Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gıda güvenliği stratejik hale geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Dünya Helal Zirvesi’ne video mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gıda güvenliği stratejik öneme sahip. Dünyada helal ürün pazarı 5 trilyon doları aşan büyüklüğe ulaştı. Zirve yeni ortaklıkların kurulmasına öncülük edecek. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin tamamını İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’ne üye olmaya böylece helal belgelendirmedeki ihtilafları, uyuşmazlıkları, güvensizlikleri ortadan kaldırmaya davet ediyorum” dedi.

İSTANBUL-
Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı’na video mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında dünya helal piyasasının, gıda, turizm, kozmetik, finans gibi sektörler başta olmak üzere toplam 5 trilyon doları aşan bir büyüklüğe ulaştığını, bu rakamın ortaya çıkan ihtiyaçlar ve beklentiler doğrultusunda her geçen gün yükselmekte olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Gönül ve kültür coğrafyamızdan güzel İstanbul’umuza teşrif eden siz kıymetli kardeşlerime ülkemize hoş geldiniz diyorum. 9. Dünya Helal Zirvesi ve İslam İşbirliği Teşkilatı Helal Fuarı’nın ülkelerimiz ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Zirve boyunca yapılacak tartışmaların, giderek güçlenen helal sektöründeki firmalar, kurumlar ve tüketiciler için yeni ufuklar açacağına inanıyorum. Helal Zirvesi münasebetiyle gerçekleştirilecek iş forumları ise şirketlerimiz arasında yeni ortaklıkların kurulmasına öncülük edecektir. Küresel arenadaki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edilen zirve ve fuar, ülkemiz şirketlerinin helal sektöründen daha fazla pay almasına da zemin hazırlayacaktır. Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim ve salgın sebebiyle ehemmiyeti çok daha iyi anlaşılan gıda güvenliğinin sağlanması yönünde atılan her adımı, stratejik önemde görüyoruz. 10 bini yabancı toplam 40 bine yakın misafiri ağırlayacak Helal Zirvesi’nin İslam ülkelerinin gıda güvenliğini tahkim edeceği kanaatindeyim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, helal belgeli ürün ve hizmetlere yönelik talebin, bu ürünlerin hem temiz ve sağlıklı olmaları hem de Müslümanlar tarafından tercih edilmeleri sebebiyle arttığını belirterek, “Bugün dünya helal piyasası, gıda, turizm, kozmetik, finans gibi sektörler başta olmak üzere toplam 5 trilyon doları aşan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Bu rakam ortaya çıkan ihtiyaçlar ve beklentiler doğrultusunda her geçen gün yükselmektedir. Gerek tüketicinin helal belgeli ürün ve hizmetlere erişiminin temini, gerekse helal ürün ve hizmetlerin uluslararası ticarette dolaşımının kolaylaştırılması için belgeleme ve standartlaşma çok mühimdir. 2010 yılında faaliyete geçen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nün faaliyetleri bu bakımından hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin tamamını, enstitüye üye olmaya, böylece helal belgelendirmedeki ihtilafları, uyuşmazlıkları, güvensizlikleri ortadan kaldırmaya davet ediyorum. Türkiye olarak ülkemize kazandırdığımız Helal Akreditasyon Kurumu ile bu meseleye verdiğimiz önemi gösterdik. Kurumumuzu ve faaliyetlerini her daim destekleyerek helal sektörünün ülkemizde hak ettiği konuma gelmesini sağlayacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İran Cumhurbaşkanı Reisi için başsağlığı mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geçirdiği helikopter kazasında maalesef vefat ettiğini öğrendiğimiz, değerli mevkidaşım, kardeşim, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi’ye Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Türkiye olarak pek çok kez olduğu gibi bu zor ve müessif günlerinde de komşumuz İran’ın yanında olacağız.(DHA)



Okumaya devam et

Siyaset

Dışişleri Bakanlığı: Yunanistan’daki ‘Pontus’ iddiaları asılsızdır

Dışişleri Bakanlığı, “Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır. ‘Pontus’ antik çağda kalmış bir tanımdan ibarettir” açıklamasında bulundu.

