Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Milyonları ilgilendiren IBAN kararı

Milyonlarca kişiyi ilgilendiren emsal bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bankanın IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığına hükmetti.

Banka havalelerinde vatandaşların mağdur olmaması adına Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Yüksek mahkeme; IBAN numarasının alıcıya ait olup olmadığını kontrol etme gibi bir sorumluluğunun bulunmadığına hükmetti. Milyonlarca havale işlemi için emsal teşkil edecek karara konu olan olay, uluslararası bir şirketin Kore merkezli şirkete para göndermek istemesiyle gerçekleşti. Bir banka şubesine müracaat eden şirket yetkilisi, ticari ilişkisi olduğu ve Kore’de faaliyet gösteren şirket ile yaptığı işle ilgili olarak bu şirkete 15 bin Dolar havale gönderdi. 21 gün sonra yine aynı IBAN numarası ile 15 bin Dolar daha gönderdi. Parayı banka yetkilisine veren şirket yetkilisi, aynı zamanda gönderilmesini istediği şirketin adını ve İnternational Bank Account Number (IBAN)’ı verdi. Aradan geçen zamana rağmen paranın müşterinin eline geçmediğini öğrenen şirket yetkilisi hayatının şokunu yaşadı. Bankadan paranın iadesini talep eden şirket yetkilisi, talebi geri çevrilince Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yolunu tuttu.


Davalı bankanın ücret karşılığı yaptığı işlemler sırasında ihmâl ya da kastı sonucu zarara uğradığını belirten davacı iş adamı, ticari itibarını zedelendiğini, zararın tahsili için icra takibi yapıldığını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın yüzde 40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı banka ise bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının zarardan bizzat sorumlu olan Voguers Co. Ltd. Şti.’den talepte bulunması gerektiğini, davacının 30 bin Dolar ithalat bedelinin ihracatçı dava dışı şirkete transfer edilmesi için satışa ait proforma fatura ile birlikte iki adet ithalat bedeli transfer formunu şubeye ilettiğini dile getirdi. Bankanın yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine göre davacının talep ettiği IBAN’a transferi gerçekleştirdiğini, bankanın davacının talimatı doğrultusunda hareket ettiğini, dava dışı şirketin mail adresini ele geçiren hackerlerin sahte proforma fatura ve IBAN oluşturduklarının öğrenildiğini öne sürdü. IBAN’ın dava dışı şirkete ait olmadığını, davacının uluslararası dolandırıcılık sonucu uğradığı zararını kusuru bulunmayan bankadan talep etmeye çalıştığını, müvekkili bankanın lehtar banka ile yazışma yaptığını ancak lehdar bankanın kendi kanunlarına göre transfer işleminin lehdar ismine göre değil IBAN üzerinden yapılmış olması sebebiyle iade talebinin yapılamayacağını bildirdiğini, müvekkili bankanın olayda herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.


Mahkeme; havalenin IBAN kullanılarak yapıldığı, dava konusu havalenin yapılmasında muhabir ve lehtar bankanın davalı bankanın alt vekili ve ifa yardımcısı olarak görev aldığı, bankanın teknolojinin sağladığı imkânı kullandığı, müşteri banka ilişkisinde bankanın sözleşmenin ekonomik anlamda güçlü tarafı olduğuna dikkat çekti. Bankanın finans sektöründe faaliyet gösteriyor olması ve uzmanlık alanı nedeniyle daha fazla özen yükümlülüğü altında bulunduğu, davacı IBAN’ı yanlış bildirmiş olsa da sistemin sağladığı kolaylıktan faydalanan bankanın ifa yardımcısı konumundaki havale alıcısının bulunduğu banka vasıtası ile en azından müşteri ismi ve hesap numarası eşleştirmesini yapması ve havale işlemini bu doğrultuda gerçekleştirmesinin mevduat sahiplerinin korunabilmesi açısından hukuk düzeninin beklediği bir özen yükümlülüğü olduğuna hükmetti. Mahkeme olayda her iki tarafın eşit kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın yüzde 50 kusuruna tekabül eden 15 bin Dolar esas alınarak itirazın bu miktar üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verdi. Kararı davalı banka temyiz edince devreye giren Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, mahkeme hükmünü bozdu. Bozma kararında; “Davalı banka tarafından davacının yazılı talimatında belirtilen iban numarası gözetilerek havale yapılması olayında davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamasına rağmen mahkemece somut olayın değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” ifadesi yer aldı.
Yeniden yapılan yargılamada Asliye Ticaret Mahkemesi, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Hukuk Genel Kurulu, mahkeme hükmünü bozdu. Kararda;


