Alıcıların sadece fiyat sorduğunu belirten Faruk Çavuşoğlu, “Ben aracımız satmak için pazara geldim. 2 tane aracımız var. Piyasalar durgun. Piyasanın durgun olmasında pandeminin etkisi var. İnşallah daha iyi olur. Çok olmasa da fiyat soran oluyor. Alıcı olmasalar bile fiyat sorup gidiyorlar. Arabamın piyasa değeri 140 bin TL. Ben ise 135 liradan satmaya çalışıyorum. Diğer bir arabamızı da 55 bin TL’den satmaya çalışıyoruz. Teklif veren olmadı sadece bakıp, gidiyorlar” ifadelerini kullandı. Piyasanın ilk gün çok durgun olduğunu vurgulayan Ümit Yaşar Yılmaz ise şunları söyledi: “Araba piyasaları şu anda hareketli değil. Pazarda ticaret çok durgun. Bizim de satılık bir arabamız var. Henüz bir müşteri çıkmadı. Henüz bir soran da olmadı. Bir cansızlık olduğu aşikar.”
AYHAN GONCA ANKARA- Sigara satışında esnaf ile vatandaşın karşı karşıya kaldığı bildirildi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye genelinde bakkal, büfe ve tekel bayilerinin sigara firmalarının haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Sigara fiyatlarına yapılacak zamların önceden belli olmasına rağmen üretici firmaların yeterli ürün tedarik etmemesi ve kredi kartı ile satışlara getirdikleri kısıtlamaların, hem esnafı hem de vatandaşı mağdur ettiğini dile getiren Palandöken, ” Esnafımız komisyonsuz sigara satarken firmaların esnaftan komisyon alması çifte standarttır. Eğer firmalara kredi kartı komisyonlarını üstlenmezse esnafımız sigara satmaktan tamamen vazgeçme noktasına gelebilir. Sorunun çözümü için ürün tedariki konusunda ayrım yapılmamalı, kredi kartı komisyon yükü firmalarca üstlenilmeli” dedi.
Sigara firmalarının uyguladığı satış politikalarının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamlı fiyat önceden belli olmasına rağmen firmalar, esnafa yeterli miktarda ürün vermiyor. Ürün alabilenler de ya nakit ödeme yapmak zorunda kalıyor ya da kredi kartıyla alışverişte zam farkı ödemeye mecbur bırakılıyor. Kaldı ki esnafın sigaradan kâr marjı zaten yüzde 4.5 ile sınırlıyken kredi kartı komisyon oranının da yüzde 4.5 olması kazançla komisyonun aynı olduğu anlamına geliyor. Sigara satan esnafın cirosu yükseliyor ve defter tutma haddi değişiyor. Öte yandan esnafımız sigara satışından komisyon alırsa cezaya tabi tutuluyor ancak firmalar için böyle bir uygulama yok. Bu yük esnafın sırtında kaldıkça sigara satışı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Yaşanan bu mağduriyetlerin ardından Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu olarak, önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Toplantının gündeminde, sigara üretici firmaların esnafa yönelik kısıtlayıcı uygulamalarına karşı ortak bir tavır sergilenmesi yer alıyor. Esnafımız firmaların kredi kartı komisyonlarını üstlenmemesi ve adil ürün tedarikine yanaşmaması halinde, sigara satışına devam etmenin mümkün olmayacağı görüşündedir” diye konuştu.
FİRDES BOZKURT GONCA SAMSUN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nin bina tahsisi yapılarak eğitime hazır hâle getirildi.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Toplantısında, “Eğitim Bafra İlçesinde yürütülecektir.” yönündeki teklif kabul edilerek “2025 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda” yer alması kesinleşti.
BİLAL BEKTAŞ YAZDI Devlet; Mal alımlari için yıllarca yetiştirdiği, çeşitli kurumlarında tecrube sahibi yaptıgı; satınalma memuruna, Satınalma şube müdürüne ve satınalma daire başkanına, GÜVENMİYOR MU !!! Bence hepsine güveniyor ama isin içinde siyasi erkler olması dolayısıyla, adına KOMİSYON dedikleri sözde bir heyete SATINALMA gorevi havale ediliyor. İlgili komisyon üyeleri de ilgili kurumun en üst mülki amirin emir kulu olduğu için insiyatif den yoksun Özgürce piyasa analizi bile yapamiyorlar.
Neye göre, kime göre, neden pahalı, neden ucuz, yerel mi ulusal mı, profesyonel mi, merdiven altı mi… Adına Satınalma Komisyonu dedikleri, Komisyonun umrunda bile değil. Komisyon mülki amirin karar verdiği markaya yakacağı yeşil ışığa odaklanmış, işi bitirmek üzere işaret bekliyorlar.
Görevi icabı işi bilen memur mahçup. Şube Müdürü mahzun Daire Başkanı sessiz, Firmalar mağdur.
Siyasi dayısı kilolu yani Nüfuzlu olanlar mideyi dolduruyor. Gerisi teferruat. Hani nerde o iş için emek veren insanın hakkı. İşini layıkıyla yapanların kamu yararı açısından gayretli çalışmaları. Hepsi boş bir macera…
Unuttukları bir şey var. Bir damla gözyaşı, Bir Yetimin Ah-ı Mat eder Şah-ı…