Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Berkin Elvan davasında karar

Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet eden ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davada, sanık polis F.D., ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanık hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmasına hükmetti.

Gezi Parkı olaylarında kafasına gaz kapsülü isabet eden ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin sanık polis F.D.’nin yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan, ablaları Özge ile Gamze Elvan ve tarafların avukatları hazır bulundu. Sanık polis F.D., duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmaya CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın da aralarında bulunduğu bazı milletvekilleri izleyici olarak yer aldı.

“Vicdana uygun karar vermek zorundayız”

Duruşmanın başlamasının öncesinde açıklama yapan mahkeme başkanı, “Dosyayı elimizden geldiğince incelemeye çalıştık. Bizim adil bir yargılama yapma ve adil bir karar vermekten başka amacımız yok. Kanuna ve vicdana uygun olarak karar vermek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Önceki celse mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, mütalaasında bir değişiklik olmadığını kaydetti.

“Bu dosyada Berkin’in canı var”

Duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunan Elvin ailesinin avukatı Çiğdem Akbulut, “Bu bizim çok önemli, özel bir dosya. 14 yaşında bir çocuğun öldürülmesi dosyası. Mütalaadan önce de beyanda bulunduysak da bizi, sizin tekrar dinlemeniz gerektiğini düşünüyoruz. Bize göre Berkin Elvan sanık tarafından kasten öldürüldü. Bu dosyada Berkinin canı var. Berkin için adalet isteyen Ebru Timtik’in canı var” şeklinde konuştu.

“Benim çektiğimi başka anne çekmesin”

Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği sene mezun olacağını söyleyen annesi Gülsüm Elvan, “Mezuniyet töreni vardı. Benim feryadım yıllardır başka çocuk öldürülmesin, başka analar ağlamasın diye ama her gün bize bir anne daha katılıyor. Bu ülkeyi yönetenler bizi hiçbir zaman görmedi. Ben çocuğum ile birlikte Gezi direnişine katıldım. Yeter dedik, isyan ettik, yaşamak istiyoruz dedik. Biz zengin değiliz AVM’lere gitmiyoruz. Benim çocuğumu bilerek isteyerek öldürdüler. Bütün bu olan bitenin sebebi yargıçlar, sizlersiniz. Adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anne çekmesin. Katiller cezalandırılana kadar iki elim yakalarında” diye belirtti. Gülsün Elvan, beyanda bulunmasının ardından fenalaşınca duruşma salonundan çıkarıldı.

“Berkin’in masumiyetini kanıtlamaya çalışmamız çok ağır”

Duruşmada beyanda bulunan Berkin Elvan’ın ablası Özge Elvan, “Bugün sanık tutuklu olsaydı katliamlara sebep olanlar feyz alamayacaklardı. Yaşadığımız acıyı size nasıl tarif edebileceğimi bilmiyorum. Buradan çıkacak olan en ağır cezanın bir nebze olsun içimizi soğutacağını düşünüyorum. Berkin’in masumiyetini kanıtlamaya çalışmamız çok ağır bir şey” dedi.
Berkin Elvan’ın ablası Gamze Elvan ise beyanında, “Berki’nin kokusunu hatırlıyorum sadece. O da hastanedeki kokusu. F.D., sana sesleniyorum. Lütfen ölme vicdanın seni öldürsün. Vereceğiniz hiçbir ceza içimi soğutmayacak. Vicdanınıza sesleniyorum. Lütfen ama lütfen düzgünce bir ceza verin” ifadelerini kullandı.

“Sizler gerçek kararı verirseniz yüreğim yine rahatlamaz”

Sekiz senedir acı çektiklerini söyleyen baba Sami Elvan, “Biz burada duygu sömürüsü yapmıyoruz, acı çekiyoruz. Biz insanları insan diye seviyoruz. Dini ırkı bizi ilgilendirmiyor. Bize davranışlarına dikkat ediyoruz. Berkin ekmek almaya gittiğinde ekmeğin iki ucu kırık gelirdi. Evimize 8 yıldır öyle ekmek girmiyor. Benim evimde sekiz yıldır her gün cenaze var. Ben gariban, işçi bir aileyim. Benim bu zamana kadar hiç polisle işim olmadı. Ekranda duran katil zanlısı benim oğlumu öldürdü. Sizler her şeyi yapabilirsiniz sayın yargıçlar. Bu ülke sizlerin. Sizler artık bu ülkenin kanını durdurun. Güçlü, garibanı ezmesin. Bizim çocuğumuz geri gelmeyecek, bunu biliyoruz ama bu dava emsal olsun diyoruz. Sizin gibi binlerce yargıç yapabilir ama biz yapamayız. Siz yaparsanız biz halk olarak arkanızdayız buna inanıyorum. İddia makamına söylemek istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun. Bu inanın ki duygu sömürüsü değil. Sizler gerçek kararı verirseniz benim yüreğim yine rahatlamaz ama önümüzdeki günlerde o polis tetiği çekerken 10 kere düşünecek” şeklinde konuştu.