“Banka tarafından davacının yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine istinaden davacının talep ettiği IBAN’a para transferi gerçekleştirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, IBAN sistemi ile ilgili açıklamalara yer verilmiş olup, uluslararası banka hesap numarasının İngilizce karşılığı olan kelimelere ait ilk harflerden oluşan IBAN ile yapılan havale işleminde, bu numaranın verilmesinden sonra banka ismi, ülke ismi, hesap numarası ve bunun gibi ek bilgilere ihtiyaç olmadığı, yirmi iki adet harf ve rakamdan oluşan bu sistemde havale işlemi sırasında bir rakamın yanlış girilmesi hâlinde sistemin yanlış IBAN uyarısı vereceği, sistemin tam güvenli olup, rakamların değerinde veya sırasında yapılacak bir yanlışlığı kabul etmediği belirtilmiştir. Paranın gönderildiği İngiltere’deki banka hesabının gerçekten ithalatçı şirkete ait olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, İngiliz hukukunda para transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırma yükümlülüğünü öngören bir kanun hükmüne rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin nitelikleri de dikkate alındığında rapor düzenlenmeye ehil oldukları, davalı bankanın davacı şirket tarafından verilen IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştirdiği, paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan ilk havale işleminden sonra, davacı şirketin basiretli tacir olarak paranın gönderilmek istendiği alıcı şirket ile irtibata geçerek paranın alıcının hesabına geçip geçmediğini teyit etmeden aradan 20 günden fazla süre geçtikten sonra aynı IBAN’a havale işlemi yapılmasını talep etmesinde kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararı oy çokluğu ile bozulmuştur.” Süleyman Aydın

Ekonomi

TÜFE oranını az bulan ev sahiplerine uyarı

Antalya Emlakçılar iş Takipçileri ve Oto Galericiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Çağlar, TÜFE oranını az bulan ev sahiplerinin kendi isteği doğrultusunda zam yapamayacağını belirterek, “Kiracı TÜFE oranı kadar zam yapıp gönderebilir. Evi tahliye etmesi istenemez. Kiracılar kira yenileme döneminde TÜFE’nin o aylık oranını kiralarının üzerine ekleyip gönderdiklerinde yasal olarak sorumluluklarını yerine getirmiş olur” dedi.

 Tolga YILDIRIM
ANTALYA-Antalya Emlakçılar iş Takipçileri ve Oto Galericiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Çağlar, kira artışında 11 Haziran 2022’de uygulanmaya başlanan yüzde 25 artış sınırlamasının 1 Temmuz’da sona erdiğini anlattı. Kiracısıyla sözleşmesi 1 Temmuz itibarıyla sona eren ev sahiplerinin 2 Temmuz’dan sonra Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) o aya ait 12 aylık ortalaması kadar zam yapılabileceğini vurgulayan Çağlar, yenilenecek kira kontratlarında artış üst sınırının yüzde 65,07 olarak belirlendiğini dile getirdi.

‘YÜZDE 65 ARTIŞ KİRACIYI ZORLAYABİLİR’

Kira artışı sınırlaması uygulamasının kaldırılmasının ardından ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarının yaşandığına değinen Çağlar, “Sınırlamanın kaldırılması fahiş kira bedellerini tekrar gündeme getirdi. Çoğu ev sahibi yüzde 25 uygulamasına uymadı ve kira bedeline fazla zam yaptı ya da mahkeme kararıyla güncelleme yapıldı. Bundan 1-2 yıl önce TÜFE oranları yüzde 10-20 arasındayken şimdi yüzde 65 civarında. Kira ücretlerine yüzde 65 artış kiracıları yine zora soktu” ifadelerini kullandı.

