Samsun’da Sıfır Atık Projesi kapsamında il geneline yerleştirilen kumbara sayısı 2 bin 431’e, konteyner sayısı ise 6 bin 334’e ulaştı.
Uzmanlar, atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım süreci içinde değerlendirilmeden bertarafı doğal kaynakların üzerindeki baskıyı artırarak dünyanın dengesini bozmakta, sınırlı kaynaklar artan ihtiyacı karşılamakta zorlandığını ifade ediyor. Bu nedenle, atık oluşumunun engellenmesini veya minimize edilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan ‘Sıfır Atık’ uygulamaları Türkiye’de hem bireysel, hem kurumsal, hem de belediyeler genelinde yaygınlaşıyor.
12 Temmuz 2019 Tarih ve 30829 Sayılı Sıfır Atık Yönetmeliği’nin yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte yönetmelik hüküm ve esasları çerçevesinde devam etmekte olan sıfır atık uygulamaları kapsamında, başta ilçe belediyeleri olmak üzere; kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, havalimanları, limanlar, iş merkezi ve ticari plazalar, alışveriş merkezleri, ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 ve Ek-2 Listesinde yer alan sanayi tesisleri, eğitim kurumları ve yurtlar, konaklama işletmeleri, sağlık kuruluşları, akaryakıt istasyonları ve dinlenme tesisleri, zincir marketler ile 300 ve üzeri konuta sahip sitelerin sıfır atık yönetim sistemlerini kurması ve öncelikle Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi alarak belgelendirmesi gerekiyor.
Temel Seviye Sıfır Atık Belge Başvuruları 2020 yılı Ocak ayında başlamış olup: Samsun’da 18 Haziran 2021 tarihi itibariyle Samsun Büyükşehir Belediyesi dahil olmak üzere 18 belediye binası, 355 kamu kurumu, 369 eğitim kurumu, 32 sağlık kuruluşu, 391 zincir market, 134 akaryakıt istasyonu ve dinlenme tesisi, 5 alışveriş merkezi, 27 sanayi tesisi, 1 havalimanı, 2 liman, 5 konaklama işletmesi, 1 organize sanayi bölgesi, 1 tren ve otobüs terminali, 34 iktisadi işletme ve dernek olmak üzere toplam bin 375 adet kurum-kuruluş Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi aldı.
Yönetmelikte çeşitli kriterler doğrultusunda uygulama takvimi belirlenen tüm gruplar için, sisteme geçişlerin tamamlanmasında belirlenen en son tarih 31 Aralık 2022.
Sıfır Atık Bilgi Sisteminde mevcut faaliyet eğitim raporuna göre Samsun’da toplam 175 bin 951 kişi atıkların ayrı biriktirilmesi, sıfır atık projesi ve yönetmelik esasları konusunda eğitimlere katıldı. Sıfır Atık Yönetim Sisteminin kurulumuyla birlikte Samsun genelinde toplam bin 70 adet geçici atık depolama alanı oluşturulmuş, kurum-kuruluşlar ile cadde ve sokaklara yerleştirilen kumbara sayısı 2 bin 431, konteyner sayısı 6 bin 334’e ulaştı.
Bununla birlikte Samsun’da tüm ilçe belediyelerinin Toplama Ayırma Tesisleri ile Ambalaj Atığı Toplama sözleşmesi mevcut olup; tüm ilçelerde ambalaj atığı toplama faaliyeti gerçekleştiriliyor.
Konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, ‘Sıfır Atık’ bilincinin yaşam kültürü ve davranış biçimi haline gelmesi gerektiğine dikkat çeken Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, “Ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de uygulanmaya başlanan Sıfır Atık Projesi, sadece bir çevre duyarlılığı projesi değil, aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak adına ciddi bir sorumluluktur. Çevre yönetiminin dünya genelinde büyük bir sorun haline geldiği bir dönemde mümkün olduğunca en az çöp üretilmesi ve üretilen çöplerin de kaynağında ayrıştırılması büyük önem arz etmektedir. Atıklar aynı zamanda birer enerji kaynağıdır. Dolayısıyla bizler tüketimle ortaya çıkan bu atıkları yeniden üretime dönüştürmeliyiz.
Sıfır atık kültürünü yaygınlaştırarak ve hep birlikte gayret göstererek tonlarca atığı yeniden ekonomiye kazandırabileceğimizi ve sıfır atık bilincini çocuklarımıza aşılayarak da çevremiz ve geleceğimiz için en önemli görevimizi yerine getirmiş olacağımıza inanıyorum. Doğayı korumanın, sadece tedbirlerle değil bilinçli yetişen bir nesille mümkün olacağını ve bunun da vatan sevgisine dahil olduğunu unutmayalım” dedi.
