Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

Bakan Pakdemirli: “Ankara susuz kalmayacak”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,” Yılda ortalama 226 milyon metreküp ilave içme, kullanma ve sanayi suyunun iletileceği “Gerede sistemi” Ankara’nın 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacının karşılanmasını garanti altına alacak” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla devreye alınan projeler Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen ’Suyun Gücü Milletle Buluşuyor’ Toplu Açılış Töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete alındı.

Ankara Gerede Projesi kapsamındaki 3 tesis ile Kırıkkale Sulakyurt Sulama Barajı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, törende yaptığı konuşmada suyun yaşamın, bereketin ve medeniyetin ismi olduğuna vurgu yaparak, “Su, gıdanın, yeşilin, ormanın güvencesidir. Tarih boyunca medeniyetler yerleşim yerlerini su ve gıda kaynakları etrafında seçmiş ve bu kaynakları yönetmeye çalışmışlardır. Su kaynaklarını koruyup, doğru yöneten toplumlar, medeniyetlerini pekiştirmiş, tarımsal üretimlerini ve güçlerini artırmıştır. Son yüzyılda ise, artan nüfus, sanayileşme ve tarım alanındaki gelişmeyle birlikte suya olan talep her geçen yıl büyürken, su kaynakları üzerindeki baskı da giderek artırmıştır. Bugün su, en önemli mücadele alanlarından biri haline gelmiştir” diye konuştu.

Cumhuriyet tarihinin iki katından fazla barajı bitirdik

Son 19 yılda su alanında adeta devrim niteliğindeki projeleri tamamlamanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Bakan Pakdemirli, “Bu dönemde, barajlardan tarımsal sulamaya, içme ve kullanma suyu temininden hidroenerji yatırımlarına kadar binlerce tesisi hizmete aldık ve suyun gücünü milletimizle buluşturduk. 277 Milyar TL’lik yatırımlarla, Cumhuriyet tarihinin iki katından fazla su yatırımları bitirdik. Ayrıca, bugün Ülkemiz, güvenilir içme suyu hizmeti kullanan nüfus oranında yaklaşık yüzde 99 gibi, gelişmiş birçok ülkenin üzerinde bir seviyeye ulaşmıştır” açıklamasında bulundu.

2021 yılını su ve sulama yatırımlarında hamle yılı ilan ettik

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemin sağladığı avantajlarla son 3 yılda sulama alanında 41 milyar TL üzerinde yatırımla 72’i baraj, 46’sı içme suyu olmak üzere toplam bin tesisi hizmete aldık” diyen Pakdemirli sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“2021 Yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” ilan ettik. Cumhurbaşkanımızın desteğiyle su yatırım bütçesini 2,5 kat artışla 15,3 milyar TL’ye çıkardık. Atatürk Barajından sonra ülkemizin dolgu hacmi bakımından 2. büyük barajı olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajını tamamlayarak 2020 yılında hizmete aldık. Yukarı Afrin Barajı ve içme suyu isale hattını Haziran ayı başında tamamladık. 275 metre ile ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajını inşallah bu yıl içinde bitireceğiz.

Yer üstü depolama tesislerinin yanında, suyun buharlaşmasını önleyerek tasarruf sağlayan yeraltı barajları da inşa ediyoruz. Şu an itibariyle 34 yeraltı barajımız hazır. Bu sayıyı yılsonuna kadar 50’ye çıkarmayı, 2023 yılına kadar ise 150’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. Çiftçilerimize basınçlı sulama yatırımlarına bu yıl vereceğimiz desteği iki kat artırarak 300 milyon TL’ye çıkardık. İçme ve kullanma suyu alanında 81 ilimizin tamamında 130 projemiz devam ediyor. İçme suyu ihtiyaçlarını tespit ederek yatırımlarımızı uzun vadeli planlıyor ve suyumuzu geleceğe akıtacak projelerimizi peyder pey hayata geçiriyoruz. 81 il İçme Suyu Eylem Planları hazırlanarak, 44 ilimizin içme suyu sıkıntı yaşaması önlenmiştir. Bu yatırımlar yapılmasaydı bu kurak dönemde 44 ilimiz 2020 ve 2021 yılında susuz kalacaktı. Son 19 yılda içme ve kullanma suyu 2,7 Milyar metreküp daha sağlanmış ve toplamda 4.72 Milyar metreküpe ulaşmıştır. 2023 yılı sonuna kadar da 6 Milyar metreküpe ulaşılmayı hedefliyoruz. Suyla ilgili tüm konuları konuşacağımız ve suyumuzun geleceği planlayacağımız Su Şurası’nı Ekim ayında tamamlayıp, çıkan sonuçlar doğrultusunda suyumuzu en verimli şekilde milletimizle buluşturmaya devam edeceğiz”.

“Ankara içme suyu sıkıntısı yaşamayacak”

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Ankara’yı içme suyu anlamında rahatlatacak Gerede Projesinin de içerisinde olduğu 5 tesisin açılış törenine ilişkin şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi Ankara’nın nüfusu son 10 yılda yüzde 20 artışla yaklaşık 5,7 milyona ulaştı ve su ihtiyacı da giderek büyüdü. Geçmişi 1969 yılına kadar giden ve Dünyanın en uzun içme suyu tünellerinden birisi olan Gerede Tüneli projesini, başlatmak ta, bitirmek te zat-ı devletlerinizin desteğiyle oldu. Açılışını yapacağımız Gerede Sistemi ile Gerede Havzasındaki sular, Ulusu Deresi üzerinde inşa edilen Işıklı Regülatörü ile çevrilerek; 4,5 metre çaplı ve 31 bin 592 metre uzunluğundaki içme suyu iletim tüneli vasıtasıyla Ankara’nın en büyük içme suyu barajı olan Çamlıdere Barajı’na aktarılmaktadır.

