Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

BBP Genel Başkanı Destici: “Müslüman varlığının yok edilmeye çalışılması, insanlık dışıdır”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Kudüs’ün Şeyh Cerrah ve Silvan mahallelerinde Filistinlilerin evlerine el konulduğunu belirterek, “Evlerinden zorla tahliye edilmeleri ve adı geçen bölgelerde Filistinli ve Müslüman varlığının yok edilmeye çalışılması, haksız, hukuksuz, insanlık dışı bir uygulamadır” dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı saldırıları, Doğu Türkistan ile Filistin’in kıyaslanması ve emeklilere yapılan desteğin benzerinin esnafa yapılması gerektiği gibi konuları ele aldı. Destici burada yaptığı konuşmasında, “İsrail’in saldırıları, yaşananlara ve ölümlere rağmen sona ermiş değil. Son yaşanan gerginliğin sebebi olarak görünen, Kudüs’ün Şeyh Cerrah ve Silvan mahallelerinde, Filistinlilerin evlerine el koyularak, zorla tahliye edilmeleri ve adı geçen bölgelerde Filistinli ve Müslüman varlığının yok edilmeye çalışılması, haksız, hukuksuz, insanlık dışı bir uygulamadır” diye konuştu.

Söz konusu olay üzerine Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşları göreve çağırdığını ifade eden Destici, “Filistin’de İsrail’in neden olduğu insan hakları ihlalleri ve cinayetlerin, bölgeden tüm dünyaya yayılan, inançlar düzlemi üzerinden tüm dünya barışını tehdit eden, çağımızın en büyük problemlerinden biri olduğunu düşündüğümüzü tekrar ifade etmek istiyorum. Bu durum, sadece Filistinlilerin, bölge ülkelerinin ya da Müslümanların değil, tüm dünyanın ortak meselesidir. Bununla birlikte, Türkiye dışındaki bölge ülkelerin yönetimlerinin, Kudüs’le, Filistin’le, bölgedeki Müslüman halkın maruz kaldığı zulümle ilgili duyarsızlıklarını üzüntü ve utançla izliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“Gazze biraz toparlanıyor, hemen İsrail tepesine biniyor”

İsrail’in birtakım bahaneler üreterek ara ara Gazze’yi bombaladığını, bunun amacının ise Gazze’deki imarın tamamlanmaması olduğunu belirten Destici, “Mamur ve tam yaşanılır bir bölge haline gelmesin. Gazze biraz toparlanıyor. Hemen İsrail tepesine biniyor. Ne zaman saldıracağı da belli değil” dedi.

“Doğu Türkistan da bizim Filistin de bizim”

Sosyal medyada Doğu Türkistan ile Filistin ve Mescid-i Aksa kıyaslaması yapanları gördüğünü dile getiren BBP Genel Başkanı, “Bu çok yanlış. Doğu Türkistan da bizim Filistin de bizim. Uygur da bizim Arap da bizim. Doğu Türkistanlı da bizim Gazzeli de bizim. Onun için bu karşılaştırmaları özellikle bazı kesimler inatla ve ısrarla yapıyor. Bu çok yanlış. Kalbinde vatan millet, din devlet, ezan bayrak, sevgisi olan bir insan bunu yapmaz. Yapanlara da prim vermemeliyiz. Biz Doğu Türkistan için de sesimizi yükselteceğiz, oradaki işgale zulme de sonuna kadar karşı çıktık ve karşı çıkmaya devam edeceğiz. Gerekirse savaş açarım diyecek kadar karşı çıktık. Açarız da. Öyle birilerinin dediği gibi Çin, bizi korkutamaz. Çin’in kendisi zaten korkudan tir tir titriyor” ifadelerine yer verdi.

“Emeklilerimize yaptığımız desteğin benzerini esnafımıza da yapalım”
15 günlük kapanma sürecinin ilk haftasına bakıldığında milletçe başarılı olduğunu aktaran Destici şunları kaydetti: “15 günlük kapanma sürecinin ilk haftasına baktığımızda milletçe başarılı olduk. Vaka sayıları 60 binlerden 13 binler seviyesine geldi. İnşallah bu hafta, bayram sonuna geldiğimizde 5 binin altını görmüş olacağız. Bütün beklentimiz ve ümidimiz bu. Ölüm oranlarına baktığımızda da ciddi bir azalmayı görüyoruz. Özellikle bazı kesim vatandaşlarımız çok zorluk ve imkansızlık çekiyorlar. Ama bunu da el birliği ve dayanışma ile atlatacağız. Devletimizi yönetenlere çağrımız; bu bayram öncesinde özellikle zor durumda olan kesimlerimizi unutmayın. Emeklilerimize yaptığımız desteğin benzerini esnafımıza, işini kaybeden ya da çok az bir gelirle geçinen vatandaşlarımıza yapalım. İnşallah bu bayramdan sonra belki 1 hafta daha kısıtlamalar devam edebilir. İnşallah Haziran ayı başından itibaren tam bir normalleşme sürecine geçeriz.”