Prof. Dr. Eyidoğan: Marmara’daki olası depremden 11 il etkilenecek
Jeofizik Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelebilecek olası depremin sadece İstanbul’u değil, bölgedeki 11 ili de etkileyeceğini söyledi. Söz konusu hattın 7 ve üzeri deprem oluşturma riski olduğunu söyleyen Prof. Dr. Eyidoğan, “İstanbul’a özgü bir deprem gibi algılıyoruz ama bu bir Marmara depremi olarak ele alınmalı” dedi.
Olgay GÜLER-Umut IŞIK EDİRNE-Jeofizik Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Edirne’de Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Edirne Afetlere Hazırlık Çalıştayı’na katıldı. Olası Marmara depremine ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Eyidoğan, Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek 7 ve üzeri depremde 11 ilin etkileneceğini belirterek, “Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bir deprem olma durumunda bundan yalnız İstanbul değil, Marmara’daki 11 il etkilenecek. İstanbul ne kadar etkilenecekse Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale de etkilenecek. Marmara Denizi’ne kıyıları olan şehirler etkilenecek. Marmara Bölgesi 30 milyona yakın nüfusu barındırıyor, bunun büyük çoğunluğu İstanbul’da. Dolayısıyla 30 milyonun yaşadığı bir coğrafyada bir bölgesel deprem çok ciddi sorunlara yol açabilir. Çünkü Marmara Bölgesi’nin gayrisafi milli hasıladaki payı yüzde 50 civarındadır. Bu aynı zamanda ülke ekonomisi için de büyük sorun teşkil eder, bir beka sorunu haline gelebilir” diye konuştu.
‘BUNA İSTANBUL DEPREMİ GİBİ BAKMAMAK LAZIM’
Marmara’nın kayıtlı 2 bin yıllık deprem tarihi olduğunu belirten Prof. Dr. Eyidoğan, “Son yaşadığımız 6 Şubat 2023 depremi bölge depremiydi ve 7.8 ve 7.5 büyüklüğünde deprem oluşturdu. Marmara için de 7 ve daha büyük bir deprem beklentisi yıllardır konuşuluyor. Bu konuyla ilgili biz bilim insanları çalışmalar yapıyoruz. Böyle bir beklentimiz var. Tabii bunun tam olarak zamanı, tarihi, yeri kesin belli değil ama böyle bir yüksek tehlike var. Dolayısıyla Marmara Denizi içerisinde, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bir deprem olma durumunda bundan yalnız İstanbul değil tüm Marmara’daki 11 il etkilenecek. Konuya böyle bakmak lazım. Yani biz genellikle konuşmalarda İstanbul’a özgü bir deprem gibi algılıyoruz ama topluma şunu aksettirmek isterim; bu bir Marmara depremi olarak ele alınmalı. İstanbul ne kadar etkilenecekse Tekirdağ da etkilenecek, Kocaeli de etkilenecek, Bursa da etkilenecek, Yalova, Çanakkale, Balıkesir bütün Marmara Denizi’nde kıyıları olan şehirler etkilenecek. Yani şu anda Marmara Bölgesi 30 milyona yakın nüfusu barındırıyor. Bunun büyük kısmı İstanbul’da. Dolayısıyla bina sayısını bilmiyorum ama 30 milyonun yaşadığı bir coğrafyada bir bölgesel deprem çok ciddi sorunlara yol açacak” dedi.
‘EĞİTİMİN HER KATMANINDA FARKINDALIK TESİS EDİLMELİ’
Olası depremle ilgili bütün belediyelerin ve kamu kurumlarının, riski azaltmak için ortak çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Eyidoğan, “O nedenle tüm bu saydığım illerin belediyeleri ve mülki amirleri, Marmara Belediyeler Birliği gibi kurum ve kuruluşların da üniversitelerle beraber ortaya çıkabilecek bir afet durumunun risklerini en aza indirme konusunda ortak çalışmalar yapması lazım. Afet risklerini azaltma sürecinde farkındalık çok önemli. Toplumun her kesiminin, her katmanının bu farkındalığı canlı tutması lazım. Tabii günlük yaşam sürecinde insanlar bazı şeyleri unutabiliyor ama gerek yerel yönetimler, gerek mülki amirlikler, gerekse üniversiteler, akademisyenler bulundukları bölgelerin afetle ilgili, yalnız deprem değil sel, taşkın, tsunami, iklim değişikliği gibi tehlikelerin afete dönüşmemesi konusunda halka hazırlık, önlem konusunda, farkındalık yaratmak konusunda bilgi vermesi, çeşitli düzenlemeler yapılması, farkındalığın canlı tutulması çok önemli. Bu eğitimin çeşitli dallarında da bunlar örneğin; ilkokuldan başlamak üzere her eğitim katmanında bu farkındalığın sürekli tesis edilmesi gerekiyor. Çünkü afet risklerinin azaltılması konusunda toplumun katılımı, toplum temelli bir afet riski çalışması yapıldığı zaman daha iyi sonuçlar alınır” ifadelerini kullandı. (DHA)
Gizem ÇORLU-Samet ÖKSÜZ ANKARA–Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Cengiz Çelik, soğuk ve yağışlı havanın hemen hemen Türkiye’yi terk ettiğini belirterek, “Sadece Doğu Anadolu’nun doğusu ve Doğu Karadeniz’de biraz daha yağış bıraktıktan sonra cuma günü itibarıyla tamamen yurdumuzu terk etmiş olacak. Sıcaklıklar mevsim normallerinin oldukça altına inmişti. Önümüzdeki günlerde hafta sonu dahil olmak üzere kademeli bir artış var. Sıcaklıklar birkaç derece artacak; ancak hala hafta sonunda bile sıcaklıklar ülke genelinde mevsim normallerinin 1-2 derece altında seyretmeye devam edecek” dedi.
