Trabzon şehir merkezi ile birlikte Akçaabat ve Yomra ilçelerinin su ihtiyacının karşılandığı Atasu Barajı yaza yüzde yüz doluluk oranı ile giriyor. Trabzon kent merkezini besleyen tek içme suyu barajı olan Atasu Barajı bölgeye hiç yağmur yağmasa bile kent merkezinin 7 ay içme suyunu karşılayabilecek.
Trabzon’un Maçka sınırları içerisinde yer alan Galyan Deresi üzerine inşa edildikten sonra 2011 Nisan ayından itibaren şehre suyun verilmeye başlandığı Atasu Barajı’nda doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. Temelden yüksekliği 118 metre olan ve 36 milyon m3 su biriktirme hacmine sahip Atasu Barajı’nda 35 milyon 750 bin metreküp su depolanabiliyor. Trabzon şehrine 17 km mesafedeki barajda ayrıca 1 adette HES göleti bulunuyor.
Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesi olan Doğu Karadeniz bölgesinde son yıllarda yağışların azlığı dikkat çekiyor. Küresel iklim değişikliğinin yağış miktarını ciddi manada düşürdüğünü belirten uzmanlar, dere yataklarında debilerin azaldığı bölgede, suyu tutan orman arazilerinin korunmaması halinde kuraklık tehlikesinin yaşanacağı uyarısında bulunuyor.
“Bir önceki yıla göre bu sene yağışlarımızda yaklaşık yüzde 36’lık bir azalma meydana geldi”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TİSKİ Genel Müdürü Ali Tekataş, Karadeniz Bölgesi’nde yağışlarda mevsim normaline göre yüzde 25.7 ve geçen yıl mevsim yağışlarına göre yaklaşık yüzde 36 azalma gerçekleştiğini söyledi. Pandemi sürecinde ülke genelinde oluğu gibi Trabzon’da da uygulanan sokağa çıkma yasakları ile meskenlerde geçirilen sürenin artması sonucu su tüketiminin arttığını belirten Tekataş, her yaz mevsiminde artan kırsal nüfusun da etkisiyle önümüzdeki süreçte susuzluk tehlikesinin kapıda olduğunu söyledi.
Tekataş “Şu an şehrimizin Ortahisar ilçemizin büyük bir kısmının içme suyu ihtiyacını karşılayan Atasu Barajımızın doluluk oranı yüzde 100’ ulaştı. Hiç yağış almazsak şu an bile buradaki birikimimiz bizi 7 ay idare edebilecek seviyede suyumuz var. Esasında kuraklık son dönemlerde dünyanın bir sorunu haline geldi. Doğu Karadeniz Bölgesi de ülkemizin en fazla yağış olan bölgesi olmasına rağmen kendi payına düşeni aldı. Bir önceki yıla göre bu sene yağışlarımızda yaklaşık yüzde 36’lık bir azalma meydana geldi. Doğu Karadeniz Bölgemiz yer altı suları açısından zengin bir bölge değil. Bizim açtığımız sondaj kuyularında su alamadığımızı yer altı suları konusunda fakir olduğumuzu gördük. Yağış olmazsa Doğu Karadeniz Bölgesinde ciddi bir susuzluk ve kuraklık sorunu söz konusu. Bu anlamda tedbirlerin bütün dünyada alındığı gibi bizim bölgemizde de alınması lazım” dedi.
“Depolama, gölet ve bent yapımlarını arttırmamız lazım”
“Kuraklığın önüne geçebilmek için suyun kontrolünü, yönlendirilmesini, yönetilmesini ve kullanılmasını çok dikkatli bir şekilde yapılması ve irdelenmesi lazım” diyen Tekataş “Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yağışların olmadığı zaman susuzluktan bahsetmiştik. Bununla ilgili mutlaka bu bölgelerde depolama yapılması göletler, bentler ve barajlar yapılarak suyun bir şekilde kontrolünün sağlanması ve depolanması lazım. Bu kontrolün sağlanması bize sadece içme suyu temininde mi yarıyor hayır. Bu bölgede çok sıkça rastlanan taşkınlar var. Bunlar ciddi manada zarar veriyor ve can kayıplarına neden oluyor. 2019 yılında Araklı’da kaybettiğimiz insanlarımız var. Yine Giresun’da yakın zamanda yaşadığımız sel felaketi var. Bunların bir çoğu son zamanlarda değişen yağış rejiminin sonuçları. Bunun önüne geçebilmek içinde bunlar lazım. Depolama lazım derelerin önüne set kurmamız lazım ve bu suları da içme suyu temin etme konusunda arıtarak halkımıza sunmamız lazım” diye konuştu.
