Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

AK Parti İl Başkanı Taş: 20 yıldır milletimizin yetki verdiği bir lideri 6 kişi bir araya gelip yıkamazsınız

Partisinin İl Danışma Meclisinde konuşan AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, “20 yıldır milletimizin yetki verdiği bir lideri 6 kişi bir araya gelip yıkamazsınız” dedi.

Ertuğrul Gün – Akif Yılmaz
ANTALYA-
AK Parti Antalya İl Danışma Meclis Toplantısı Erdem Beyazıt Kültür merkezinde gerçekleştirildi. Programa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Antalya milletvekilleri, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

Ekranı ikiye ayırıp örnekler verdi

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, “ 20 Mart tarihi itibariyle düzenlediğimiz bu toplantımız, Çanakkale şehitlerimizi andığımız ve Çanakkale Zaferinin 107.yıl dönümünü kutladığımız, manası büyük bir haftaya denk geliyor. Bu vesileyle hem Çanakkale şehitlerimizi, hem de bugüne kadar vatanımız için, şanlı bayrağımız için şehit düşmüş tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ancak özellikle son 6-7 ayda öyle enteresan şeyler yaşandı ki, şuan hiç eskiyi konuşmasak, son 6 ayı analiz etsek bile ortaya çok ilginç bir tablo çıktığına dikkatinizi çekmek istedim. O yüzden şöyle birkaç aylık bir analiz yapalım istedim. Şimdi Önümüzde 2 tane ekran olsun. Sağ tarafta cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, AK Parti kurmayları ve hükümetimizin temsilcileri olsun. Sol tarafta da geçtiğimiz haftalarda bir araya gelen altılı muhalefet partileri olsun. Şimdi AK Parti’nin olduğu ekranı açalım ve detaylara bir bakalım” dedi.

“Cumhurbaşkanımız Ankara’da da birçok devlet ve hükümet başkanını ağırladı”

24 Şubat tarihinde 3. dünya savaşının fitilini ateşleyecek gelişmeler yaşandığını sözlerine ekleyen Taş, “Rusya Ukrayna’ya kara ve hava harekatı başlattı. Henüz 2022 yılı gelmeden, gerilim tırmanmaya başladıkça Cumhurbaşkanımız son derece titiz bir şekilde dünya liderleriyle temaslara başlamıştı. Cumhurbaşkanımız, 2021 yılının Eylül ayında Rusya’ya, ekim ayında Azerbaycan’a ve İtalya’ya, Kasım ayında Türkmenistan’a, 3 Şubatta da Ukrayna’ya seyahatler düzenledi ve devlet başkanlarıyla bir araya geldi. Cumhurbaşkanımız ayrıca Ankara’da da birçok devlet ve hükümet başkanını ağırladı ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili derin temaslarda bulundu. Antalya’mızın evladı gururumuz Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu da aynı tarihlerde hummalı çalışmalar yürütüyordu. Dünyanın 75 ülkesinden 3 binden fazla davetliyi bir araya getirerek, dünyanın gözü üzerinde olacak Antalya Diplomasi Forumunun organizasyonuyla ilgileniyor tüm detaylara titizlikle çalışıyordu. Kaldı ki bu forum, muhtemel bir 3. dünya savaşına engel olacak kadar kritik görüşmelere ev sahipliği yapacaktı. Şimdi de sol taraftaki ekranı açalım bakalım. Az önce andığımız tarihlerde, malum altılı muhalefet, “bir masada nasıl otururuz, kim ilk sırada olacak, kim sona geçecek, kim önce konuşur, kim kaç dakika konuşur, hangi salonda, hangi masada otursak” diye planlar yapıyorlardı” açıklamasına yer verdi.

“Türkiye’yi 90’lı yılların Türkiye’sine geri döndürmek için” bir protokol imzaladılar”

Taş konuşmasını şöyle sürdürdü: “12 Şubat tarihinde, yani dünya yangın yeriyken, malum altılı bir evde bir araya gelip 5 buçuk saate yakın mesai harcadılar. 28 Şubatta da bir mutabakat metniyle yeniden bir başka salonda bir araya geldiler. Rusya Ukrayna savaşı 24 Şubatta başlamışken bunlar 28 Şubatta bir metne imza attılar. Türkiye, cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dışişleri bakanımızın olağan üstü gayretleriyle “savaşı ve gözyaşını” dindirmek için uğraşırken onlar “Türkiye’nin düzenini bozmak, Türkiye’nin yükselişinin önüne geçmek, Türkiye’yi 90’lı yılların Türkiye’sine geri döndürmek için” bir protokol imzaladılar.”

