Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Dünya

ABD, Kabil Havalimanı konusunda Türkiye ile anlaştığını duyurdu

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta yaptıkları görüşmede, Kabil Havalimanı güvenliğini Türkiye’nin sağlaması konusunda anlaştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden, Belçika’nın başkenti Brüksel’de 14 Haziran’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’nde hem ikili hem de heyetler arası görüşme gerçekleştirmişti. İki liderde, görüşmenin olumlu bir havada geçtiğini ifade etmişti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan yaptığı açıklamada, Biden ile Erdoğan’ın yaptıkları görüşmede, Afganistan’ın başkenti Kabil’de bulunan Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini Türkiye’nin sağlaması konusunda anlaştığını duyurdu. Sullivan, Biden’ın havaalanı güvenliği için ABD’nin Türkiye’ye destek vereceğini taahhüt ettiğini aktardı. Sullivan görüşmede, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S 400 hava savunma sistemleri sorunu için ise henüz bir çözüm bulunamadığını ve konuyla ilgili görüşmelerin devam edeceğini aktardı.

Sullivan gazetecilere verdiği demeçte, “Liderler, Türkiye’nin Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanmasında öncü bir rol oynayacağına dair açık taahhütte bulundu ve şimdi buna nasıl yapacağımız üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Havalimanın güvenliği, ABD ve Batılı güçlerin Afganistan çekilmesi nedeni ile diplomatik misyonların çalışması için kilit öneme sahip.
Geçen hafta bir Taliban sözcüsünün Türkiye’nin de ABD ile varılan anlaşma neticesinde askerlerini Afganistan’dan çekmesi gerektiği ifade etmesine rağmen Sullivan, “Taliban’ın veya Afganistan’daki diğer unsurların uluslararası güçlere saldıracağı endişesini elbette ciddiye alıyoruz. Taliban’ın kamuoyu önünde söylediklerinin, şu anda bu güvenlik varlığını kurmak için yürütülen çabaları engelleyeceğine veya caydıracağına inanmıyoruz” dedi.

Biden, çekilmeyi 14 Nisan’da duyurmuştu

ABD Başkanı Joe Biden, 14 Nisan’da ABD’nin 1 Mayıs’tan itibaren Afganistan’dan geri çekilmeye başlayacağını ve tam çekilmenin Dünya Ticaret Merkezi, İkiz Kuleler ve Pentagon’a yönelik terör saldırılarının 20. yıl dönümü olan 11 Eylül’e kadar tamamlanacağını duyurmuştu. ABD’nin ardından NATO tarafından yapılan açıklamada ise, “Birliklerimiz birlikte Afganistan’a gitti, şimdi birlikte çıkıyoruz” denilmişti. ABD’nin Afganistan’da 2 bin 500 civarında askeri ve 18 bine yakın sözleşmeli personeli bulunuyor. NATO’nun ise Afganistan’da 7 bin 500 civarında askeri bulunuyor.


Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Dünya

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: 150 ülkenin devlet olarak tanıdığı Filistin’i BM de tanımalıdır

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin temalı toplantılara katılmak üzere gittiği Belçika’nın başkenti Brüksel temasları ile ilgili olarak bugün basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Bakan Fidan, “150 Ülkenin Devlet olarak tanıdığı bir yapının BM tarafından behemehal tanınması fevkalade önemlidir” dedi.

BRÜKSEL-Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin temalı toplantıların mevcut durum hakkında farkındalık yarattığına dikkat çekerek, “Gün boyu Brüksel’de Filistin ile ilgili üç önemli toplantıya katıldık. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile Filistin Temas Grubu’nun müşterek düzenlediği bu toplantılar gerçekten Filistin konusunda farkındalık yaratmak için yaptığımız çalışmalar açısından önemli bir toplantılar serisi oldu.

