Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rusya ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki zirvelerin yeniden başlamasının Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan sapmaya yönelik tehlikeli bir adım olacağını söyledi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Moldova Dışişleri Bakanı Aureliu Ciocoi ve Gürcistan Dışişleri Bakanı David Zalkaliani ile yaptığı görüşmeden sonra ortak basın toplantısına katıldı. Belçika’nın başkenti Brüksel’de basın toplantısında konuşan Kuleba, Rusya ile zirvelerin yeniden başlaması konusunu gündeme getiren AB’ye tepki gösterdi. Kuleba tarafından yapılan açıklamada, “Bizim düşüncemize göre, Rusya ve AB arasındaki zirvelerin askıya alınması, uygulanan yaptırım politikalarının bir parçası. Herhangi bir ilerleme kaydedilmeden Rusya ile zirvelerin gündeme getirilmesi, uygulanan yaptırımlardan sapmaya yönelik tehlikeli bir adım olacaktır Böyle bir adım, işgali tanımayan AB politikasını bozabilir ve yaptırımların etkisini azaltır” şeklinde konuştu.
“Geçerli bir sebep yok”
AB’nin, 2014 yılında Ukrayna’nın doğudaki topraklarını ilhak eden Rusya’ya karşı yaptırım uygulamaya başlaması konusuna işaret eden Kuleba, “En tehlikelisi ise Rusya’yı, Minsk Anlaşması’nın maddelerini uygulamaktan vazgeçirmek olacaktır. Rusya ile zirveleri dondurma kararı, 2014 yılında Rusya’nın Ukrayna’ya karşı agresif tavırlar sergilemesi nedeniyle alındı. Maalesef Rusya, ne Ukrayna’ya ne de AB’ye karşı politik tavırlarını değiştirmedi. Zirvelerin yeniden başlaması için geçerli bir sebep yok” ifadelerini kullandı. Almanya ve Fransa, AB’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile zirve düzenlemesini teklif etmişti.
Putin’den uzun menzilli silah açıklaması: NATO doğrudan savaşa dahil olur
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya sağlanan uzun menzilli silahların Rus topraklarında kullanılmasına ilişkin var olan kısıtlamalar ve bu kısıtlamalarının kaldırılması konusunu değerlendirdi. Putin, bu silahların kullanımında Avrupa Birliği (AB) ve ABD uydularının rol oynayacağını, bunun NATO’nun doğrudan savaşa dahil olması anlamına geleceğini vurguladı.
VAHDET AYAZ Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’nın halihazırda Rus topraklarında insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar düzenlediğine dikkat çekerek, “Gördüğümüz şey kavramları ikame etme çabasıdır. Çünkü mesele Kiev rejiminin Rusya topraklarındaki hedefleri vurmasına izin verilip verilmemesi meselesi değildir. Kiev rejimi halihazırda insansız hava araçları ve diğer araçları kullanarak saldırılar düzenliyor. Ancak Batı yapımı uzun menzilli hassas silahlar kullanmak tamamen farklı bir hikaye. Gerçek şu ki Ukrayna ordusu Batı tarafından tedarik edilen son teknoloji ürünü yüksek hassasiyetli uzun menzilli sistemleri kullanma kapasitesine sahip değildir. Bunu yapamazlar. Bu silahların, Ukrayna’nın sahip olmadığı uydulardan gelen istihbarat verileri olmadan kullanılması mümkün değildir. Bu da ancak Avrupa Birliği uyduları ya da ABD uyduları, genel olarak NATO uyduları kullanılarak yapılabilir” dedi.
‘NATO VE ABD’NİN RUSYA İLE SAVAŞ HALİNDE OLDUĞU ANLAMINA GELİR’
Putin, ayrıca Ukraynalı askerlerin bu görevleri yerine getiremeyeceğini, NATO askerlerinin bu kabiliyetlere sahip olduğunu vurgulayarak, “İkinci nokta, belki de en önemlisi, hatta kilit nokta, bu füze sistemlerine sadece NATO askeri personelinin uçuş görevi verebilmesidir. Ukraynalı askerler bunu yapamaz. Dolayısıyla mesele Ukrayna rejiminin Rusya’yı bu silahlarla vurmasına izin verip vermeme meselesi değildir. Mesele NATO ülkelerinin askeri çatışmaya doğrudan müdahil olup olmamasına karar vermektir. Eğer bu karar verilirse, bu doğrudan müdahil olmaktan başka bir anlama gelmeyecektir. NATO ülkelerinin, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’daki savaşın tarafları olduğu anlamına gelecektir. Bu onların çatışmaya doğrudan müdahil olmaları anlamına gelecek ve çatışmanın özünü, doğasını dramatik bir şekilde değiştirecektir” ifadelerini kullandı.