“İçme suyunu tarımsal sulamalarda kullanmayalım”
İçme suyunu amacı dışında kullanmamak gerektiğine vurgu yapan Tekataş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ne kadar su üretirseniz üretin ne kadar su verirseniz verin bu su amacı dışında kullanıldığı zaman hiçbir şekilde yetmeyecektir. Çok sıkça yaşadığımız sorunlardan bir tanesi kayıp, kaçak suların olması, tarımsal sulamanın yapılıyor olması bu bize ciddi sıkıntılar doğuruyor. Düşünün ki Atasu Barajından suyu alıyorsunuz Esiroğlu Arıtma Tesislerinde arıtıyorsunuz ciddi bir maliyete elektriğinden tutun klorlanması, ilaçlanması olsun. Ozonlama ünitesi kurduk suyu ozanlayarak veriyoruz. Yani memba suyu kalitesinde şişelenecek su kalitesinde su içiriyoruz şu anda Trabzonlu hemşerilerimize. Bütün bu pahalı işlemleri yaptıktan sonra bilinçsiz kullanan vatandaşlarımız ağaçlarını, çimenlerini suluyorlar, yada tarımsal diğer faaliyetlerinde kullanıyorlar. Düşünmeliler ki orada sulamayı yaptıkları zaman daha aşağı yada daha yukarı kodlardaki komşuları içmek için temizlik için kullanacakları suyu bulamıyorlar. Biz elbette ki bununla ilgili yaptırımlarımızı uyguluyoruz ancak ne kadar yaptırım uygularsanız uygulayın vatandaşın bilinçlenmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıl yaz mevsiminde mahallelerine eski ismiyle köylerine gidenler insanların yoğun olarak yaşadığı yerlerde tarımsal sulamanın ve kaçak kullanım olmasıyla ciddi içme suyu sorunu yaşadığımız yerler oldu. Ortahisar ilçemizde belirli bölgelerde de oldu. Belirli bir noktadan sonra suyu bulamaz hale gelebiliriz. Gün geçtikçe farkına vardığımız suyun esasında en değerli varlık olduğunun farkına şimdiden varmamız ve bu suları bilinçsizce, hoyratça tüketmememiz lazım.”(Bekir Koca)
Samsun Valiliği, bir emir yayınlayarak, orman yangınlarının önüne geçilebilmesi amacıyla önlemler alınacağını duyurdu
ABDULLAH GONCA SAMSUN – Samsun Valiliği tarafından, orman yangınlarının önlenmesine yönelik genel bir emir yayınlanarak, Samsun sınırları içerisindeki yetkili kurumlarca belirlenmiş tescilli piknik yerleri, orman parkı ve milli park alanları dışındaki ormanlık alanlara girişlerin 19 Haziran – 30 Ekim 2025 tarihleri arasında yasaklandığı kaydedildi.
Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte bölgede sıcaklık değerlerinin artacağı, buna dayalı olarak oluşabilecek olağanüstü hava durumları nedeniyle Samsun’da orman yangınlarının ortaya çıkabileceği değerlendirilerek, ülke ve millet için paha biçilmez değeri haiz ormanları yangına karşı korumak amacıyla bir dizi kararlar alındığı ifade edildi.
Kararlar şöyle: Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 74’üncü maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9 ve 66’ıncı maddeleri uyarınca Samsun İli sınırları içerisindeki yetkili kurumlarca belirlenmiş tescilli piknik yerleri, orman parkı ve milli park alanları dışındaki ormanlık alanlara girişler 19 Haziran 2025 – 30 Ekim 2025 tarihleri arasında yasaklanmıştır.
Bu tarihler arasında; Orman İşletme Müdürlükleri/Orman İşletme Şeflikleri tarafından ormancılık faaliyeti kapsamında izin verilenler, görevlendirilmiş yetkililer ormanlara girebilecektir.
Sahipsiz hayvanlarını beslemek amacıyla orman alanlarına girmek isteyen vatandaşlarımız, hangi mevkide ve ne zaman besleme yapacaklarını ilgili Orman İşletme Şefliklerine bildirmek ve izin almak kaydıyla ormanlık alanlara girip hayvanları besleyebilecektir.
Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili kuruluşları tarafından kiraya verilen ilimizdeki piknik ve orman parkı işleticileri, orman idaresi ile yapmış oldukları sözleşme hükümlerine istinaden faaliyetlerine devam etmekle birlikte orman yangınlarına karşı her türlü tedbiri alacaklar ve piknik orman parklarında dilek feneri, meşale, havai fişek kullanmak yasaktır.
İşleticilerin alması gereken tedbirler, orman teşkilatının ilgili birimleri tarafından takip edilecek ve denetlenecektir. Samsun İli sınırları içerisindeki ormanlık alanlarda bulunan, halkın geçmişten beri piknik ve şenlik alanı olarak kullandığı ve benimsediği yerlerde piknik ve şenlik yapmak isteyen vatandaşlarımız, ilgili Kaymakamlıklardan ve Orman Teşkilatının ilgili birimlerinden izin almaları halinde faaliyette bulunabilecekler ve bu alanların Orman Teşkilatı tarafından takip ve denetimi yapılacaktır.
Orman yangınlarına karşı gerekli tedbirleri almak şartıyla; “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av Yönetim Bilgi Sistemi (AVBİS) üzerinden Avlak Avlanma İzin Belgesi alan avcılar ile av turizmi kapsamında Bakanlık görevlisi eşliğinde yapılan av organizasyonlarına katılanlar” İlgili işletme Müdürlüğüne bilgi vermek şartıyla ormanlara girebileceklerdir. Ormanların çevresinde ve içinden geçen yollarda orman kenarında mola vermek ve piknik yapmak, mangal, semaver ve ateş yakmak, orman içinde ATV, UTV, motosiklet kullanmak yasaktır. Orman Yasasının 31 ve 32’inci maddeleri kapsamında olan köyler ve mahalleler başta olmak üzere, orman içi, orman bitişiği ve ormanla ilişiği olmayan köyler ve mahalleler de dahil olmak üzere anız, bağ-bahçe, zeytinlik ve tarla temizliğinden meydana gelen dalların ve her türlü bitki örtüsünün yakılması yasaklanmıştır. Orman alanı civarındaki tesisler ile sanayi kuruşları, orman alanlarını etkileyebilecek her türlü faaliyet nedeniyle oluşabilecek yangın riskine karşı, önleyici bütün tedbirleri eksiksiz alacaklardır.
Enerji nakil hatlarının yapım ve bakımı ile ilgili kuruluşlar (YEDAŞ, TEDAŞ ve TEİAŞ) enerji nakil hatlarının özellikle ormanlık alanlardan geçen bölümlerinde gerekli bakımları gerçekleştirecek, yangın riskine karşı her türlü tedbiri alarak, orman teşkilatı tarafından gerekli görülmesi halinde enerji kesintisi uygulayacaklardır.
üm belediyelerimiz, orman içi, orman kenarı ve bitişiğinde bulunan çöp toplama alanları çevresinde koruma bandı oluşturacak ve yangın riskine karşı gerekli iş makinelerini (dozer, loder, kepçe) hazır bulunduracaklardır.
İlçe Kaymakamlıklarımız ve Amasya Orman Bölge Müdürlüğü (Samsun’daki Orman İşletme Müdürlükleri) koordinasyonunda genel kolluk ve orman kolluğundan oluşturulan denetim ekipleri gözetim ve denetimlerini etkin bir şekilde yapacaklardır. Gerekli hallerde ilçe Kaymakamlarımızın emriyle tüm kamu ve özel sektör imkânları kullanılarak yangınların önlenmesi ve muhtemel yangınlara karşı etkili bir şekilde müdahale edilmesi sağlanacaktır.
Bu karar Samsun İli sınırlan içerisindeki tüm ormanlık alanlarda uygulanır. Yukarıda belirtilen karar ve önlemlere aykırı hareket edenler hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu uyarınca idari ve adli işlem yapılacaktır. Bu karar hükümleri 19.06.2025 – 30.10.2025 tarihleri arasında uygulanır.
FİRDES BOZKURT GONCA SAMSUN – Samsun Büyükşehir Belediyesi çevre dostu projeleri ve sürdürülebilir atık yönetimi ile örnek olmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından katı atıkların çevreye zarar vermeden bertarafı ve geri dönüşüm süreçlerine dahil edilmesi amacıyla hayata geçirilen Katı Atık Düzenli Depolama Tesisleri her gün ortalama 840 ton atığın bertaraf edilmesini sağlıyor. Aynı zamanda tesiste atık ısıdan faydalanılarak üretilen çiçekler şehri süslüyor.