‘EVİN DEĞERİNDEN FAZLA KİRA ÜCRETİNE NEDEN OLABİLİR’

Kira ücreti geçen sene güncellenen konutlarda, yüzde 65 civarında artış sonrası kiracının değerinden fazla ücret ödemesi gibi durumlarla karşılaşabildiğini anlatan İsmail Çağlar, “Kira bedeli geçen sene 10 bine çıkarılmış bir evin, değeri 12 bin ise kiracı 16 bin 500 lira ödemek zorunda kalacak. Bu sefer de eve değerinden fazla para vermiş olacak. Yüzde 25 sınırlaması çözüm olmadığı gibi kaldırılması da çözüm olmadı” diye konuştu.

‘MAYIS 2024’TE YAPILAN KONTRAT 2025 MAYIS’A KADAR GEÇERLİ’

Kira artış sınırlamasının kalkmasıyla 1 Temmuz öncesi yenilenen kontrata sahip ev sahibi ile kiracı arasında anlaşmazlıklar yaşandığını dile getiren Çağlar, “Kontratlarda 1 yılı doldurduktan sonra artış oranı güncel olarak uygulanır. Örneğin, Mayıs 2024’te yapılan kontrat 2025 Mayıs’a kadar geçerlidir. Yani güncel artışı 2025 Mayıs ayında yapabilirler. Bu durumdaki ev sahipleri ile kiracılar arasında uyuşmazlıklar yaşanmaya başladı” dedi.

EV SAHİPLERİNE UYARI

TÜFE oranını az bulan ev sahiplerinin isteğe göre artış yaptığını belirten İsmail Çağlar, şu uyarıda bulundu:

“Ev sahipleri, TÜFE’yi az bulursa kendi isteği doğrultusunda zam yapamaz. Kiracı TÜFE oranı kadar zam yapıp gönderebilir. Evi tahliye etmesi istenemez. Kiracılar eğer 5 yılını doldurmadılarsa ve bu uygulama devam etmiyor ise kira yenileme döneminde TÜFE’nin o aylık oranını kiralarının üzerine ekleyip gönderdiklerinde yasal olarak sorumluluklarını yerine getirmiş olur. 5 yılı doldurmuş kiracılar, rayiç kira bedelleri üzerinden kira bedellerini güncellemeli, ev sahipleriyle anlaşması gerekmektedir. Aksi halde mahkemeye başvuru yapıldığında talep edilen kira dönemi itibarıyla mahkemenin artırdığı rakamla ödedikleri kira bedeli arasındaki kira farkını toplu şekilde ev sahiplerine öder.”(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Bakanlar Yumaklı ve Bolat, gıda fiyatlarını değerlendirdi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat‘ın katılımıyla fahiş fiyat artışı ile mücadele, ürün arzı, tüketiciyi koruma adımları, ihracat pazarı, gıda tüketim tahminleri ve fiyat dengelerine ilişkin koordinasyon toplantısı yapıldı.

Gizem ÇORLU
ANKARA-Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ilgili bakan yardımcıları ve genel müdürlerin katılımıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bir araya gelerek, aylık koordinasyon toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda fahiş fiyat artışlarıyla mücadele, iç piyasadaki tarımsal ürünlerin arzındaki mevcut durum, tüketiciyi koruyacak, üreticiyi kollayacak adımlar, ihracat pazarlarındaki fırsatlar ve tehditler, önümüzdeki dönemde tarımsal ve gıda üretim/tüketim miktar tahminlerinin yanında, fiyat dengeleri hakkında kapsamlı bir çalışma yapıldı. Ayrıca; kaliteli ve verimli üretimin sürdürülebilirliği ile üretimin artırılması, vatandaşların güvenli, sağlıklı ve makul fiyatla gıda ürünlerine ulaşması, ülkemizin tarımsal ürün ihracatını katma değerli olarak artırması konularında da Bakanlıkların yol haritasındaki çalışmalar gözden geçirildi” denildi.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

İstanbul’da toplu taşımaya yüzde 13 zam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Temmuz Ayı Toplantısı’nda toplu taşımaya yüzde 13 zam yapıldı. Zamlı tarifeye göre tam elektronik bilet 17.70 liradan 20 liraya, öğrenci bileti ise 8.64 liradan 9.76 liraya çıkarıldı. Toplantıda taksi ücretlerine yönelik de artış yapıldı. Buna göre taksi indi-bindi ücreti 90 liradan 100 liraya çıkarken, açılış ücreti de 24.45 TL’den 30 TL’ye yükseldi.

