Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Erken rezervasyon yapanlar yaşadı

Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olacağının açıklanmasının ardından otel rezervasyonlarında ciddi artış görülürken, kârlı çıkan kesim yine yerlerini erkenden ayırtan vatandaşlar oldu.


Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olacağını açıklamıştı. Bunu duyan vatandaşlar, bayram tatilini en güzel tesislerde geçirebilmek üzere turizm acenteleri ve otel rezervasyonu sitelerine akın etti. Rezervasyonlarını erkenden yapan vatandaşlar bu durumdan kârlı çıkarken, odalarını ayırtmak için bayramdan önceki haftayı bekleyenler ise istedikleri tesislerde kalmak için yaptığı başvurulardan eli boş dönüyor. Konuyla ilgili konuşan turizmci Salih Er, daha önceden yaptıkları rezervasyon ve fiyat artışı uyarılarının yerinde olduğunu gördüklerini belirtirken, Akdeniz Bölgesi ve kültür turlarının ilgi gördüğünü aktardı.

“Bayram tatili turizme merhem olacak”

Bayram tatilinin pandemiden dolayı zarar gören turizm sektörüne adeta bir merhem olacağını belirten turizmci Salih Er, “Bayram tatilinin 9 gün olacağı daha önceden kısmen de olsa biliniyordu. Turizm sektörü çok sancılı süreçler yaşadı, yaklaşık iki yıl olacak. Bu iki yılda büyük sorunlar yaşadı. Açıkçası bu sorunların üzerine merhem olabilmesi için bayram tatilinin varlığı çok güzel oldu bizim için” diye konuştu.

“Erken rezervasyon yapılması konusunda uyarmıştık”

Daha önceden yaptıkları ‘erken rezervasyon’ uyarılarının doğru çıktığını vurgulayan seyahat acentesi işletmecisi Salih Er, şu anda otellerin doluluk oranlarının maksimum seviyeye yaklaştığını aktardı. Bayrama bir hafta kala gelen müşterilerin istedikleri odaları rezerve etmekte oldukça zorlandığını ifade eden Er, “Daha önce ‘otellerde yer kalmayacak’ diyorduk ve dediklerimiz birebir çıktı. Erken rezervasyon yaptıran kişiler şu anda istedikleri bölgeye gidiyorlar. İstedikleri otellere rezervasyon yaptırabildiler ve uygun fiyatlardan çok güzel şekilde yararlandılar. Şu anda gelen misafirlerimiz bayrama bir hafta olmasına rağmen çoğu otelde doluluk oranı çok yüksek olduğu için maalesef istedikleri otele gidemiyorlar ve istedikleri odayı da bulamıyorlar. Çoğu misafirimiz ‘ben deniz manzaralı oda istiyorum’ diyor, maalesef kendilerini yararlandıramıyoruz. Otel kapasiteleri yoğun bir şekilde dolu olduğu için şu anda hemen hemen satışların çoğu kapanmış durumda” sözlerini kullandı.

“Rusların gelmesiyle fiyat artışları da hissedildi”

Tesis fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulunan Er, daha önceden uyarısını yaptıkları fiyat artışlarının gerçekleştiğine değindi. Erken rezervasyonun önemini her fırsatta dile getiren Salih Er, “Daha önce ‘dış pazar, özellikle Rus pazarı açıldığı zaman fiyatlarda artış olacak’ demiştik. Baktığımız zaman Ocak, Şubat aylarındaki fiyatla şu anki fiyatlar arasında ortalama yüzde 30 yükselme oldu. Erken rezervasyonun önemi her zaman vardır” diye konuştu.

“Hazırlıksız tesisler personel sıkıntısı çekiyor”

Tatil yapmak isteyen ailelerin genellikle Akdeniz Bölgesi’ni tercih ettiğini söyleyen Salih Er, bazı tesislerin pandemi çıkışı döneme yeterince iyi hazırlanamadığını ifade etti. Tesislerde yaşanan personel eksikliği sorununa değinen turizmci sözlerine şöyle devam etti:
“Bölge bölge değerlendirdiğimizde elbette bölgelerdeki bazı sorunlardan da bahsetmek istiyorum. Pandemi sürecinin yavaş yavaş azalmasıyla tesisle buna tam olarak hazırlanamadı. Bu yıl da çoğu tesis kendisini kapatmaya göre ayarlamıştı, ancak aşılamanın hızlı olması nedeniyle tesisler şu anda personel bulmakta zorluk çekiyor. Özellikle Ege Bölgesi’nde misafirlerimizden gelen şikâyetler doğrultusunda bunu hissediyoruz. Akdeniz Bölgesi personel konusunda çok yoğun şekilde sıkıntı yaşamasa da şu anda genel olarak tesislerin en büyük sıkıntısı personel yetersizliği. Bunun da sezonun sonuna veya ortalarına doğru aşılacağının farkındayız. Ailelerin özellikle tercih ettiği bölge ise; Akdeniz Bölgesi.”