Samsun’un yeşil geleceğine yönelik projeler hayata geçiren Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Katı Atık Düzenli Depolama Tesisleri her gün ortalama 840 ton atığın bertaraf edilmesini sağlıyor. Gelen atıkların, tesisin içindeki geri dönüşüm tesislerinde işlenmesi sayesinde yıllık yaklaşık 4 bin 900 ton atık geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırılıyor. Geri dönüşüm süreçleri sadece çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik değere dönüştürülmesini de sağlıyor.
Çiçek üretimi ile şehre estetik katkı
Samsun Büyükşehir Belediyesi, sağlıklı kentler birliğinden ödüllü olan “Atıklarımız Çiçek Oluyor” projesi ile farklı bir çevre duyarlılığı örneği de sergiliyor. Bu projeyle, düzenli depolama tesisinde oluşan atık ısıdan faydalanılarak bir sera oluşturuluyor ve bu serada yılda 2 milyon adet çiçek üretiliyor. Üretilen bu çiçekler, şehrin peyzaj çalışmalarında ve çevre düzenlemelerinde kullanılarak Samsun’un estetik yapısına katkıda bulunuyor.
Atıktan elektrik üretimi
Düzenli depolama tesisinde depolanan atıkların oluşturduğu metan gazı, çevreye zarar vermemesi adına yakılarak enerjiye dönüştürülüyor. Bu işlemin sonucunda, yılda ortalama 49.000.000 kWh elektrik enerjisi üretiliyor. Bu miktar yaklaşık 25 bin hanenin elektrik tüketimine denk geliyor. Katı atıkların değerlendirilmesiyle elde edilen elektrik enerjisi sayesinde, yılda 21 bin 600 ton CO2 salımının engellenmesi sağlanıyor. Ayrıca aynı süreçle yılda yaklaşık 66 bin adet ağacın kesilmesi de önleniyor.
Çevre dostu belediyecilik
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Samsun’umuz her alanda örnek şehir olma yolunda hızla ilerliyor. Bu noktada geri dönüşüm ve sıfır atık çalışmaları bizler için oldukça büyük ve önemli bir paya sahip. Büyükşehir Belediyesi olarak atık yönetimi alanında çevresel sürdürülebilirliği ve kaynak verimliliğini ön planda tutan çalışmalar hayata geçiriyoruz. Katı Atık Düzenli Depolama Tesislerimiz de bu vizyonun somut bir yansıması. Burada katı atıklar en güvenli şekilde yönetilerek doğamıza zarar vermeden geri dönüşüm süreçlerine dahil ediliyor.” dedi.
Kızılırmak’ta iyileşen umut: Kırık kanatlara büyükşehir merhemi
KERİM KOÇ SAMSUN – Samsun’un doğayla iç içe kalbi Kızılırmak Deltası’nda, yeniden yaşam bulan bir kuş hikâyesi… Samsun Büyükşehir Belediyesi, doğaya emanet edilen canlılara sahip çıkmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu eşsiz ekosistemde kurulu Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi, bu kez Vanellus vanellus yani halk arasındaki adıyla “kız kuşu” için seferber oldu.
Deltaya yakın bir bölgede yaralı halde bulunan ve kanadında kırık tespit edilen kız kuşu, vakit kaybetmeden ünitenin uzman veterinerleri tarafından tedavi altına alındı. Doğadan koparılan her canlının yeniden ait olduğu yere dönebilmesi için büyük bir özveriyle çalışan ekip, kuşun hem fiziksel sağlığını hem de doğal beslenme ritmini adım adım yeniden inşa etti. Yaklaşık üç ay süren tedavi ve bakım sürecinin sonunda, kız kuşu yeniden gökyüzüyle buluştu.
Doğa koruma alanında uluslararası ölçekte önem taşıyan bu çalışma, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli tehdit altındaki türler arasında gösterilen kız kuşunun hayatta kalması açısından da büyük önem taşıyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin bu örnek çalışması, yalnızca bir kuşu değil, aynı zamanda doğayla kurulan sağlıklı bir ilişkinin umut veren resmini de ayağa kaldırıyor. Kırık bir kanadın iyileşmesi, kimi zaman doğanın kendini onarması kadar derin bir anlam taşıyor. Ve bu anlam, Samsun’un delta semalarında yeniden kanat çırpıyor.