Bu su, Gerede Tüneli ile doğal eğimle cazibeli olarak, tek kuruş enerji masrafı yapılmadan Çamlıdere Barajı’na iletilmektedir. Gerede Sisteminden Başkent’e yıllık ortalama 226 milyon metreküp ilave su temin edilerek, 2050 yılına kadar olan içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Ankara’nın memba kalitesindeki içme-kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak olan bu sistemden şu ana kadar Ankara’ya 312 milyon metreküp su verilmiştir. Yani Ankara’nın 8 aylık su ihtiyacı bu sistemden sağlanıyor. Ankara nüfusunun yaklaşık yarısı, içme ve kullanma suyu ihtiyacını 1.2 milyar TL’ye mal olan Gerede Sisteminden karşılayacaktır. Ayrıca Gerede projesi içerisinde yer alan; Işıklı Regülatör Havzası Atık su Arıtma Tesisi ve Atık su Toplama Kolektör Hattının da açılışını yapıyoruz. 19,1 km’lik kolektör hattı ve artıma tesisi ile günlük 8 bin 200 metreküp su arıtılarak tekrar kullanıma sunulacaktır”

Sulakyurt sulaması 5 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı sulayacak

Kırıkkale’de bulunan Sulakyurt Sulamasının da açılışını yapacaklarını belirten Pakdemirli “2016’da tamamlanan Sulakyurt Barajı’nda depolanan su, Sulakyurt Sulaması projesi vasıtasıyla 25 Bin 700 dekar araziyi, diğer bir deyişle 5 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı sulayacaktır. Böylece, daha önce kuru tarım yapılan topraklar, artık modern sistemlerle sulanmaya başlayacaktır. Bu yatırım ile yıllık 17 milyon TL gelir artışı elde edilecek ve 2 bin 300 kişiye istihdam sağlanacaktır” diye konuştu.
Çankırı Dereçatı Barajı ile 7 bin dekar tarım alanı modern basınçlı borulu sistemlerle sulanacak
Hizmete alınacak diğer tesis olan Çankırı Dereçatı Barajı’nın ise temelden 50,5 metre yüksekliğe ve 2 milyon 160 bin metreküp depolama hacmine sahip olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli “Bu baraj ile Dereçatı, Paşaköy ve Yukarıçavuş köylerine ait yaklaşık 7 bin dekar tarım alanı modern basınçlı borulu sistemlerle sulanacaktır. Proje ile yıllık yaklaşık 5 milyon TL gelir artışı elde edilecek ve yaklaşık 1.050 kişiye istihdam imkanı sağlanacaktır. Açılışını yapacağımız tesislerin, Ankara’ya, Kırıkkale’ye ve Çankırı’ya hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen törene, Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey de katıldı.

Çevre

Samsun’da elektrik trafoları şehri renklendirdi

YEDAŞ, Samsun Atakum sahilinde yer alan trafo duvarlarını resimlendirerek toplumsal konularda farkındalık yarattı.

SAMSUN-Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), üstlendiği toplumsal sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yarattı. 2023 yılında başlatılan projede şu ana kadar toplamda 10 tane trafo duvarı, resimlerle renklendirildi. Resimlenen her bir trafo duvarında farklı mesajlar veren YEDAŞ, trafoları gören insanlar tarafından olumlu dönüşler aldı. Sahil boyunca sıralanan trafolar, kent estetiğine değer katarken bunun yanı sıra, toplumsal konularda da farkındalık oluşturdu.

Trafolar üzerine çizilen resimler YEDAŞ tarafından belirlenirken, resimler Samsunlu bir resim öğretmeni vasıtasıyla, trafolarda yerini aldı. Samsun’un önemli değerlerinden biri olan Samsunspor’un konu alınması ile başlayan projede, Cumhuriyet’in 100. yılı, hayvan hakları, kadın hakları, Dünya Engelliler Günü, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, trafik güvenliği, çevre temizliği gibi pek çok temaya yer verilirken Barış Manço, Selda Bağcan gibi değerli sanatçılar da resmedildi.

‘TOPLUMSAL FARKINDALIK YARATMAK İÇİN KAYNAKLARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRYORUZ’

YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, “YEDAŞ olarak, temel sorumluluklarımızın yanı sıra toplumsal konularda da aktif rol almayı önemseyen bir şirketiz. Bu kapsamda her yıl toplumu ilgilendiren konularda sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Daha önceki yıllarda çevre temizliği, otizm farkındalığı, hayvan hakları gibi farklı konularda çalışmalarımız oldu. 2023 yılında başlattığımız “Trafoları Boyuyoruz” projesi ile ise bir adım daha ilerleyerek aynı anda farklı konularda mesajlar vermeye odaklandık. Trafoları resimlendirirken, özellikle sosyal olarak kalabalık olan bölgelerdeki trafoları tercih ettik, bu sayede daha fazla insana ulaşmayı hedefledik” dedi.

Projenin geri dönüşlerinin büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Yunus Emre Bilgi gelecekte de benzer projeler geliştirmeyi planladıklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Çevre

Antakya ve Defne’de okullara ‘sağanak’ tatili

Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde kuvvetli sağanak yağış nedeniyle tüm okulların 1 gün tatil edildiği açıklandı.

HATAY-Hatay Valiliği, kentte dün etkili olan, bugün de etkisini sürdürmesi beklenen kuvvetli sağanak nedeniyle merkez Antakya ve Defne ilçelerinde tüm okulların 1 gün tatil edildiğini duyurdu. Ayrıca 24 saat esasına uygun olarak tüm ekiplerin 315 araç ve 666 personel ile sahada hazır olunduğu bildirildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.