“Kültür turlarının fiyatları aynı, ilgi yoğun”

Son olarak kültür turlarına olan ilgi hakkında konuşan Salih Er, bu turların da fiyatlarına değinerek “Kültür turları da çok yoğun bir şekilde başladı. 4 gece 5 gün Karadeniz turları, GAP turları ve Batı Karadeniz turları, günübirlik turlar mevcut. Ayvalık tekne turları, İstanbul turları, tarihi turlar da mevcut. Yoğun bir şekilde bu turlar da ilerliyor şu anda. Misafirlerimiz geçen yıla oranla bakarak fiyatları kıyasladıklarında özellikle kültür turlarında herhangi bir yükselme söz konusu olmadığını görebilirler” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Kripto para borsasından eylül değerlendirmesi

Küresel piyasalarda yaz sezonu sona erdi ve eylüle ilişkin hareketlilik beklentileri arttı. Bir süredir aşağı yönlü trendin gözlemlendiği ve belirsizliğin hüküm sürdüğü kripto para piyasalarında Bitcoin de 59 bin dolar seviyelerine kadar çekildi. Analistlerin eylülde Bitcoin başta olmak üzere kripto para birimlerinin performansına ilişkin tahminleri de ikiye bölündü. Bitcoin’in eylül performansına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, “Bitcoin, 5 Ağustos’ta küresel piyasalarda yaşanan sarsıntıdan bu yana istikrarlı bir toparlanma yaşayamadı. Bitcoin yatırımcısının umudu eylül ayında. Eylül ayı da tarihsel açıdan yatırımcının yüzünü güldürmese de mevcut koşullar bu yılı diğerlerinden farklı kılabilir” dedi.

İSTANBUL-Tarihsel verilerden hareketle yapılan analizlerde, Bitcoin madencilerinin ürettikleri her Bitcoin için aldıkları ödülün yarı yarıya indirilmesini öngören yarılanma (halving) yıllarında Bitcoin’deki boğa yükselişinin 160 gün içinde başladığını gösterdi. Bu gösterge ele alındığında Bitcoin’de yükseliş senaryosu için eylül sonunu beklemek gerektiğini belirten Kafkas Sönmez, “ABD merkez bankası Fed’in son söylemleri, faiz indirimlerine eylülde başlanacağına işaret ediyor. Faiz indirimi, güçlü doların zayıflamasını beraberinde getiriyor ve bu durum da riskli varlıklara yarıyor. Öte yandan tam ters cephede Japonya merkez bankası Bank of Japan, koşullar gerektirdiği takdirde faiz artışına gideceklerini yineledi. 5 Ağustos’ta yaşanan dalgalanmanın bir sebebi Japon yeninin değerlenmesiydi. Kripto da dahil küresel piyasalar, eylül ortasından sonra yaşanacak gelişmelere göre şekil alabilir” ifadelerini kullandı.

‘BU YIL, ÖNCEKİ YILLARDAN BİRÇOK YÖNÜYLE FARKLI’

Bitcoin’in geçmiş yıllardaki eylül ayı performansları incelendiğinde, 11 yılın 8’inde, eylül aylarının kayıpla tamamlandığı görüldü. Bu durum da Bitcoin’in Eylül 2024’teki performansının benzer bir çizgide seyredebileceği yönündeki endişeleri artırdı. Tarihsel verilerin kripto varlıklardaki trendleri belirlemek için değerlendirilmesi gereken bir gösterge olabileceğini söyleyen Sönmez, “Yine de yatırımcıların, her dönemin kendi koşullarını kendisinin oluşturduğunu ve farklı dönemlerde farklı trendlerin piyasalara yön verebileceğini hatırlaması gerekiyor. Bir önceki yarılanma yılında veya geçtiğimiz yılın eylül ayında spot Bitcoin ETF’ler onaylanmamış, 50 milyar dolarlık toplam büyüklüğü aşmamış, ABD’de seçim yarışı bu denli hız kazanmamış, Fed için faiz indirimi senaryosu konuşulmaya başlanmamıştı. Bu yıl, önceki yıllardan birçok yönüyle farklı” diye konuştu.

‘KAYIPLARLA VE İSTİKRARSIZLIKLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN PSİKOLOJİYİ DOĞRU YÖNETMEK GEREKİYOR’