“20 yıldır milletimizin yetki verdiği bir lideri 6 kişi bir araya gelip yıkamazsınız”

“20 yıldır milletimizin yetki verdiği bir lideri 6 kişi bir araya gelip yıkamazsınız diyen Taş, “Siz millete karşı 6 kişi değil 66 kişi birleşseniz yine boş yine boş. Çünkü size akıl verenler halktan uzak, halktan kopuk, aristokrat zihniyetin ta kendisidir. Size akıl verenler, 2002’den beri olduğu gibi, 2023 seçimlerinde de, çıkacağınız ringde kuralları “Milletin belirlediğini” bilmiyor. Size akıl verenler, Recep Tayyip Erdoğan’ın o ringe tek başına çıkmadığını, yanında, arkasında, etrafında bu aziz milletin olduğunu bilmiyor” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’ye güvenen hiç kimse pişman olmadı

Albaraka İslami finans zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 21 yılda Türk ekonomisine tarihi başarılar yaşatmış bir hükümet olarak katılım finans alanında ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz. Özellikle Asya, Avrupa ve Afrika’nın tam kalbinde yer alan İstanbul’u küresel finans ve katılım finans merkezlerinden biri yapacağız. Burada bulunan kardeşlerimiz çok iyi biliyor ki Türkiye’ye güvenen hiç kimse pişman olmadı. Kazandırarak kazanmayı amaçlayan hiçbir müteşebbis, ülkemize yatırım yaptığı için sonradan nedamet duymadı. Bundan sonra da kazan kazan temelinde iş birliklerimizi ilerleteceğiz. Türkiye’nin ekonomisine, üretimine, istihdamına, ihracatına, finans sektörüne katkı sağlamayı amaçlayan her türlü girişime destek vereceğiz” dedi.

Altan ÇİMEN- Erdi DEMİR
İSTANBUL-İslam ülkeleriyle iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan birinci Albaraka İslami Finans Zirvesi’nin açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın katılımıyla Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonunda gerçekleştirildi. Tören’de Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Albaraka Forumu Mütevelli Heyeti Başkanı Şeyh Abdullah Saleh Kamel, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ICYF Başkanı Taha Ayhan, İstanbul Valisi Davut Gül, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, Türkiye Varlık Fonu Başkanı Sayın Salim Arda Ermut ile çok sayıda diplomat ve şirket yöneticisi hazır bulundu. Çamlıca Camii imam hatibi İshak Şahin’in Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılara konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından stratejik partnerler arasında iş birliği anlaşması imzalandı.

“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ BU ÇABALARIMIZIN ADETA SEMBOLÜ OLUYOR”

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Albaraka Zirvelerinin ilk kez ev sahipliğini yapıyor. İslam ekonomisine dair küresel düzeyde öngörüler, temel yapı taşları ve ihtiyaçlar temasıyla düzenlenen bu seneki zirvenin başarılı geçmesini sektörümüz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum. 75 farklı ülkeden yaklaşık 1500’den fazla katılımcıyı inşallah zirve münasebetiyle Türkiye’de misafir edeceğiz. Seçkin isimleri, yatırımcıları, yöneticileri ve uzmanları bir araya getiren zirvenin ülkemizde İslami finans ve katılım sektörünün büyümesine ivme kazandıracağına inanıyorum. İki gün boyunca zirvede konuşulacak, tartışılacak başlıklara baktığımızda kapsamlı bir hazırlığın yapıldığını görüyoruz. İslam ekonomisinin tarihi serencamından ahlaki ilkelerine, İslami yatırım araçlarından sürdürülebilir büyümeye, kar odaklı teşebbüslerden vakıf ve zekat müessesesine kadar geniş bir yelpazede belirlenen paneller yol gösterici tartışmalara zemin olacaktır. Kıymetli fikirleriyle zirveye katkı sunan tüm katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.