Yağış beklenmediğini belirten Çelik, “Hafta sonu da olmak üzere önümüzdeki 4 gün çoğunlukla yağışsız. Parçalı, bir hava var; ancak cumartesi ve pazar günleri kıyı Ege’de yine yağmur bekliyoruz. Bu yağışlara da Avrupa’nın güneyindeki alçak basınç merkezi sebep olacak. Ancak ülkemizi hafta sonunda sadece kıyı Ege’de yağmur şeklinde etkileyecek. Yeni haftada ise batı bölgelerimizde yeniden yağışlar göreceğiz” dedi.
SICAKLIKLAR NORMALİN 1 DERECE ÜZERİNDE
Çelik, bu sene kasıma kadar sıcaklıkların çoğunlukla mevsim normallerinin üzerinde olduğunu hatırlatarak, “Hatta birkaç ay mevsim normallerinin 3-4 derece üzerinde sıcaklıkları yaşadık. Kasım ayının başında da aslında sıcaklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyordu. Ancak bu gelen soğuk ve yağışlı sistemle birlikte sıcaklar mevsim normallerinin altına indi. Geçtiğimiz sene aralık-ocak ayında gördüğümüz kar yağışlarını bu sene kasım ayının sonunda gördük. Önümüzdeki günlerde de yağışlar mevsim normalleri civarında seyredecek gibi görünüyor. Aralık ve ocak ayında yine mevsim normallerinin 1 derece üzerinde sıcaklıklar var. Geçtiğimiz yıla göre biraz daha serin. Ancak ortalamaların hala 1 derece üzerinde görülüyor. Aralık ve ocak ayı içerisinde ortalama sıcaklıklar. Şubat ayında ise mevsim normallerinin 1-2 derece üzerinde yani ortalamanın daha üzerinde sıcaklar yaşayacağız gibi görünüyor. Kış ayları itibarıyla yine mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşayacağız gibi; ancak geçtiğimiz birkaç yıla göre biraz daha serin bir kış geçireceğiz gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
3 BÜYÜK İLDE DURUM
Üç büyük ildeki sıcaklık tahminlerini aktaran Çelik, “Hafta sonu da dahil olmak üzere önümüzdeki 4 güne bakarsak Ankara’da yağış beklemiyoruz. Ancak gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayıyla birlikte sis görebiliriz Ankara’da. Onun dışında bir yağış beklentimiz yok. En düşük sıcaklıklar Ankara’da; 4 dereceden hafta sonunda 6,7 derecelere kadar yükselecek. En düşük sıcaklıklar ise sıfırın altında 2,3 derece civarında seyrediyor Ankara’da. İstanbul’da yine yağış beklemiyoruz; ancak sadece bugün (perşembe) günü için kuzey ilçelerinde hafif yağmur geçişleri var. Onun dışında İstanbul’da da 4 gün boyunca yağış beklentimiz yok. En yüksek sıcaklıklar İstanbul’da da 11-12 derece civarında seyredecek. İzmir’de yine cuma günü için yağış beklentimiz yok. Cumartesi günü için batı ilçelerinde, pazar günü ise İzmir il genelinde yağmur beklentimiz var. İzmir’deki en yüksek sıcaklıklar da 15-17 derece civarında seyredecek” diye konuştu.(DHA)
Kahramanmaraş‘ın Göksun ilçesinde Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.
KAHRAMANMARAŞ-Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) merkez üssünü Göksun ilçesi olarak saptadığı deprem, saat 10.12’de oldu. Yerin 7,1 kilometre derinliğinde kaydedilen, çevre il ve ilçelerde de hissedilen depremde ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.(DHA)