Birinci toplantıda Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed Mustafa bir sunum yaptı bize. Özellikle Ramallah yönetiminin şu anda içinde bulunduğu mali, idari ve diğer krizleri bizlerle paylaştı. Bunlar zaten bildiğimiz konulardı. İsrail işgali nedeniyle sürekli yokluk ve zaruret içerisinde yaşayan Filistin yönetiminin sıkıntılarını bir kez daha rakamlarla ortaya koydu. Tabii uluslararası toplumun Filistin davasına olan sempatisi ve desteği giderek yükselmekte. Bugün bu toplantılarda bunu gördük” dedi.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistin’e olan desteğini yineleyerek önemli olanın yalnızca destek değil özgür bir Filistin devleti kurmak olduğunun altını çizdi. Fidan, “Biz Türkiye olarak özellikle Filistin konusunda şunu söyledik pozisyon olarak: Oslo Anlaşmalarından beri Filistin yönetimine verilen uluslararası desteği takdir etmekle beraber, asıl önemli olan Filistin’e sadece destek değil, özgürlük ve egemenliği de olan bir devlet vermektir. Filistin kendi devletini, kendi inisifiyatini el ele aldığı zaman, kendi ekonomisini de muhakkak ayağa kaldıracaktır. Bu bizim temel mesajımız. Kaldı ki Filistin’i sadece bir yönetim olarak bırakıp ondan egemenliği ve ekonomik inisiyatifi esirgediğiniz zaman; onun sadece yardımlara bağlı kalan, yardımlarla yaşayan bir siyasal entite olmasının, Filistin halkına da Filistin davasına da, Filistin yönetimine de, bölgeye de herhangi bir faydası yok. Bunun altını çizdik. Bu görüş tabii ki herkes tarafından genel kabul gören bir görüş. Filistin’in giderek devletleşme süreci, sadece çatışmaların önlenmesi açısından değil Filistin’in kendi ayakları üzerinde durması açısından da daha önemli bir husus haline geldi” ifadelerini kullandı.

“FİLİSTİN’İ TANIYAN DEVLET SAYISI 150’YE ÇIKTI”

Filistin devletini tanıyan ülkelerin giderek arttığını vurgulayan Bakan Fidan, “İkinci toplantıda, daha stratejik bir gündem vardı: Filistin’in devletleşme sürecinde pratik olarak gerçekten neler yapılabilir? Çünkü şu anda hem Gazze’deki sorunu hem Ramallah’taki sorunu dünya iyi biliyor ama çözüm yolu olarak iki devleti çözümü kabul ettikten sonra, buradan yolumuza nasıl devam edeceğiz? Toplantıya katılan ülkelerle bu sorunun cevabı arandı. Özellikle son dört Avrupa ülkesinin Filistin’i devlet olarak tanıması, bu açıdan bizim için önemli bir merhale oldu. İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya’nın Filistin’i devlet olarak tanıması, böylece Filistin’i tanıyan devlet sayısının 150’ye çıkmış olması fevkalade önemli bir husus.

Türkiye olarak bizim söylediğimiz şu: 150 ülkenin devlet olarak tanıdığı bir yapının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından behemehal tanınması fevkalade önemlidir. Bu, uluslarası hukukun gereğidir ve insanlık vicdanının gereğidir. Uluslararası sistem zaten büyük bir kriz içerisinde. 150 ülkenin tanıdığı bir devlet Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tek bir ülkenin oyuyla tekrar reddedilirse, bu krizin hepten derinleşmesini sağlayacak ve uluslararası sistemin toptan iflâsına yol açacak bir gerçeklikle karşı karşıya kalırız. Bunun altına da çizdik” dedi.

“FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKMALIYIZ”

İspanya Hükümeti’nin Filistin’i devlet olarak tanımasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Bakan Fidan, bu hafta temas grubu ile birlikte İspanya’yı ziyaret edeceklerini ifade etti. Bakan Fidan, Filistin’e sahip çıkılması gerektiğinin altını çizerek, “ Bundan sonra önemli olan, BM Güvenlik Konseyi tanımasa bile, 150 ülkenin bizim çağrımızla, Filistin’i tıpkı Türkiye’nin yaptığı gibi gerçek bir devlet muamelesi ile muhatap almasıdır. Büyükelçilik açmasından, karşılamaya, protokol işlemlerine, ekonomik yardımlara, ekonomik ilişkilere kadar… Filistin işgal altındadır, Filistin kendi ekonomik özgürlüğü kullanamıyor, siyasi özgürlüğünü egzersiz edemiyor… Ama bununla beraber, sembolik de olsa zaman zaman pratikte de olsa bizler, Filistin’e tam bir devlet gibi davranmalıyız ve sahip çıkmalıyız.