Böyle bir zirvenin ülkemizde düzenlenmesinin önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, “Doğu- Batı arasında tarih boyunca ticari ve beşeri köprü vazifesi üstlenen Türkiye finansal piyasalar arasında da aynı rolü oynamaya başladı. Geçen sene hizmete açtığımız İstanbul Finans Merkezi bu çabalarımızın ve vizyonumuzun adeta bir sembolü oldu. İstanbul’un finans ve İslami finans alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu, uluslararası yatırımcılar da tasdik ediyor. Albaraka Zirvesi inşallah İstanbul’un bölgesel finans merkezi konumunu küresel düzeye çıkarmaya matuf çabalarımızı destekleyecektir. Zirvenin İslami ekonomi sisteminin temel taşı olarak İslami finansın etik standartlarının daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını düşünüyorum. Bunun yanında global ölçekte İslam ekonomisine yönelik hizmet ve ürün pazarlarının keşfedilmesine zirvenin yardımcı olacağı kanaatindeyim. Zirvenin şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Bakan Bolat: Merkez Bankası’nın günlük ihracat kredi limitini 3 milyar liraya çıkardık

İstanbul’da düzenlenen HOMETEX Ev Tekstili Fuarı’nda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Merkez Bankası’nın günlük ihracat kredi limitini 3 milyar liraya çıkardık” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL-Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ev tekstili sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen HOMETEX’i ziyaret etti. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram ile birlikte açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, ev tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların 20-30 yıl kadar önce Avrupa’daki önemli fuarlarda küçük metrekarelerle de olsa yer almak için büyük mücadele verdiğini belirterek, “Ne mutlu ki artık İstanbul’da dünya çapında bir fuar düzenleniyor. Ev tekstili sektöründe dünya markasıyız.” dedi.

“3 HAZİRAN’DA GÜZEL RAKAMLAR AÇIKLAYACAĞIZ”

Enflasyon sorununun en önemli ihraç pazarlarında da gözlendiğini dile getiren Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin enflasyon hızında yavaşlama belirtilerinin başladığını ifade etti. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin üretim, istihdam ve 33 milyar dolarlık ihracat performansı ile Türkiye’nin gözbebeği olduğunu ifade eden Ömer Bolat, “Bu sektörü asla ihmal etmeyeceğiz. Bu sektörü daha da geliştirmek istiyoruz. Ancak sektördeki temel sorun, dış talepteki daralmadan kaynaklanıyor. AB’nin ithalatında yüzde 15 düşüş var. Tekstil sektöründeki talep düşüşü yüzde 25’lere ulaştı. Ancak son dönemde siparişlerde de yeniden canlanma başladı. Bunu sektörel fuarlarda da gözlemleyebiliyoruz.” diye konuştu. İhracat rakamlarını gün gün takip ettiklerini belirten Bolat, “İnşallah Mayıs ayı ihracat rakamlarını açıklayacağımız 3 Haziran’da cari açık ve ihracatta çok güzel rakamlar açıklayacağız.” ifadelerini kullandı.

“İHRACAT KREDİ LİMİTİ ARTTI”

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “HOMETEX gibi organizasyonlar sayesinde, üretimi, yatırımı ve ihracatı artırmak, ihracatçılarımızın her alanda desteklenmesi ve yeni pazarlara açılabilmesi için durmadan çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. İhracatçılara desteklerini sürdürdüklerini belirten Bakan Bolat, “Merkez Bankası’nın günlük ihracat kredi limitini 3 milyar liraya çıkardık” dedi.