 Kübra SONKAYA – Mehmet ALA
İSTANBUL-İBB UKOME Temmuz Ayı Toplantısı Zeytinburnu’ndaki 1453 Çırpıcı Sosyal Tesisleri’nde yapıldı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün başkanlığında yapılan toplantıda; toplu ulaşım araçları ile taksi, okul ve personel servis ücretlerine zam teklifleri oylandı.

“YÜZDE 13 ZAM”

Toplantıda tam elektronik bilet ücretinin yüzde 13’lük zamla 17,70 liradan 20 liraya, öğrenci biletinin 8.64 liradan 9.76 liraya, öğrenci aylık abonman ücretinin 250 liradan 282,5 liraya, tam abonman ücretinin bin 389 liradan bin 569 liraya çıkması yönelik teklif kabul edildi. Metrobüste en uzun mesafe ücreti 26.27 liradan 29.68 liraya çıkarken Marmaray’da ise bu ücret 39.18 liradan 46.94 liraya çıkarıldı.

TAKSİ AÇILIŞ ÜCRETİ 30, İNDİ-BİNDİ ÜCRETİ 100 TL OLDU

Taksilerde taksimetre açılış ücreti yüzde 22,19 zamla 24,55 liradan 30 liraya, sarı taksi mesafe ücreti kilometre başına 17,61 liradan 20 liraya, sarı taksi zaman tarifesi ücreti saatlik 195,63 liradan 235 liraya, sarı taksi indi-bindi ücreti ise 90 liradan 100 liraya çıktı.

DENİZ ULAŞIMINA DA ZAM YAPILDI

Üsküdar-Eminönü arasındaki deniz taşımacılığında yolculuk ücreti yüzde 13 zamla 22,42 liradan 25,33 liraya, Kadıköy-Eminönü 24,98 liradan 28,23 liraya, Kadıköy-Beşiktaş 24,98 liradan 28,23 liraya, Bostancı-Adalar ise 65,85 liradan 74,41 liraya yükseltildi.

MİNİBÜSLERDE EN KISA MESAFE 18 LİRA

Minibüslerde en kısa mesafe ücreti 4 kilometreye kadar yüzde 16 zamla 15,50 liradan 18 liraya, 4-7 kilometre arası 16,50 liradan 19 liraya, 7-11 kilometre arası 18 liradan 20 liraya, 11-15 kilometre arası 18,50 liradan 21 liraya, 15-20 kilometre arası 20 liradan 22,5 liraya, öğrenci ücreti ise yüzde 20 zamla 10 liradan 12 liraya çıktı.

SERVİSLERE YÜZDE 16 ZAM

0-1 kilometre arası mesafede okul servis ücretleri yüzde 16 zamla, bin 665 liradan bin 931,40 liraya yükseldi. Personel servisi ücretinin ise 10-17 koltuklu minibüsler için 865,69 liradan bin 4,20 liraya çıkması kararlaştırıldı.

DENİZ TAKSİYE YÜZDE 100 ZAM

En son 22 ay önce belirlenen deniz taksi ücretlerinde de düzenlemeye gidilerek yüzde 100 zam yapıldı. 210 TL olan açılış ve ilk mil ücreti 420 TL’ye yükseltildi.

YEDİEMİNE 708 TL OLAN ARAÇ ÇEKME ÜCRETİ 800 TL’YE ÇIKTI

Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürlüğü’nün yediemin otoparklarına çekilen araçların günlük otopark ve çekici ücretlerinin yeniden düzenlenmesi teklifi oylandı. Alınan kararla; yediemin otopark ve araç çekme ücretlerine yüzde 13 zam yapıldı; 708 TL olan araç çekme ücreti 800 TL’ye; ilave kilometre ücreti ise 23,6 liradan 26,66 liraya yükseldi.

Kararlaştırılan teklif doğrultusunda yediemin otopark günlük ücret tarifesi ise motosikletler için 35,4 liradan 40 liraya, otomobillerde 70,8 liradan 80 liraya, kamyonet, arazi taşıtı, minibüsler için 88,5 liradan 100 liraya, kamyon ve otobüsler için liradan 135,7 liradan 253,5 liraya, iş makineleri için ise 177 liradan 200 liraya çıkarıldı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.