Yıldız Holding, iş dünyasının değişen ihtiyaçlarına cevap verebilen, gelecekteki ihtiyaçlara da hızlı ve etkin uyum sağlayabilen “UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modelleri” projesini 1 Eylül 2021 itibarıyla kademeli olarak hayata geçiriyor. Holding çalışanlarının ve uzmanların katkılarıyla tasarlanan UYDU modelinde, çalışanların görev ve sorumluluklarına bağlı olarak ofisten, hibrit, uzaktan ve sahada çalışma sistemleri bulunuyor. Bu kapsamda Holding ofislerinde de yeni yapıya uygun çalışma alanları oluşturulacak.
Yıldız Holding, hızla değişen iş dünyasında çalışma modellerinin verimliliği ve dönüşümü üzerine yapılan araştırmalardan ve çalışan beklentilerinden yola çıkarak yeni bir çalışma modeline imza attı. 1 Eylül 2021 tarihinden itibaren devreye alınacak UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modelleri projesi üç ana unsura dayanıyor: Anketler yoluyla çalışanlardan alınan geri bildirim, mevcut işlerin ve iş gücünün analizi, dünyadaki eğilimlerin ve uygulamaların incelenmesi. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından Holding çalışanlarının ve uzmanların katkılarıyla titizlikle tasarlanan UYDU modelinde, çalışanların görev ve sorumluluklarına bağlı olarak ofisten, hibrit, uzaktan ve sahada çalışma sistemleri bulunuyor. Farklı çalışma modellerine dahil olan iş aileleri arasında iletişimin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayan UYDU kapsamında her bir çalışma şekli için özel koşulları ve gereklilikleri de detaylandıran Yıldız Holding, böylece daha verimli, dinamik ve çevik bir yapıya kavuşacak. Kademeli olarak devreye alınacak UYDU projesi, 1 Ocak 2022 tarihine kadar Yıldız Holding’de ve Holding’e bağlı Türkiye’deki tüm şirketlerde hayata geçirilmiş olacak. UYDU ile birlikte Yıldız Holding binaları ve ofisleri de yeniden tasarlanacak; fiziksel ve sanal ortamın iç içe geçtiği, ortak çalışma alanlarının arttığı, dijital toplantılara özel alanların sağlandığı, sosyalleşmeyi artıran mekânlar yaratılacak.
“Çalışan deneyimine olumlu katkısı olacak UYDU ile birlikte yeni yeteneklerin şirketlerimizi tercih etmesini ve mevcut çalışan bağlılığını da artırmayı hedefliyoruz” Yeni nesil çalışma modelleriyle bugünün gerekliliklerine uyum sağlamanın ötesinde geleceğin ihtiyaçlarına göre de uyarlanabilecek bir yapıya kavuşulacağını vurgulayan Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü şunları ifade etti: “Küresel salgın dönemi özellikle yeni çalışma modelleri açısından tüm iş dünyası için önemli bir deneyim oldu. Beklenmedik değişimlere uyum anlamında kritik bir örnek olan salgın sürecinde uzaktan çalışma modelini hızlı bir şekilde tüm ofislerimizde hayata geçirdik. Ayrıca iş yapış yöntemlerimizin geleceği üzerinde çalışarak değişimin mümkün ve uygulanabilir olduğunu gördük. Bu kapsamlı çalışmanın somut çıktısı da ‘UYDU – Yeni Nesil Çalışma Modelleri’ oldu. Bugünün ihtiyaçlarını ve yeni nesil çalışanların beklentilerini karşılayan, gelecekteki ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması da mümkün olan UYDU, değer yaratmayan işlerden uzaklaşmayı ve verimliliği artırmayı da sağlayacak.
Çalışan deneyimine olumlu katkısı olacak UYDU ile birlikte yeni yeteneklerin şirketlerimizi tercih etmesini ve mevcut çalışan bağlılığını da artırmayı hedefliyoruz. UYDU’nun devreye alınmasıyla eş zamanlı olarak ofislerimizde de bazı fiziksel değişimler yaparak inovasyonu ve birlikte çalışmayı, iletişimin sürekliliğini, aidiyet duygumuzu destekleyen bir çalışma ortamı yaratacağız. Aynı zamanda, çalışanlarımızın esenliğini korumak amacıyla yeni programları da gündemimize almayı hedefliyoruz.”
Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü. İSTANBUL-Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.
“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar” Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.
“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Dolar 27,1380 liradan, euro ise 28,9080 liradan güne başladı. İSTANBUL-İstanbul Kapalıçarşı’da 27,1360 liradan alınan dolar 27,1380 liradan, 28,9060 liradan alınan euro ise 28,9080 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 27,03 liradan, euro ise 28,99 liradan satılmıştı.
Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi. BURSA-Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.
Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.
Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.
Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.