ANKARA-Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır. ‘Pontus’ antik çağda kalmış bir tanımdan ibarettir. 19. yüzyılın sonunda ortaya çıkan Pontusçu faaliyetler, Yunanistan’ın ‘Megali Idea’ planının bir uzantısıdır. Konu esasen Türk ve Rum ahalinin mübadelesi ile sonuçlanmış tarihi bir sürecin asılsız iddialara konu edilerek istismarından ibarettir. Söz konusu iddialar, Türk-Yunan ilişkilerine zarar vermeyi ve Yunanistan siyasetinin sağduyulu kesimlerini zor durumda bırakmayı hedeflemektedir. Yunanistan ile ikili ilişkilerimizde son dönemde olumlu bir ivme yakalanmıştır. Yunanistan Hükümetinden beklentimiz, sorumsuz bazı siyasetçilerin gelecek nesillerin barış ve huzur ortamında yaşamasını engellemeye yönelik çabalarına karşı net bir tutum ortaya koymasıdır” denildi.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Alagöz: Tasarruf tedbirleri uygulanmazsa kriz bitmez

Zafer Partisi Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz, tasarruf dikkat çekti

ABDULLAH GONCA
HABER MERKEZİ-
Zafer Partili Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Bakan Mehmet Şimşek’in yakın zamana kadar “dış güçler” olarak tanımladığı kredi derecelendirme kuruluşlarından S&P’in, 11 yıldan sonra ülke kredi notunu bir kademe artırmasını uyguladıkları ekonomik programın olumlu bir sonucu olarak paylaştığına dikkat çekti.

Alagöz, son 11 yıldır çiftçi, esnaf, işçi ve emeklinin her geçen gün daha da fakirleştiğini kaydeden Alagöz, “Sadece faiz ve rant lobicileri daha fazla kazanç sağladı. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P ve Bakan Şimşek, Türk Milletinin fakirleştirilmesini olumlu bir gelişme olarak görüyor herhalde.” dedi.

S&P, Fitch ve Moody’s gibi kuruluşların, bu zamana kadar hangi ülke ekonomisini doğru analiz ettiğini soran Alagöz, şu açıklamayı yaptı:

“Örneğin 2008 Mortgage krizi öncesinde ABD ekonomisindeki gelişmeleri olumlu görmüşlerdi. Ancak ABD, son yüzyılın en büyük küresel bir krizini başlattı.

Kredi derecelendirme kuruluşları aynı IMF ve Dünya Bankası gibi küresel güç olan ülkelere veya küresel sermaye çıkarlarına hizmet eder. Bundan dolayı alacakların tahsilatın güvence altına alan bir çeşit icra memurlarıdır. Dolayısıyla bu kuruluşlar için önemli olan faiz ve rant lobicilerinin kazançlarıdır. Bu kazançlarda ancak Türk Milleti fakirleştirilerek ve sahip olduğu kaynaklar elinden alınarak sağlanacaktır. Çünkü bu kuruluşlar aynı IMF gibi çalışır ve benzer ekonomik politikaları(vergi, zam ve borçların zamanında ödenmesi, vb..) uygulanmasını garanti altına alırlar.

Zafer Partisi; AKP hükümetinin ve kurmaylarının ülke ülke veya kapı kapı dolaşarak borç para aramasına ve bulduğu yüksek faizli borçları da proje bazlı veya faiz/rant lobicilerine yeni kaynak tahsisi yapacak şekilde kullanmasını doğru bulmamaktadır. Proje ve program bazlı elde edilen finansmandan daha fazlasının, bütçedeki Türk Milletinin refahını artırmayan harcamalardan; kar garantili KÖİ yatırımlarından, TVF’yi kapatarak; bazı yerli ve yabancı şirketlerin vergi borçlarının silinmesinden vazgeçerek; KKM’den vazgeçerek tasarruf yapabilirdi. Böylece kısa vadede küresel sermaye gruplarına ihtiyaç kalmazdı.

Zafer Partisi olarak tekrar ediyoruz;

Türk Milleti yıllardır kemer sıkmakta. Şimdi sıra Hükümette. Hükümet asrın tasarruf tedbirlerini uygulamadan ekonomik kriz bitmeyecektir.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.