Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Bakan Yardımcısı Nebati: “Bu ülkenin ana damarlarıyla oynamayın”

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Türkiye’deki yangıları sosyal medyada provokasyona dönüştürenlere seslenerek, “Ne olursunuz, bu ülkenin ana damarlarıyla oynamayın” dedi.

Bir dizi ziyaret ve toplantılara katılmak üzere Van’a gelen Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Elite World Van Otelde düzenlenen ‘İş Dünyası Buluşmaları’ toplantısı katıldı. Toplantıya Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Edremit Belediye Başkanı İsmail Say, Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman, AK Parti İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu, Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, kurum amirleri ve çok sayıda iş insanı katıldı.


Programda bir konuşma yapan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, Van’da meydana gelen sel ve Türkiye’de devam eden yangınlara yönelik bir açıklama yaptı. Felaketler karşısında çok hızlı hareket edildiğinin altını çizen Bakan Yardımcısı Nebati, “Van’da geçtiğimiz günlerde bir sel felaketi meydana geldi. İçişleri ile Çevre ve Şehircilik bakan yardımcılarımız buradaydılar. Bu tür felaketlerle ilgili çok hızlı hareket ediyoruz. Hem meydana gelen zararların giderilmesinde hem de orada üzülen değerli vatandaşlarımıza maddi ve manevi destekler vermek üzere geldiler. Türkiye’de 2000 yılında orman varlığımız 20,8 milyon hektarken, bugün itibariyle 22,7 milyon hektara ulaşmış durumdadır. Ağaç sayımız iktidara geldiğimiz günden buyana 5,4 milyar artmış durumdadır. Lütfen bunların altını çizere not ediniz” diye konuştu.

“187 bölgede çıkan yangınların 172’sine müdahale edildi”

Türkiye’deki yangınlara çok sayıda personelin uçak, helikopter ve İHA’larla müdahale ettiğini ve şu ana kadar da bir çok yangının müdahale edildiğini dile getiren Nebati, ““10 bin 500 yangın işçisi, 2 binden fazla yerinde müdahale aracı, 6 idari helikopter, 27 yangın söndürme helikopteri, 3 adat 10 tonluk amfibik uçak ve İHA’larımızla yangın söndürme faaliyetleri yapıyoruz. Su ikmal araçlarımız 2000 yılında sıfırken, 2021 yılında 2 bin 81’e çıkmış, ilk müdahale araçlarımız sıfırken, 2 bin 270’e çıkmıştır. Şu anda uçak, helikopter ve İHA’larla yangını söndürmeye gayret ediyoruz. 187 bölgede çıkan yangınların 172’sine müdahale edilerek kontrol altına alınmıştır” şeklinde konuştu.

“Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok”

Twitter’da TT olan ‘Help Turkey’ etiketinin 11 saat sonra spam olarak görülüp kaldırıldığını ifade eden Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir hesaptan saniyede birkaç tane twit atılıyor. Toplam 14 bin bot hesapta milyonlara ulaşan bir trend yakalanıyor. Sonra da kalkıp Türkiye’yi şikayet ediyorlar. Dünyanın her yerinde bu yangınlar varken, bu tür yangınlara karşı da herhangi bir çalışma yokken, orada çalışan alın terini döken, yangına müdahale eden, canlarını kaybeden insanlara saygı duymaksızın görmezden gelmekle ve en önemlisi ülkede aklı başında zannettiğiniz sanatçı, siyasetçi gibi bir takım kisveler altındaki insanlar, bu ülkeye zarara veriyorlar. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Ne olursunuz bu ülkenin ana damarlarıyla oynamayın. Siyaset yapmak, muhalefet yapmak başka bir şey ama ülkenin birlik ve beraberliğini, mücadelesini adeta ateş ederek yok etmeye gayret etmek hepimize zarar verir.”


Konya’da yaşanan olayın ardından sosyal medyada yapılan provokasyonlara da dikkat çeken Nebati, “Konya’da iki aile arasındaki bir husumet kavgasını, bir husumetten çıkararak, bizi yaralayacak bir problemi alıp etnik bir kavgaya dönüştürmekten medet umanların gereğini yine bu millet yapar” dedi.
Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ise Vanlı iş insanların ekonominin her gün daha iyiye gitmesi için gece gündüz çaba sarf ettiğini ve son zamanlarda da ciddi fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, iki günlük programını Van’a ayıran Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati’ye teşekkür etti.
Batı bölgelerindeki yatırımlardan Van ilinin de nasibini aldığını ifade eden AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas da işsizlikle pençeleşen Van’da 30 yıl aradan sonra geçtiğimiz yıl Katar’a hayvan ihracatı yapıldığını söyledi.
Toplantı yapılan konuşmaların ardından basına kapalı bir şekilde devam etti.

Yılmaz Sönmez – Yunus Tuğrul

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Ankara’da 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmada adı geçen ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı.

Eda KOÇ
ANKARA-Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya, Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından devam ediliyor. Suç örgütü ile ilgili iddialarda adı geçen ve Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı ile buluştukları iddiası sosyal medyada yer alan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı M.Ç., Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü K.Ö. ve Şube Müdür Yardımcısı Ş.D., İçişleri Bakanlığı tarafından geçen hafta görevden uzaklaştırıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyada yer alan iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için İçişleri Bakanlığımızca görevlendirilen mülkiye müfettişlerince, soruşturmanın selameti açısından Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı görevlerinden uzaklaştırılmışlardır” denildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da 3 emniyet mensubu hakkında resen soruşturma başlatıldı. ‘Suç işlemek için anlaşmak’, ‘Adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs’, ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında emniyet görevlilerinin evlerinde arama ve el koyma işlemi yapıldı. Aramalarda bazı dijital materyallere el konuldu.

Soruşturma sürdürülüyor.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Yargıtay yeni başkanı Ömer Kerkez oldu

Yargıtay yeni başkanı 37’nci tur oylamada, 3’üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez oldu.



Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.