Sosyal medyanın hayatımızın içine girmesiyle birlikte “dijital miras” kavramı da konuşulmaya başladı. Türkiye’de de ilk kez yargı kararında yer alan dijital miras kavramının bilinmeyenlerini Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Bostancı anlattı.
Dijital mal varlığı kavramına neler girer?
Genel olarak dijital mal varlıklarının özel olarak ise sosyal medya hesaplarının akıbetinin kullanıcılarının ölümünden sonra ne olacağı, söz konusu hesapların mirasçılara intikalinin mümkün olup olmadığı yani dijital mirasın söz konusu olup olamayacağıyla ilgili olarak mevzuatımızda açık bir düzenleme yoktur. Dijital ortamda depolanmış videolar, fotoğraflar, elektronik postalar, kişisel bloglar veya sosyal medya hesapları gibi her türlü dijital varlıkların tümü dijital mal varlığı olarak kabul edilebilir.
Dijital mal varlığı mirasçılara intikal eder mi?
Yürürlükte olan düzenlemelere göre, miras yoluyla geçecek mal varlığı- tereke unsurları sınırlı olarak sayılmamıştır. Buna göre hukuk sistemimizdeki genel kural çerçevesinde özel bir düzenleme bulunmadıkça kural olarak mal varlığına bağlı haklar miras yoluyla geçebilirken (intifa ve sükna hakkı gibi istisnalar hariç) kişiye bağlı haklar geçmez. Buna göre dijital mal varlığı ve sosyal medya hesaplarının mirasçılara intikali değerlendirilirken söz konusu hakların intikale elverişli olup olmadığı hususu ve diğer ilgili mevzuatta konu ile ilgili bir engelin olup olmadığı hususu birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Ayrıca konu incelenirken sosyal medya hesaplarının kullanım amacına ilişkin olarak bir sınıflandırma yapılması da yerinde olacaktır.
İletişim ve sosyalleşme amacıyla kullanılan sosyal medya hesapları: Ticari amaç taşımayan söz konusu hesapların sahibi dışındaki kişiler tarafından kullanılması, devri konusu, Anayasa m.20 hükmü ile koruma altına özel hayatın gizliliği, m.22 uyarınca haberleşmenin gizliliği, yine TCK m.132 hükmü çerçevesinde haberleşmenin gizliliğinin ihlali, TCK m.134 hükmü çerçevesinde özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi hükümlerin tartışılmasına neden olacaktır. Buna göre mevcut durumda ayrıca bir hukuki düzenleme yapılmadığı takdirde ölen kişinin sosyal medya hesaplarının şifresinin mirasçılara geçeceğinin kabulü hukuka aykırı olacaktır. Söz konusu değerlendirme sosyal medya hesabı içerisindeki verilere ilişkin olup, sosyal medya hesabının kullanım hakkı, münhasıran hesap sahibine aittir.
Hesabın kullanımı şahsa sıkı sıkıya bağlıdır. Hesap içerisindeki fotoğrafların, mesajlaşmalarının ve diğer paylaşımların mirasla intikal edip edemeyeceği tartışmaya açık olmakla birlikte sosyal medya hesabının kullanımının, hiçbir şekilde mirasçılara intikal etmeyeceğinin kabulü gerekmektedir.
Maddi kazanç elde edilen sosyal medya hesapları: İletişim ve sosyalleşme amacıyla kullanılmayan maddi kazanç elde edilen, reklam alan ve çok yüksek takipçi/tıklanma sayıları olan hesapların kanuni ya da iradi intikalle mirasçılara geçebileceğinin kabulü gerekir. Zira bu hesapların kullanımına devam edilmesi ya da hesapların satılması durumunda ciddi ekonomik kazançlar gündeme geleceğinden buradaki maddi değerin mirasçılara aktarılması gerekecektir.
Karma nitelikli sosyal medya hesapları: Miras bırakanın (murisin) e-posta içeriklerinde maddi değeri olan birtakım elektronik veriler bulunuyorsa yahut yüksek sayıda takipçisi bulunan sosyal medya hesaplarında miras bırakanın tarafı olduğu ticari anlaşmalar mevcutsa mirasçıların söz konusu ticari getirilerin terekeye dâhil edilmesi gerektiği iddiasıyla ve bilirkişi incelemesi sonucunda da söz konusu iddianın ispatlanması şartıyla e-posta içeriği yahut sosyal medya hesabı mirasa konu olabilecektir ya da 3. kişilerle mesajlaşmalar ve kişisel veri sayılacak paylaşımlar yine bilirkişi marifetiyle tespit edilip ayıklandıktan sonra ekonomik değer arz eden durumdayken intikal sağlanmalıdır.
Konu ile ilgili yargı kararları ve diğer ülke uygulamaları nelerdir?
Alman Federal Mahkemesi, telekomünikasyon gizliliği veya kişisel verilerin korunmasına ilişkin ilkelerin terekenin mirasçılara intikalinde sorun oluşturmayacağını söyleyerek sosyal medya hesabına ilişkin sözleşme ilişkisi mirasçılara intikal edeceğini belirtmiştir. Böylelikle Federal Mahkeme, Facebook ile sosyal medya hesabı sahibi muris arasındaki sosyal medya hesabı kullanım sözleşmesi uyarınca meydana gelen sosyal medya hesabına erişim hakkının mirasçılara, külli halefiyet prensibi gereği intikal edeceği yönünde karar vermiştir. Birçok tartışma konusunu da barındıran bu karar miras hukuku açısından emsal bir karar olmuştur. Almanya’da bahse konu Facebook hesabının mirasçılara geçip geçmeyeceği tartışmasından sonra geçen süre içerisinde Facebook ve diğer bazı sosyal medya platformları içeriklerinde bir düzenlemeye giderek, kişilere ayarlar menüsünden ölümleri halinde hesap şifrelerinin paylaşılıp paylaşılamayacağını, paylaşılacaksa kimlerle paylaşılacağını tercih etme imkânı getirmiştir.