Ayrıca Destici, üzerinde sağ tarafında Mescid-i Aksa, sol tarafında Türk Bayrağı olan bir atkı ile konuşmasını gerçekleştirdi.

“İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum”

BBP lideri Destici, Ramazan Bayramı ile ilgili konuşmasında ise şunları söyledi: “Bu yıl, Ramazan Bayramı’nı, korona virüs nedeniyle ülkemizde 44 bine, dünya genelinde -tespit edilebilen- 3,5 milyona ulaşan ölüm rakamlarının ve pandeminin neden olduğu çok ağır ekonomik şartların gölgesinde idrak ediyoruz. Yine, içinde bulunduğumuz Ramazan ayını, dünya üzerinde, başta Doğu Türkistan, Yemen, Myanmar Kırım ve Filistin olmak üzere, Türklerin ve Müslümanların maruz kaldıkları yoklukların, baskıların, katliamların, içinde bulundukları zorlukların acısını yüreklerimizde hissederek geçirdik. Kahraman güvenlik güçlerimiz Ramazan ayında da hem sınırlarımızın içinde hem de dışında terör örgütlerine karşı kahramanca mücadelesine devam etti. Hüzünlü bir Ramazan ayının ardından, yine hüzünlü bir bayramı karşılayacağımız anlaşılıyor. Dünya üzerindeki tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olması dileklerimle milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyor, bayramın, tüm insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Fatih Erbakan: Çiftçimizin feryadını duyun

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Böyle yaparak hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz, hem de milyonlarca çiftçimizi perişan ediyoruz” dedi.

ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk tarlasında çiftçilerle buluştu. Erbakan, çiftçinin maliyetler nedeniyle çok büyük zarara uğradığını belirterek, “Çiftçi kardeşlerimizle, muhtarımızla ve burada köyün ahalisiyle pamuk tarımıyla uğraşan kardeşlerimizle bir araya geldik. Kendilerinin defterini dinledik özellikle bu dertlere ortak olmak ve birinci ağızdan bu sıkıntılara şahit olup dinlemek için buraya kadar geldik. Tabii bir defa girdi maliyetleri son derece yüksek. Sulamanın maliyeti yüksek, mazot maliyeti çok yüksek, gübre maliyeti yüksek. Bu maliyetlerin artışı karşısında pamuğun alım fiyatında ise yeterli bir artış olmuyor. Örneğin ‘Bu sene dönüm başına 11 bin TL’ye ancak satabiliyoruz’ diyorlar halbuki dönüm başına pamuk maliyeti 16-17 bin TL; yani dönüm başına 5 bin TL net zarar var. Korkunç bir durum bu” ifadelerini kullandı.

‘PAMUKTA DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR’

Pamuk üretiminin 2002’den bu yana yaklaşık 1 milyon tona yakın düştüğünü kaydeden Erbakan, bunun dışa bağımlılığı artırdığını kaydederek, “Bakınız Türkiye’de 2002’de 1 milyon ton pamuk üretilirken bugün üretim 650 bin tona düşmüş ve 2002’de 720 bin hektar pamuk tarlası varken bugün 359 bin hektara düşmüş. Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 1,5 milyon ton. 650 bin ton üretiyoruz; ancak ihtiyaç 1 buçuk milyon ton. Nerdeyse her sene 1 milyon ton pamuk ithal emek mecburiyetinde kalıyoruz. Neden; çiftçimizi desteklemediğimiz için onlar bu maliyetlerin altında ezildikleri için” diye konuştu.

‘TARIMI BİTİRİYORUZ’

İktidara seslenen Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Bununla beraber girdi maliyetlerinde gerekli destekleri verin. Bakınız mazot ve gübre desteğinin olmadığını, son derece sembolik olduğunu biraz önce bize ifade ettiler. Şimdi bir de bu mazot ve gübre desteği 2025’ten itibaren tamamen kalkıyor Cumhurbaşkanı kararıyla. Böyle yaparak tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz hem de milyonlarca çiftçimizi de perişan ediyoruz. Buna hakkımız yok. Girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri arttırmak ve aynı zamanda alım fiyatını da olması gereken noktaya getirerek çiftçimizin üretimine de ‘Ne kadar üretirsen üret, ben alırım devlet olarak’ deyip garanti vermek lazım. Bunu merhum Erbakan hocamız 54’üncü Hükümet zamanında yaptı” dedi. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Özgür Özel, ‘Bellek Müzesi’nin açılışını yaptı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde kurulan ‘Bellek Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Müzede, CHP’nin tarihi boyunca kullanılan belgeler ve materyaller sergilenecek.

ANKARA-CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde kurulan ‘Bellek Müzesi’nin açılışını yaptı. Partinin, 101 yıllık tarihi boyunca kullandığı, hatıra değeri taşıyan seçim afişleri ve müzikler, belgeler, materyaller ve eşyaların sergilendiği müzenin açılışında konuşan Özel, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce böyle bir müzenin eksikliğini dile getirdiğini, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin de yıllarca uğraşarak, kendini vakfetmesi sonucu Bellek Müzesi’nin bugünlere geldiğini söyledi.

