Bakan Varank: Başvurular Pazartesi gününden itibaren E-Devlet aracılığıyla yapılabilecek
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin 5 ana bileşeninden birinin “girişimcilik” olduğunu belirterek, “Girişimcilik ekosisteminin etkinliğinin artırılması, teknoloji tedarikçisi girişimlerin güçlendirilmesi en önemli başlıklarımızdan. Girişimciliği ve buna bağlı olarak kritik teknolojilerdeki yerliliği geliştirmek için çok önemli destekler veriyoruz” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı tarafından “girişimcilik” düzenlenen ‘Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’na video konferans yöntemiyle katıldı. Bakan Varank burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin en güzide yükseköğretim kuruluşlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesinin kısır çekişmelere malzeme edilmesinin herkesi üzdüğünü belirterek, “Anayasaya ve kanuna uygun şekilde gerçekleştirilen bir atamaya verilen gerekçesiz tepkiler uzun süre ülke gündemini zehirledi. Halen bu gündemi sıcak tutmaya çalışanlar da var” dedi.
Covid-19 pandemisinin öncesinde, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla hazırladıklarını 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin 5 ana bileşinin birinin girişimcilik olduğunu aktaran Varank, “Girişimcilik ekosisteminin etkinliğinin artırılması, teknoloji tedarikçisi girişimlerin güçlendirilmesi, Stratejimizdeki en önemli başlıklardan” dedi.
“Girişimciliği ve buna bağlı olarak kritik teknolojilerdeki yerliliği geliştirmek için çok önemli destekler veriyoruz”
Bakan Varank, girişimcilik alanında temel yol haritasının “Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi ve Eylem Planı”nı da Mayıs ayı içerisinde kamuoyuna duyurmayı planladıklarını söyledi. Girişimciliği ve buna bağlı kritik teknolojilerdeki yerliliği geliştirmek için çok önemli destekler verdiğini ifade eden Varank şunları söyledi:
“Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile özellikle cari açık verdiğimiz orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin yerli imkanlarla üretimini sağlayacak bir uçtan uca tek pencere destek mekanizması tasarladık. Ar-Ge, Ür-Ge, ticarileşme, yatırım ve üretim süreçlerinin tamamını kapsayan destekleri bir paket halinde sunuyoruz.
Verdiğimiz bu desteklerde teknoloji tabanlı girişimlerle üretim tecrübesi bulunan firmaları da iş birliğine teşvik ediyoruz. Böylelikle sanayimizde topyekûn bir teknolojik dönüşümün gerçekleşmesini hedefliyoruz. Tabi girişimciliğin geliştirilmesine verdiğimiz önem sadece bugünün konusu değil. İktidarlarımız döneminde ülkemizdeki iş, yatırım ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmek için çok kapsamlı adımlar attık.”
Bakan Varank, 2002 yılında 5 olan “teknopark” sayısını 87’ye çıkardıklarını belirterek, Teknoparklarda yer alan girişimcilere birçok vergisel desteğin yanında kira indirimi ve çeşitli istihdam teşvikleri sunduklarını dile getirdi. Varank, Teknoparklarda bugün itibariyle 68 bin 500 kişinin istihdam edildiğini ve 6 bin 543 firmanın faaliyet gösterdiğini aktararak, “Hali hazırda da 11 bine yakın ARGE projesi yürütüyorlar. Teknopark firmalarımızın yurtiçi satış hacimleri 123 Milyar liraya, ihracatları ise 5,8 Milyar Dolara ulaşmış durumda” dedi.
Ayrıca Varank, Covid-19’la tüm dünyanın peşine düştüğü ve Türkiye’nin yoksul ülkelere hibe ettiği yoğun bakım solunum cihazını, ‘biosis’ adlı bir teknopark firmasının tasarladığını söyledi. Bakan Varank, 1,8 milyar dolar değere ulaşarak Türkiye’nin ilk Turcorn’u olmayı başaran Peak Games’in de teknoparklardan çıkan bir diğer başarı hikayesi olduğunu hatırlattı. Bakan Varnak, girişimcilik noktasında kullandıkları önemli bir politika aracının da “Kuluçka Merkezleri” olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yenilikçi iş fikrine sahip gençlerimiz herhangi bir şirket kurmadan kuluçka merkezleri içerisinde yer alabiliyor, mentörler ve diğer start-up firmalarıyla etkileşim kurarak fikirlerini ticarileştirebiliyorlar. Kuluçka merkezlerimizin en önemli özelliği tabi uygun kiralama imkânı ve ortak kullanım tesislerine erişim. Genç girişimciler ayrıca bu bölgelerde sunulan birçok danışmanlık ve eğitim hizmetinden de ücretsiz faydalanabiliyor.”
Risk sermayesi fonlarının yanı sıra KOSGEB, Kalkınma Ajansları ve TÜBİTAK üzerinden girişimcilere sağladıkları bir çok avantajın mevcut olduğunu dile getiren Varank konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Kalkınma ajansları bugüne kadar girişimcilik temalı 358 projeye 110 milyon liralık destek sağladı. KOSGEB’in düzenlediği online girişimcilik eğitimleri kapsamında bugüne kadar 203 bin vatandaşımız Geleneksel Girişimci Eğitimini, 91 bin vatandaşımız ise İleri Girişimci Eğitimlerini tamamladı. Bu eğitimleri tamamlayarak destek başvurusunda bulunan yaklaşık 110 bin girişimciye 3,5 milyar lira destek sağladık. Bunun yanında 15 bin girişimciye de 700 Milyon Liraya yakın işletme kredisi kullandırdık. Benzer şekilde TUBİTAK da teknoloji ve yenilik destekleri kapsamında 2002 yılından bu yana 20 bine yakın projeye 15 Milyar liranın üzerinde destek sağladı.”