“Görüntülerdeki kişiye benzettiler beni”

Son savunma F.D., “Baştan beri çok konuşmadım. Konuşma gereği duymadım. Karşı tarafın iddialarını ispatlaması gerekiyordu hala ispatlamadılar. Yüzde 30 benzerlik üzerine bu kişi vurdu dendi, sanık koltuğuna oturdum tabiri caizse. İç İşleri Bakanlığı’nın verdiği toma görüntüleriyle dava bu aşamaya geldi. Bu dava uğrunda bir avukatın kendi rızasıyla öldüğü söylendi. Bu dava uğrunda çalışan savcımız da makamında DHKP-C’li teröristlerce şehit edildi. Bunu da unutturmamamız gerekiyor. Tanık beyanları çelişkilidir, birbiriyle uyuşmamaktadır. Baştan beri değinilmeyen konu gaz fişeklerinin yüksek sıcaklığa sahip olduğudur. Berkin Elvan’ının kafasında ya da elinde yanık izi olmadığı görünüyor raporda. Görüntülerdeki kişinin saç derisi gözüktüğü için saçlarımı kısa kestiler. Kafamın arkasına projektör tuttular. Görüntülerdeki kişiye yüzde 75 benzettiler beni. 11 senedir devletime hizmet ettim. Hizmet etmeye devam edeceğim. Beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Mahkumiyet ihtimale değil, ispata dayanmalı”

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanık F.D.’nin avukatı, “Burada yapılan şey sanık oluşturmak. Sanıktan delile gidilmeye çalışıldı. Bize göre hala somut delil bulunmadı. Müvekkil ihtimaller üzerine yargılanmakta. Mahkumiyet için ihtimale değil, ispata dayanılmalı. Aleyhine, her türlü şüpheden arınmış bir delil olmayan müvekkilin beraatini talep ediyorum” diye konuştu.
Davanın karara bağlanmasının öncesinde son sözü sorulan sanık F.D., “ İddiaların hepsini reddediyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.


Mahkeme heyeti, sanık polis F.D.’yi ‘olası kastla adam öldürme’ suçunda 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kararda indirim uygulayan heyet, cezayı 16 yıl 8 aya düşürdü. Mahkeme, tutuksuz yargılanan sanık hakkında yurtdışına çıkış şeklinde adli kontrol hükmü uygulanmasına hükmetti.
Kararın ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Elvan ailesi ile avukatları, sanığın tutuklanmasını gerektiğini ve davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti.

Asayiş

Arazi anlaşmazlığında 2 komşusunu öldürüp, 1’ini de yaralayan sanığa 53 yıl hapis

Bartın’da, Akbaba köyünde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada, pompalı tüfekle 2 komşusunu öldürüp 1’ini de yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan Aydın Ergün (62), karar duruşmasında yaptığı savunmada, “Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından boğuşmalar esnasında olay gerçekleşti” dedi. Mahkeme heyeti, Ergün’ün olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezada alt sınırdan indirim uygulayarak 53 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Ayhan ACAR
BARTIN-Olay, 2022 Eylül ayında Akbaba köyünde meydana geldi. Köyde yaşayan Aydın Ergün, arazi anlaşmazlığı nedeniyle aralarında husumet olan komşuları Mustafa Akçora (52), eşi Fatma Akçora (55) ve kardeşi Musa Akçora (43) ile evinin önünde karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle Ergün, evden getirdiği pompalı tüfekle Mustafa Akçora ile eşi ve kardeşinin baş ve göğüs bölümlerine ateş etti. Saldırıda Fatma ve Musa Akçora hayatını kaybetti, Mustafa Akçora ise ağır yaralandı. Aydın Ergün, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ergün hakkında Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ suçlamasıyla 2 kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Olayla ilgili davanın 8’inci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karar duruşmasına, tutuklu sanık Aydın Ergün, taraf yakınları ve avukatları katıldı. Duruşmada müşteki olarak bulunan Musa Akçora’nın kızı Nazan Akçora, Aydın Ergün’ün ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkiline olay sırasında 5 kişinin saldırdığını, müvekkilinin öldürme kastının olmadığını söyleyerek, eylemin meşru müdafaa sınırlarında kaldığını belirtip, tahliye istedi.