Müzede sergilenenlere dair davetlilere bilgi veren Özel, “Burada CHP’nin tarihi boyunca kullandığı seçim afişlerini, arzu ederseniz bütün seçim müziklerini dinleyeceksiniz. CHP’nin, o gün yasaların el verdiği oranda dağıttığı promosyonları, yaptığı kampanyaları göreceksiniz. Bu partinin bütün tarihiyle, bugünkü yönetiminin, yöneticilerinin, önceki genel başkanlarının ve tüm üyelerinin nasıl barışık olduğunu kendi yüreğinizde hissedeceksiniz” dedi. 

Özel, konuşmaların ardından müzenin açılışını eski CHP genel başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ile kurdele keserek yaptı, davetlilerle müzeyi gezdi.(DHA)

Okumaya devam et

Gündem

Fatih Erbakan: Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Denizli ziyareti kapsamında Beyağaç İlçesi Belediye Başkanlığını ziyaret etti. Burada konuşan Erbakan, “Milli görüş belediyeciliği önce ahlak ve maneviyat demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz. Bunların hiçbirisi kapımızdan içeriye giremez” dedi.

 Ramazan ÇETİN 
DENİZLİ-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Denizli programı kapsamında Beyağaç ilçesini ziyaret etti. İlçe girişinde kalabalık bir grup tarafından karşılanan Erbakan, ardından geçtiği ilçe meydanında halka seslendi. Erbakan konuşmasına başlamadan önce, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa edip, Yeniden Refah Partisi’ne üye olan Hüseyin Kadıoğlu’na rozet taktı.

‘Milli Görüş’ belediyeciliğinin ‘adalet’ demek olduğunu, hiç kimseye ayrım gözetmeksizin adil bir şekilde hizmet götürmek olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Erbakan, “1989’da, 1994’de Milli Görüş olarak belediyeleri aldık. Şehirler çöp çamur ve çukurla anılıyordu. Türkiye’nin en gelişmiş şehri İstanbul bile çöpten, çamurdan, çukurdan geçilmiyordu. Bu sorunlar ortadan kaldırıldı. Şehirlerde su yoktu. İstanbul’da dahi musluklardan su akmıyordu. Su sorunu ortadan kaldırıldı. Bununla beraber alt yapı üst yapı hizmetleri, ulaşıma yönelik hizmetler daha önceki belediyeler döneminde yapılan maliyetin üçte birine, dörtte birine, beşte birine mal edilerek bu hizmetler gerçekleştirildi. Çevre düzenlemeleri parklar, bahçeler en mükemmel şekilde yapıldı. Bununla beraber sosyal yardımlar, toplu sünnet şölenleri, iftar çadırları, aş evleri aynı zamanda vatandaşa belediyenin kapılarını açan ‘Beyaz Masa’ uygulaması, bunların hepsi ilk defa Milli Görüş belediyeciliğiyle hayat buldu. Milli Görüş belediyeciliği demek, Yeniden Refah belediyeciliği demek, hizmet belediyeciliği demektir” dedi.

‘MİLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT DEMEKTİR’

Milli Görüş belediyeciliğinin kendilerine oy vermiş olsun ya da olmasın, hangi görüşten ya da kesimden olursa olsun o insana hizmeti götürmek olduğunu vurgulayan Erbakan, “Adaletin bir diğer şubesi de ehliyet ve liyakat demektir. ‘Akrabamı, yandaşımı, partilimi işe yerleştireyim., göreve getireyim’ hayır, kim layıksa kim ehliyetliyse görevlere onlar getirilecek. Adaletli belediyecilik olacak. Milli Görüş belediyeciliği ‘bereket’ demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde borç olmaz, borç faizi olmaz. Rant belediyeciliğiyle 20 senedir belediyeleri boğazına kadar borca batırmışlar. Biz inşallah bu borçları kapatacağımız gibi belediyenin kasasına da parada koyacağız ve asla borçlanmayacağız. Borçlanmayı bırakın, borçları da temizleyeceğiz. Mili Görüş belediyeciliği önce ahlak ve maneviyat demektir. Milli Görüş belediyeciliğinde rüşvet, adam kayırma, torpil, hırsızlık ve yolsuzluk olmaz. Bunların hiçbirisi kapımızdan içeriye giremez. Ahlaklı belediyecilik demek Milli Görüş belediyeciliği demektir. Bizim Diyarbakır’da bir belediye başkanımız 1994’ten 1999 yılına kadar başkanlık yaptı. Kayapınar ilçesinde başkan olmadan önce seyyar satıcılık yapıyordu. Başkanlığı kaybettikten sonra da kaldığı yerden seyyar satıcılık yapmaya devam etti. Demek ki bu 5 yıl boyunca devletin milletin bir kuruşuna dahi göz dikmemiş. Ahlaklı belediyecilik Milli Görüş belediyeciliği bu. Bu doğrultuda Beyağaç Belediyesi’ni de yöneteceğiz. Sizin güvenininiz boşa çıkarmayacağız” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.