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu ‘Covid-19’dan Etkilenen Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı’nın mikro işletmelere 30 bin, küçük işletmelere ise 75 bin liraya kadar finansmana hızlı bir şekilde erişebileceğini hatırlatarak, “Başvurular pazartesi gününden itibaren E-Devlet aracılığıyla yapılabilecek. Ben buradan bütün işletmelerimizi ve girişimcilerimizi başvuru yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Bakan Varank, 2021 yılını salgınla mücadeleyi kazandıkları ve orta vadede istikrarlı büyüme dönemine girdikleri bir yıl olarak değerlendirdiğini belirterek, Türkiye ekonomisinin salgın sonrası yeni dönemde rekabet gücünü artırmak ve sanayinin teknolojik dönüşümünü sağlamanın temel öncelikleri olduğunu söyledi.
AYHAN GONCA ANKARA- Sigara satışında esnaf ile vatandaşın karşı karşıya kaldığı bildirildi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye genelinde bakkal, büfe ve tekel bayilerinin sigara firmalarının haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Sigara fiyatlarına yapılacak zamların önceden belli olmasına rağmen üretici firmaların yeterli ürün tedarik etmemesi ve kredi kartı ile satışlara getirdikleri kısıtlamaların, hem esnafı hem de vatandaşı mağdur ettiğini dile getiren Palandöken, ” Esnafımız komisyonsuz sigara satarken firmaların esnaftan komisyon alması çifte standarttır. Eğer firmalara kredi kartı komisyonlarını üstlenmezse esnafımız sigara satmaktan tamamen vazgeçme noktasına gelebilir. Sorunun çözümü için ürün tedariki konusunda ayrım yapılmamalı, kredi kartı komisyon yükü firmalarca üstlenilmeli” dedi.
Sigara firmalarının uyguladığı satış politikalarının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamlı fiyat önceden belli olmasına rağmen firmalar, esnafa yeterli miktarda ürün vermiyor. Ürün alabilenler de ya nakit ödeme yapmak zorunda kalıyor ya da kredi kartıyla alışverişte zam farkı ödemeye mecbur bırakılıyor. Kaldı ki esnafın sigaradan kâr marjı zaten yüzde 4.5 ile sınırlıyken kredi kartı komisyon oranının da yüzde 4.5 olması kazançla komisyonun aynı olduğu anlamına geliyor. Sigara satan esnafın cirosu yükseliyor ve defter tutma haddi değişiyor. Öte yandan esnafımız sigara satışından komisyon alırsa cezaya tabi tutuluyor ancak firmalar için böyle bir uygulama yok. Bu yük esnafın sırtında kaldıkça sigara satışı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Yaşanan bu mağduriyetlerin ardından Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu olarak, önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Toplantının gündeminde, sigara üretici firmaların esnafa yönelik kısıtlayıcı uygulamalarına karşı ortak bir tavır sergilenmesi yer alıyor. Esnafımız firmaların kredi kartı komisyonlarını üstlenmemesi ve adil ürün tedarikine yanaşmaması halinde, sigara satışına devam etmenin mümkün olmayacağı görüşündedir” diye konuştu.
FİRDES BOZKURT GONCA SAMSUN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nin bina tahsisi yapılarak eğitime hazır hâle getirildi.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Toplantısında, “Eğitim Bafra İlçesinde yürütülecektir.” yönündeki teklif kabul edilerek “2025 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda” yer alması kesinleşti.
BİLAL BEKTAŞ YAZDI Devlet; Mal alımlari için yıllarca yetiştirdiği, çeşitli kurumlarında tecrube sahibi yaptıgı; satınalma memuruna, Satınalma şube müdürüne ve satınalma daire başkanına, GÜVENMİYOR MU !!! Bence hepsine güveniyor ama isin içinde siyasi erkler olması dolayısıyla, adına KOMİSYON dedikleri sözde bir heyete SATINALMA gorevi havale ediliyor. İlgili komisyon üyeleri de ilgili kurumun en üst mülki amirin emir kulu olduğu için insiyatif den yoksun Özgürce piyasa analizi bile yapamiyorlar.
Neye göre, kime göre, neden pahalı, neden ucuz, yerel mi ulusal mı, profesyonel mi, merdiven altı mi… Adına Satınalma Komisyonu dedikleri, Komisyonun umrunda bile değil. Komisyon mülki amirin karar verdiği markaya yakacağı yeşil ışığa odaklanmış, işi bitirmek üzere işaret bekliyorlar.
Görevi icabı işi bilen memur mahçup. Şube Müdürü mahzun Daire Başkanı sessiz, Firmalar mağdur.
Siyasi dayısı kilolu yani Nüfuzlu olanlar mideyi dolduruyor. Gerisi teferruat. Hani nerde o iş için emek veren insanın hakkı. İşini layıkıyla yapanların kamu yararı açısından gayretli çalışmaları. Hepsi boş bir macera…
Unuttukları bir şey var. Bir damla gözyaşı, Bir Yetimin Ah-ı Mat eder Şah-ı…