Putin, bu durumda NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına geleceğini belirterek, “Bu, NATO ülkelerinin, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına gelecektir. Eğer durum buysa, çatışmanın özündeki değişikliği göz önünde bulundurarak, bize yönelecek tehditler karşısında uygun kararlar alacağız” diye konuştu.(DHA)
ABD, Hamas’ın 6 lideri hakkında 7 Ekim saldırıları nedeniyle iddianame hazırladı
ABD Adalet Bakanlığı, aralarında Yahya Sinvar, Muhammed Deif ve İsmail Haniye’nin de yer aldığı 6 Hamas lideri hakkında 7 Ekim 2023’teki saldırıyı planlama ve diğer çeşitli suçları içeren iddianame hazırladı. İddianamenin 1 Şubat 2024’te hazırlandığı ancak mühürlü tutulduğu, Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin suikast sonucu hayatını kaybetmesiyle mühürlü tutulmasına gerek kalmadığı ifade edildi.
VAHDET AYAZ ABD Adalet Bakanlığı, İsmail Haniye, Yahya Sinvar, Muhammed Al-Masri, Marwan Issa, Halid Meşal ve Ali Baraka hakkında 7 Ekim 2023’teki saldırıyı planlama, destekleme, cinayet, insan kaçırma gibi suçlamaları içeren iddianame hazırladı. ABD Adalet Bakanı Merrick Garland konuyla ilgili açıklamasında, “Adalet Bakanlığı, Yahya Sinvar ve Hamas‘ın diğer üst düzey liderlerini, Amerikan vatandaşlarını öldürmek ve ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye atmak için onlarca yıl süren bir kampanyayı finanse etmek, yönetmek ve denetlemekle suçladı” dedi.
Bakanlık, 7 Ekim saldırılarında 40’tan fazla ABD vatandaşının da hayatını kaybettiğini duyurdu. Ayrıca geçen hafta öldüğü açıklanan ABD vatandaşı rehine Hersh Goldberg-Polin’in (23) de ‘Hamas tarafından’ öldürüldüğü öne sürüldü. ABD medyası iddianamenin 1 Şubat 2024’te hazırlandığını ve mühürlü tutulduğunu, İsmail Haniye’nin suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından mühürlü tutulmasına gerek kalmadığını yazdı.
HAMAS LİDERLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER DE PAYLAŞILDI
ABD Adalet Bakanlığı, iddianamede adı geçen 6 Hamas liderine ilişkin bilgileri de paylaştı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İsmail Haniye 2017’den 31 Temmuz’da öldüğü bildirilene kadar Hamas’ın Siyası Büro Şefiydi. Haniye 2017’den önce Politbüro Başkan Yardımcısı ve Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideriydi. Ebu İbrahim olarak da bilinen 61 yaşındaki Yahya Sinvar Hamas’ın lideridir. Daha önce, yaklaşık 2017’den itibaren Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideriydi ve El Kassam Tugayları’nın kurucularından biriydi. Sinvar esas olarak Gazze Şeridi’nde yerleşiktir. Muhammed Deif ve al Khalid al-Deif olarak da bilinen Mohammad Al-Masri, 2002’den 13 Temmuz’da öldüğü bildirilene kadar El Kassam Tugayları’nın başkomutanıydı. Al-Masri esas olarak Gazze Şeridi’nde görev yapmaktaydı. Ebu Baraa olarak da bilinen Marwan Issa, yaklaşık 2007’den 10 Mart’ta öldüğü bildirilene kadar El Kassam Tugayları’nın komutan yardımcısıydı. Issa esas olarak Gazze Şeridi’nde bulunuyordu. Ebu el-Velid olarak da bilinen 68 yaşındaki Halid Meşal, yaklaşık 2004-2017 yılları arasında Hamas’ın politbüro başkanıydı ve şu anda Hamas’ın Gazze Şeridi ve Batı Şeria dışındaki resmi varlığından etkin bir şekilde sorumlu olan Hamas’ın diaspora ofisinin başkanıdır. Meşal’in merkezi Katar’da bulunuyor. 57 yaşındaki Ali Baraka yaklaşık 2019’dan beri Hamas’ın Yurtdışı Ulusal İlişkiler Başkanı ve daha önce Hamas’ın Lübnan temsilcisiydi. Baraka esas olarak Lübnan’da yaşamaktadır.”(DHA)
Gazze Şeridi’nde Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşlar ve Dünya Sağlık Örgütü’nce (DSÖ) çocuk felci kapsamında başlatılan aşı kampanyasında ilk gün 87 bin çocuk aşılandı. Aşılama çalışmaları devam ediyor.
VAHDET AYAZ BM’nin Filistin Ajansı’ndan (UNRWA) yapılan açıklamada, “Bugün Gazze’nin orta kesimlerindeki çocuk felci aşılama kampanyası ikinci gününe giriyor DSÖ’ye göre UNRWA ekipleri ve ortakları sadece ilk gün yaklaşık 87 bin çocuğa ulaştı. Çocuklara bu önemli aşıyı sağlamak için çabalar devam ediyor, ancak en çok ihtiyaç duydukları şey şu anda ateşkes” denildi.
İnsani yardım ve sağlık örgütleri, bir hafta sürecek kampanya boyunca 10 yaş altı 640 bin çocuğu aşılamayı planlıyor.(DHA)