Piyasaların yön arayışında olduğu belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların yapması gereken en iyi şeyin ‘bekle ve gör’ moduna geçmesi olduğunu vurgulayan Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Henüz ayın başındayız. ABD merkez bankası Fed’in faiz için karar vermesi 17-18 Eylül’ü bulunacak. Bu sürecin genele yayılan, hisse piyasalarını da kapsayan bir zayıflık ve düşük hacim dönemi olarak geçmesi beklenebilir. Bu noktada yatırımcıların sabırlı olması, uzun vade düşünmesi, anlık hareketlerde duygusal kararlar almaması kritik önem taşıyor. Yatırımcıların ruhsal sağlıklarını da önemsiyoruz. Bu sebeple geçtiğimiz haftalarda Klinik Psikolog ve Uzman Psikolojik Danışman Çağla Küçük’ün sunumuyla trader’ların stres, anksiyete, uyku problemleri, depresif duygular gibi ruhsal durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrendik. Buna benzer etkinliklerimiz ilerleyen süreçte de devam edecek. Gate.TR topluluğuna dahil olan herkesin piyasa koşulları ne olursa olsun dirençli kalması için sektöre örnek olacak buluşmalarda bir araya gelmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Cevdet Yılmaz: 2025’te enflasyonun yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedefleniyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Yılmaz, “Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe katedilmesi beklenmektedir. 2025 yılı itibarıyla enflasyon oranının daha da gerileyerek yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedeflenmektedir” dedi.

2025-2027 dönemini kapsayan OVP, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuna açıklandı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan katıldı.

‘EKONOMİMİZİN YOL HARİTASINI OLUŞTURACAK’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan ve temel politika belgesi olan OVP’nin, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile resmileştiğini söyledi. OVP’nin amacının makroekonomik politikaları belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri, gelir-gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele almak olduğunu belirten Yılmaz, “Ayrıca kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içermektedir. OVP, makroekonomik politika çerçevesi ve hedefleri ile öncelikli reform alanlarını ve takvimini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için belirlenen politikalar ve reformlar, önümüzdeki üç yıllık dönemde ekonomimizin yol haritasını oluşturacaktır. 2025-2027 dönemini kapsayan OVP hazırlıkları, belirli bir takvim çerçevesinde planlanmış ve adım adım ilerlemiştir. Haziran ayında başlayan süreçte, kamu kurumları ile bütçe görüşmeleri başlatılmış ve ilgili kurumlardan politika ve tedbir önerileri toplanmıştır. Temmuz ve ağustos aylarında, makroekonomik verilerin değerlendirilmesi, bütçe dengesi ve kamu harcamaları gibi temel konularda çeşitli analizler ve toplantılar yapılmıştır. Ağustos ayının sonuna doğru, OVP taslağı nihai hale getirilmiş, ilgili kurumlara ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sunulmuştur. Son olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile OVP, bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak resmiyet kazanmaktadır” dedi.

‘TL MEVDUATLARININ ARTIŞI, POLİTİKAMIZIN DOĞRU YÖNDE İLERLEDİĞİNİ GÖSTERGESİ’

Yılmaz, Türk lirasının güçlenmesi ve milli para birimine güvenin artmasının enflasyonla mücadele ve makroekonomik istikrarın sağlanmasında önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, “Geçen yılkinden bugüne baktığımızda rezervlerde önemli gelişmeler görüyoruz. Brüt uluslararası rezervlerimizin 26 Mayıs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Ağustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. 52 milyar dolara ulaşan bu artış, ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını arttırmak bakımından son derece olumlu bir gelişmedir. Aynı süreçte risk priminin yine çarpıcı bir şekilde düştüğünü, 2023 Mayıs’ta 703 baz puanlara kadar yükselmişken 3 Eylül 2024 itibarıyla 283 baz puana gerilediğini görüyoruz. Bunun daha da aşağılara geldiği günleri de bu süreçlerde gördük. Bu düşüş, uluslararası piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin arttığını ve risk algısının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Dış finansmana erişimi kolaylaştıran ve dış finansmanın maliyetini düşüren bu gelişmeyi daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz. Rezervlerdeki artış, risk primindeki düşüş ve Türk lirası mevduatlarının artışı, ekonomi politikalarımızın doğru yönde ilerlediğinin ve piyasalarda olumlu yansımalar oluşturduğunun somut göstergeleridir” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Orta Vadeli Program açıklandı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Programı açıkladı. Yayını izlemek için alttaki YouTube linkine tıklayabilirsiniz.

Cevdet Yılmaz’ın konuşmasından satır başları şöyle:

– Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koyduğumuz ekonomi programıyla da politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Güncellediğimiz bu Orta Vadeli Programla da kararlı bir şekilde ülkemizin istikrarını ve kalkınmasını sağlayacak, refahını artıracak politikaları hayata geçirmeye devam edeceğiz.

– Öngördüğümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yılı Haziran ayından itibaren başlamıştır. Bu tarihten itibaren enflasyon oranında 23,5 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir.

-2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3,5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. 

-Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi beklenmektedir. 2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde 9,7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027 yılında yüzde 7,0’ye gerilemesi öngörülmektedir. 

Mehmet Şimşek’in konuşmasından satır başları ise şöyle:

– OVP’nin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kısa vadede bizim temel önceliğimiz dezenflasyondur. Önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Dezenflasyonla birlikte Türkiye’de büyüme yükselecektir.

 -(Vergide adalet ile ilgili soruya ilişkin) Son 1 yıldır vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık, atıyoruz. Hemen olmuyor sonuçta, zamanla sonuç alıyorsunuz. Bu sene çok uluslu şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.