“FİRMALARIN YENİ İŞ ANLAŞMALARINDAN DOLAYI MUTLUYUZ”

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yoğun programına rağmen HOMETEX’i ziyaret eden Bakan Bolat’a teşekkür etti. Tekstilin Türkiye’nin tarımdan sanayi toplumuna geçişini sağlayan öncü sektörler arasında bulunduğunu belirten İbrahim Burkay, sektör temsilcilerinin farklı alandaki yatırımlarıyla da ekonomideki gelişime güç kattığına dikkat çekti. Sektöre sunulan desteklerin önemine değinen Başkan Burkay, tekstilin ana kollarından biri olan ev tekstilinin de Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma konusunda önemli bir noktada bulunduğunu kaydetti. Enflasyonla mücadelenin ve fiyat istikrarının yeniden sağlanmasının temel öncelikleri olduğunu dile getiren İbrahim Burkay, yapısal dönüşümün sağlanması için gereken reformların da hızla hayata geçeceğine inandıklarını söyledi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, fuarda stant açan firmaların, yaptıkları iş anlaşmalarından dolayı mutlu olduklarını da sözlerine ekledi.

“BU ZOR DÖNEMİ DEVLETİMİZLE BİRLİKTE ATLATACAĞIZ”

TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram da ev tekstili sektörünün 180 ülkeye yıllık yaklaşık 3,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, “Türk ev tekstili sektörü, kilogram başı ihracat değerini 9 doların üzerine çıkararak ülkemize en fazla katma değer sağlayan ve dünya Pazar yapı açısından kıyaslandığında da lider öncü sektörlerden biridir” dedi. Dünyada pandemi süreciyle başlayan ve global savaşların etkisiyle giderek kötüleşen küresel ekonominin doğurduğu olumsuz koşullarla mücadele ettiklerini belirten Hasan Hüseyin Bayram, “Bu zor dönemi devletimizle birlikte aşacağız” diye konuştu.

HOMETEX’i ziyaret eden Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve beraberindeki heyet, trend alanlarını ve stantları da yakından inceledi.

Okumaya devam et

Siyaset

İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Hakikat geçiştirilemez

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ‘Bâb-ı Âli Okulu: 21. Yüzyılda Dezenformasyon Tehdidi ve İletişim Stratejileri’ programına katıldı. Programda konuşan Altun, “Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin vefatı sonrası yapılan dezenformasyonlarda gördük. Sizlerin de bildiği üzere, İran Cumhurbaşkanı’nın vefatı üzerine, daha önce görevde olan başka ülke liderlerinin vefatında yapıldığı gibi bir günlük yas ilan ettik. Bunun akabinde, bazı medya organlarında İran Cumhurbaşkanının vefatı için milli yas ilan edilirken 6 Şubat depreminde milli yas ilan edilmediğine ilişkin yalan haber dolaşıma sokuldu. Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin, iddianın dezenformasyon olduğunu, 6 Şubat depremlerinde 7 gün milli yas ilan edildiği yönündeki bilgilendirmesini ana haber spikeri ile paylaştı ve o da yalan haberini düzeltti. Düzeltmek zorunda kaldı. Fakat özür dilemedi. Geçiştirdi. Halbuki hakikat geçiştirilmez” dedi.

Ahmet YEŞİLMEN- Uğur ŞAHİN
İSTANBUL-
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altunİletişim Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Bâb-ı Âli Okulu: 21. Yüzyılda Dezenformasyon Tehdidi ve İletişim Stratejileri’ programına katıldı. İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen programa öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

“DİJİTAL MEDYA DÜZENİ İÇİNDE YENİ YENİ TEHDİTLERLE KARŞILAŞIYORUZ”

Programda konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Dijital medya düzeni içinde yeni yeni tehditlerle, meydan okumalarla karşılaşıyoruz. Kuşkusuz bu meydan okumaların en büyüğü hakikatin sıradanlaşmasıdır. Hakikat krizidir. Bu krizi, bu meydan okumayı besleyen başlıca unsur ise çağımızın vebası haline gelen dezenformasyondur. Biz tam da bu nedenle bu seneki Bâb-ı Âli Okulu programımızın ana temasını ’21. Yüzyılda Dezenformasyon Tehdidi ve İletişim Stratejileri’ olarak belirledik. Program boyunca dezenformasyonun iletişim stratejilerindeki, diplomatik ilişkilerdeki, siyasal ve sosyal süreçlerdeki olumsuz etkileri etraflıca ele alınacak ve elbette dezenformasyonla mücadele stratejileri de alanında uzman isimlerce ortaya konacak” dedi

“OTOKRATİK YAPILARIN KENDİLERİNE ALAN AÇMALARI SONUCUNU DOĞURUR”