1967 sınırları insanların hafızalarından, resmi evraklardan asla gitmemelidir. Netahyahu yönetimi bütün dünyaya, 67 sınırlarının yok olduğu, sadece İsrail’in var olduğu bir gerçekliği pazarlamaya çalışıyor. Dünya, 7 Ekim’den sonra bu illüzyona, bu propagandaya, bu yalana artık bir dur dedi. Artık, topluca, sistematik şekilde, yavaş yavaş, nitelikli olarak bir baş kaldırı var. Biz Türkiye olarak müttefiklerle beraber, diğer ülkelerle beraber bu başkaldırının oldukça profesyonel, oldukça sistemli bir şekilde ilerletilmesi konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Bu hafta Temas Grubu olarak İspanya’yı ziyaret edeceğiz. İspanya’yı tebrik edeceğiz. Orada İspanya ile beraber orada bütün dünyaya Filistin’in devletleşmesi hususunda anlamlı bir mesaj verme fırsatımız olacak. Türkiye olarak Filistin’in devletleşmesi Orta Doğu’ya barış gelmesi için elimizden gelen çabayı yılmadan usanmadan göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Dünya

ABD’de inek etinde kuş gribi izleri tespit edildi

ABD Tarım Bakanlığı, ‘tüketime uygun olmayan’ süt ineklerinde yürüttüğü test sonucunda ‘bir ineğin etindeki dokuda kuş gribi partikülleri’ bulunduğunu duyurdu. Enfekte olmuş ineklerin etlerinin gıda arzına girmediğinin altı çizildi.

BERİL SÖNMEZ
ABD’de daha önce bazı ineklerin sütünde kuş gribi (H5N1) tespit edilmiş ve bu ineklerin çiğ sütünü tüketen bazı kedilerin öldüğü açıklanmıştı. ABD Tarım Bakanlığı (USDA) dün yaptığı açıklamada tüketime uygun olmadığı belirlenen 96 süt ineği üzerinde test yaptıklarını belirterek “22 Mayıs 2024 tarihinde bir inekten alınan kas dahil doku örneklerinde viral partiküller tespit edilmiştir. Bugüne kadar 95 inekten alınan numuneler, viral partiküller açısından negatif çıkmıştır. Bu süt sığırlarından elde edilen hiçbir et gıda arzına girmemiştir” dedi.

ABD’de 25 Mart’ta bir süt ineğinde kuş gribi testinin pozitif çıktığını açıklanmış devam eden süt ineği salgınıyla bağlantılı olarak iki ABD’li çiftlik işçisinin testlerinin de pozitif çıktığı belirtilmişti. Kuş gribi testi pozitif çıkan Teksas’taki ilk mandırada yaşayan kedilerin yarısından fazlası, enfekte ineklerden çiğ süt içtikten sonra ölmüştü.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Londra-Singapur uçuşunda türbülans: 1 ölü

Singapur Havayolları, Londra’dan Singapur’a sefer yapan yolcu uçağında türbülans nedeniyle bir kişinin hayatını kaybettiğini, yaralıların da olduğunu duyurdu. Uçağın, rota değiştirerek Bangkok’a iniş yaptığı ifade edildi.

VAHDET AYAZ
Singapur Havayolları’ndan yapılan açıklamada, olayın Londra’nın Heathrow Havalimanı’ndan Singapur’a giden, SQ321 sefer sayılı yolcu uçağında meydana geldiği ifade edildi.

Havayolu şirketinden yapılan açıklamada, “Singapur Havayolları’nın 20 Mayıs 2024 tarihinde Londra’dan (Heathrow) Singapur’a sefer yapan SQ321 sefer sayılı uçağı seyir halindeyken şiddetli türbülansla karşılaşmıştır. Uçak Bangkok’a yönlendirilmiş ve 21 Mayıs 2024 tarihinde yerel saatle 15.45’te iniş yapmıştır. Boeing 777-300ER uçağında yaralılar ve bir ölü olduğunu teyit edebiliriz. Singapur Havayolları merhumun ailesine en derin taziyelerini sunar” denildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.