Gölbaşı Belediyesi’nin kurbanların güvenli ve steril bir ortamda kesilebilmesi amacıyla hayata geçirdiği Kurban Satış ve Kesim Yeri’ne Türkiye’nin her yerinden hayvanlar gelmeye başladı.
Oğulbey Mahallesi 10. kilometrede hizmete giren Kurban Kesim ve Satış Yeri’nin hazırlıkları son sürat devam ediyor. Açılış töreni öncesi hazırlıkların tamamlandığı tesise Türkiye’nin her yerinden ilk kurbanlıklar gelmeye başladı. Toplam 2 bin adet büyükbaş, 2 bin adet de küçükbaş hayvanın geldiği tesiste kurban fiyatları büyükbaşta kilosu 30 ile 32 TL arasında değişirken, küçükbaşta canlı kilo hayvan fiyatı 30 ile 32 TL arasında değişiyor.
Türkiye’nin en modern kesimhane, mezbaha, kesim alanı ve et entegre tesisini hizmete açtıklarını aktaran Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Burası aynı zamanda çok amaçlı bir tesis oldu. Sel, deprem gibi afet alanlarında toplanma alanı olarak ve tarım fuar alanı olarak da kullanacağız.
Toplamda 100 bin metrekare alana kurulan tesisimiz A ve B Blok olmak üzere toplam 8 bin 530 metrekare kapalı alandan oluşuyor. Bin 680 adet büyükbaş hayvan kapasiteli 56 adet padok, bin adet küçükbaş hayvan kapasiteli 16 adet padok, 4 adet 120 büyükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip mobil kesim ünitesi, 1 adet 250 küçükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip mobil kesim ünitesi tesisimiz içerisinde yer almakta. Mobil kesimhanelerimiz modern çağa ayak uyduracak şekilde tasarlandı. Aynı zamanda 1 adet 175 metrekare alana sahip idari bina, 2 adet umumi banyo/tuvalet binası, 2 adet zabıta noktası, 1 adet güvenlik noktası, 500 araç kapasiteli 12 bin 500 metre alana sahip binek araç otoparkı, 200 araç kapasiteli 5 bin 500 metrekare alana sahip tır otoparkı ve toplam 1.5 kilometre asfalt iç yolları ile 120 ton kapasiteli su deposunun yapımını da tamamladık.
Tesisimiz içerisinde yer alan mobil kesim ünitelerinde bir günde 400 büyükbaş, 250 küçükbaş kesimi gerçekleşebilecek. Alanda küçükbaş kesimi için bir, büyükbaş kesimi için ise 4 adet mobil kesim ünitesi bulunuyor. Bu sayede bütün işlemler el değmeden hijyenik ortamlarda gerçekleşiyor. 8 dakikada 8 parça olarak teslim edeceğiz. Kurban pazarları alanında sıklıkla karşılaşılan otopark sorununu da düşündük ve bin araçlık alan kurduk. Aynı zamanda acil durumlar için de kurmuş olduğumuz acil helikopter pisti de hizmette olacak. İçerisinde bulunduğumuz alanda 6-19 Eylül tarihlerinde çok önemli bir organizasyona da ev sahipliği yapacağız. Tarım Fuarı vesilesiyle 65 bin kişinin Gölbaşı’na gelmesini hedefliyoruz. Bu da Ankara’mız ve Gölbaşı’mızın ekonomisine katkı demek. Gelen turistlerin Gölbaşı’mızın güzelliklerini görmeleri ve Ankara’yı turizm cenneti yapma yolundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu aşamada Gölbaşı’na gelen ziyaretçilerimizin Gölbaşı’nda konaklamaları, esnafımızdan alışveriş yapmaları için konunun tarafı tüm STK’larımızla yakın zamanda bir araya geleceğiz. Misafirlerimiz Gölbaşı konukseverliğiyle, güler yüzüyle ağırlayacağız” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir: İzmir’de 7.2’lik deprem üretme kapasitesine sahip 4 fay var
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir depreminin 4’üncü yıl dönümüne sayılı günler kala, bölgedeki zemin aktivitesinin sürdüğünü belirtip, bugüne kadar yaşanan artçı depremlerin sayısının 30 bini aştığını söyledi. İzmir’de 7.2’lik deprem üretme kapasitesine sahip 4 fay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bunlar arasında Tuzla fayı, özellikle öne çıkıyor. Arkasından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir fayı geliyor. Bu 4 fay, aslında İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturuyor” dedi.
Kadir ÖZEN İZMİR-Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde binalar yıkılıp, hasar görürken, 117 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.
Depremin 4’üncü yıl dönümüne sayılı günler kaldı. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sismolojik istasyonların verdiği bilgilere bakıldığında İzmir depreminden sonra bölgedeki artçı aktivitesinin sürdüğünü belirtip, “Geçen 4 yıldan bugüne artçı depremlerin sayısı 30 bini geçmiş durumda” dedi.
“OLASI BİR DEPREMİN SONUÇLARI ÇOK AĞIR “
İzmir’de karadan ve denizden geçen onlarca fayın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “İzmir’de karada 17 potansiyeli olan diri fay var. Ayrıca 4 tane de gelecekte deprem üretme potansiyeli olabilecek fay mevcut. Denizde de bir o kadar fay bulunuyor. Yani 40 civarında fay, tehlike oluşturuyor. Yaptığımız çalışmalarda bu fayların arasında 7.2’ye kadar deprem üretebilecek faylar mevcut.
Bunlar arasında Tuzla fayı, özellikle öne çıkıyor. Arkasından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir fayı geliyor. Bu 4 fay, aslında İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturuyor. Çünkü il merkezine çok yakın bu faylar. İzmir fayı gibi bir kısmı tamamen il merkezinden geçiyor. Olası bir depremde şu anki şartlar altında ciddi can ve mal kaybına yol açabileceğini düşünüyorum” dedi.
‘2 BİN YILDA BİR DEPREM ÜRETEN TUZLA FAYI SÜREYİ DOLDURMUŞ’
DEÜ olarak fayları incelediklerini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu fayları kesip, inceliyoruz. 3-4 yıldan beri gözlemlediğimiz sonuçlar var. Bunlardan biri Tuzla fayı. Yaklaşık 2 bin yılda bir deprem üretiyor. Yaptığımız incelemede bu aralığı doldurmuş. Son depremi 2 bin yıl önce yapmış. Dolayısıyla deprem yapma aralığını doldurmuş” dedi.
‘DEPREM MASTER PLANLARI HAZIRLANIYOR’
30 Ekim 2020 yılı depreminde acılar yaşandığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, “İzmir olarak doğal afetlere, depreme karşı hazırlıklı değiliz. Biz özellikle faylar üzerinde çalışmalar yaptık. Hangi zemin deprem sırasında nasıl davranacak, bunu depremden önce belgelemeye çalışıyoruz. Çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı yapı stoku yönünden çalışmalar var. Özellikle Bornova ve Konak taraflarında. Ama bizim 30 ilçemiz var. İlçelerin tümünde yapmak gerekiyor. Bunun yanında DEÜ olarak bizler, deprem master planları yönünde çalışmalar yapıyoruz. İzmir’in deprem bilişim sistemini oluşturmuş durumdayız. Yani İzmir’in faylarıyla, zeminiyle ilgili bilgiler ortaya konmuş durumda. Bunları yapı stokuyla ilgili bilgilerle birleştirdiğimizde, deprem senaryosu kapsamında, İzmir’de hangi fay çalıştığında neler yaşanacağını önceden görmüş olacağız. Buna göre de kentsel dönüşüm yol haritası ortaya çıkmış olacak” diye konuştu.(DHA)