Altun “Biz, bu türden programlarla hatırı sayılır bir süredir dezenformasyon tehdidine dikkat çekerken, yabancı hükümetler ve uluslararası kuruluşlar da bu tehlikeyi ve onunla mücadeleyi gündemlerine almaya başladı. Örneğin, Dünya Ekonomik Forumu ‘dezenformasyon’un gelecekte savaş, olağanüstü hava koşulları ve enflasyon gibi tehlikelerden daha büyük bir küresel tehdit olacağı öngörüsünde bulunuyor. Yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, dezenformasyonu insan haklarına zarar veren başlıca etmenlerden biri olarak yansıtmaktadır. Dezenformasyon, sebebiyet verdiği hakikat kriziyle modern toplumların bugün gerçek anlamda bir demokrasi krizi yaşamasının da müsebbibidir. Demokrasi, özgür bireylerin siyasal alana serbestçe katılmaları ve doğru bilgilerle siyasal karar alma süreçlerine yön vermeleriyle teşekkül eden, işleyen bir sistemdir. Eğer ki bireylerin bilgi kaynakları manipüle edilir ve yalan içerikler bireyleri etki altına alırsa bu takdirde siyasal özneden değil, manipüle edilmiş medya tüketicisinden bahsetmek durumunda kalırız. Bu da her şeyden önce toplumların kendi kaderine hükmetme, kendi geleceklerini şekillendirmelerine yönelik sağlıklı bir ortak irade geliştirmelerine engel olur. Ve bütün bunlar demokratik sistemler yerine otokratik yapıların kendilerine alan açmaları sonucunu doğurur” şeklinde konuştu.

“HAKİKAT GEÇİŞTİRİLEMEZ”

Dezenformasyon ürünü haberlere sık sık rastlanıldığını dile getiren Altun, “Ne yazık ki ulusal ve uluslararası medya ve iletişim süreçlerine baktığımız zaman dezenformasyon ürünü haberlere sık sık rastlıyoruz. Bunu en son İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin vefatı sonrası yapılan dezenformasyonlarda gördük. Sizlerin de bildiği üzere, İran Cumhurbaşkanı’nın vefatı üzerine, daha önce görevde olan başka ülke liderlerinin vefatında yapıldığı gibi bir günlük yas ilan ettik. Bunun akabinde, bazı medya organlarında İran Cumhurbaşkanının vefatı için milli yas ilan edilirken 6 Şubat depreminde milli yas ilan edilmediğine ilişkin yalan haber dolaşıma sokuldu. Mesela geçmişte, 6 Şubat için ‘Cumhurbaşkanı millî yas ilan etti’ diye haber yapan bir medya organı, çekinmeden ‘Depremde ilan edilmeyen yas niye şimdi’ manşeti attı. Bir televizyondaki ana haber spikeri ise, izleyicilerinin gözünün içine baka baka ne yazık ki bu yalanı tekrarladı. Neyseki tam yayın esnasında programın editörü Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin, iddianın dezenformasyon olduğunu, 6 Şubat depremlerinde 7 gün milli yas ilan edildiği yönündeki bilgilendirmesini ana haber spikeri ile paylaştı ve o da yalan haberini düzeltti. Düzeltmek zorunda kaldı. Fakat özür dilemedi. Geçiştirdi. Halbuki hakikat geçiştirilmez” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL SUÇLARI GİZLEMEK İÇİN DEZENFORMASYONU SİLAH OLARAK KULLANDI”

Hakikatin sesi kısılmasın diye mücadele ettiklerini belirten Altun, “Batı üniversitelerindeki İsrail zulmüne direnen öğrenciler, Filistin’i tanıdığını ilan eden ülkeler bu umudun diri olduğunun en büyük nişanesidir. İsrail, Gazze’de 230 gündür işlediği suçları örtmek için dezenformasyonu bir silah olarak kullandı. 45 bin çocuk, kadın, yaşlıyı katleden İsrail, dezenformasyon bombardımanıyla hakikati de katletmeye çalıştı. Lakin Hakikatin gür sedası galip geldi, geliyor, gelecek. Bütün baskılara rağmen üniversitelerde İsrail’in soykırımına tepkiler devam ediyor” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.