‘5 KİŞİ SALDIRDIĞINDA HAVAYA ATEŞ ETTİM, HER ŞEY ONDAN SONRA OLDU’

Mahkeme başkanını son sözlerini sorduğu sanık Aydın Ergün, “Olay günü kasten 5 kişi beni öldürmek üzere canice darbettiler. Ben 64 yaşındayım, 5 insan benim kapıma gelip beni çekiştirerek ve beni darbettikleri sırada kendimi savunmak için dermanım kalmamıştı. Ben şeker ve prostat hastasıyım. Beni darbederek, dizlerimin üzerine çökertip ‘Öldürün bunu atın’ diye bağırdılar. Sonra kendimi savunmak için son noktada canımdan vazgeçerek, olayı önlemek için silahımı havaya ateşlemek ve korkutma amaçlı bir iki el ateş ettim. Bu arada elimi Musa kaptığından o arada boğuşmalar esnasında olaylar gerçekleşti. Ben yüce adaletimize sığınarak, güvenerek, sizlerin vereceği karara saygı duyuyorum. Boynum kıldan incedir” dedi.

MAHKEME HEYETİ, HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNİ ALT SINIRDAN UYGULADI

Mahkeme heyeti daha sonra kararı açıklayarak olayın meşru müdafaa sınırlarında kalmadığını belirterek, olayın vahameti, sanığın pişmanlığının yeterli görülmemesi ve olayın toplumda uyandırdığı infiali değerlendirerek takdiri indirimi uygulamadı. Mahkeme, haksız tahrik indiriminin ise alt sınırdan uygulandığını açıklayarak, Musa Akçora’ya yönelik kasten öldürme eylemi için 18 yıl, Fatma Akçora’ya yönelik öldürme eylemi için 24 yıl, Mustafa Akçora’ya yönelik eylemin de öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilerek 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 53 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, kararın açıklanmasının ardından sanık yakınları mahkeme salonunda ağladı.

Okumaya devam et

Asayiş

Beylikdüzü’nde hastane odasında hemşire ölü bulundu

Beylikdüzü‘nde bir hastanenin yoğun bakımında yatan dedesinin yanında refakatçi olarak kalan 24 yaşındaki hemşire Selen Bilgin hastanedeki bir odada ölü olarak bulundu. Selen Bilgin’in, erkek arkadaşı olduğu öğrenilen Doktor Fatih A. tarafından koluna enjekte edilen ilaç sonrasında hayatını kaybettiği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Doktor Fatih A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 Oğuzhan UYSAL- Vehbi Demir
İSTANBUL-Olay, geçtiğimiz hafta Beylikdüzü‘nde özel bir hastanede meydana geldi. Bir hastanede hemşire olarak çalışan Selen Bilgin (24), başka bir özel hastanenin yoğun bakımında kalan dedesinin yanına refakatçi olarak gitti. İddiaya göre hastanenin yoğun bakım doktoru olan Fatih A. ile hemşire Selen Bilgin’in bir süredir arkadaş oldukları öğrenildi. Genç hemşire Selen Bilgin, pazartesi sabaha karşı hastanedeki bir odada hareketsiz şekilde bulundu. Hemşire Bilgin, hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

İLAÇ DOKTORUN CEBİNDEN ÇIKTI

Şüpheli olarak değerlendirilen ölüm için başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Hemşire Selen Bilgin’in koluna enjekte edildiği iddia edilen ilaç odada bulunamadı. Yapılan incelemenin ardından ilacın ampulü Doktor Fatih A.’nın cebinde bulundu.

“SABAH SELEN’İN YÜZÜ MORARMIŞTI”

İfadesi alınan Doktor Fatih A. Selen Bilgin’le arkadaş olduklarını ve aralarında ilişki olduğunu ifade ederek, olay gecesi başı ağrıdığı için ağrı kesici ilacı damar yolu açarak verdiğini söyledi. Sabah uyandığında Selen’i yüzü morarmış olarak bulduğunu iddia eden Doktor Fatih A., ameliyat öncesi kullanılan ilacı ise Selen’in enjekte ettiğini söyledi.

SAVCI TUTUKLAMA TALEP ETTİ, MAHKEME SERBEST BIRAKTI

Şüpheli olarak ifadesi alınan Doktor Fatih A. tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sulh ceza hakimliği Doktor Fatih A. hakkında adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu 1 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe- Kaplan Operasyonu bölgesinde, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi.

ANKARA-Güler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, silah kazası sonucu Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala’nın şehit olduğunu bildirdi. Bakan Güler, “Kahraman silah arkadaşımız, 17 Mayıs 2024 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.