ABD’de ise 20 yaşındayken Irak savaşına genç bir asker olarak katılan Justin Ellsworth, savaşta ölmüştür. Ancak Irak’ta bulunduğu süre içinde arkadaşlarına ve ailesine savaşta yaşadıklarını e-posta yoluyla ve sosyal medya hesapları üzerinden mesaj göndererek anlatmıştır. Oğlunun ölümünden sonra babası, oğlunun sosyal medya hesaplarına erişerek mesajlarını okumak ve yaşanılanları kamuoyuna duyurmak için Yahoo’dan hesabın adına devredilmesini istemiştir. Yahoo, bu talebi ret gerekçesinde kullanıcılarla akdedilmiş olan sözleşmelerde hesabın devredilemeyeceğinin ve kaydedilmiş olan verilerin silinmesi gerektiğinin kararlaştırıldığını; ayrıca veri politikaları sebebiyle de verilerin devredilemeyeceğini belirtmiştir. Uyuşmazlığı incelen mahkeme, miras hukuku açısından sosyal medya hesaplarının ve bu hesap içeriklerinin de terekede yer aldığına, bu hesapların da mirasçılara intikal etmesi gerektiğine, dolayısıyla Yahoo’nun Ellsworth’un hesabını babasına vermekle yükümlü olduğuna karar vermiştir.
Türkiye’de ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi verdiği kararda, dijital mülkiyete dair henüz yasal bir düzenleme yapılmadığını hatırlatarak, yakın zamana kadar elektronik posta hesapları, sosyal medya hesapları gibi dijital uygulamaların maddi bir değer taşımadığı ancak günümüzde bu hesapların reklam gelirleri elde edilen maddi bir karşılığı olan hesaplar halini alabildiği ifade edilmiştir. Dairenin kararında “Sosyal medya hesaplarının ve dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e-posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı anlaşılmaktadır.” ifadeleri yer almıştır. Daire, kararında, dijital miras konusunda yasal bir boşluğun olduğu değerlendirerek, murisin e-posta hesabının, sosyal medya hesaplarının, dijital cüzdanlarının mirasçılarına intikal etmesi zaruri olan bir mal varlığı olarak terekesine dahil olduğu yönünde kanaat getirmiş ve ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Böylece dijital miras kavramı Türkiye’de ilk kez yargı kararında yer bulmuştur. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı, dijital varlıkların maddi değer taşımaları halinde külli halefiyet ilkesi gereğince mirasçıya intikal edeceğini doğrular niteliktedir.
AYHAN GONCA ANKARA- Sigara satışında esnaf ile vatandaşın karşı karşıya kaldığı bildirildi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye genelinde bakkal, büfe ve tekel bayilerinin sigara firmalarının haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Sigara fiyatlarına yapılacak zamların önceden belli olmasına rağmen üretici firmaların yeterli ürün tedarik etmemesi ve kredi kartı ile satışlara getirdikleri kısıtlamaların, hem esnafı hem de vatandaşı mağdur ettiğini dile getiren Palandöken, ” Esnafımız komisyonsuz sigara satarken firmaların esnaftan komisyon alması çifte standarttır. Eğer firmalara kredi kartı komisyonlarını üstlenmezse esnafımız sigara satmaktan tamamen vazgeçme noktasına gelebilir. Sorunun çözümü için ürün tedariki konusunda ayrım yapılmamalı, kredi kartı komisyon yükü firmalarca üstlenilmeli” dedi.
Sigara firmalarının uyguladığı satış politikalarının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamlı fiyat önceden belli olmasına rağmen firmalar, esnafa yeterli miktarda ürün vermiyor. Ürün alabilenler de ya nakit ödeme yapmak zorunda kalıyor ya da kredi kartıyla alışverişte zam farkı ödemeye mecbur bırakılıyor. Kaldı ki esnafın sigaradan kâr marjı zaten yüzde 4.5 ile sınırlıyken kredi kartı komisyon oranının da yüzde 4.5 olması kazançla komisyonun aynı olduğu anlamına geliyor. Sigara satan esnafın cirosu yükseliyor ve defter tutma haddi değişiyor. Öte yandan esnafımız sigara satışından komisyon alırsa cezaya tabi tutuluyor ancak firmalar için böyle bir uygulama yok. Bu yük esnafın sırtında kaldıkça sigara satışı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Yaşanan bu mağduriyetlerin ardından Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu olarak, önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Toplantının gündeminde, sigara üretici firmaların esnafa yönelik kısıtlayıcı uygulamalarına karşı ortak bir tavır sergilenmesi yer alıyor. Esnafımız firmaların kredi kartı komisyonlarını üstlenmemesi ve adil ürün tedarikine yanaşmaması halinde, sigara satışına devam etmenin mümkün olmayacağı görüşündedir” diye konuştu.
EPAM’ın yayımladığı çalıştay raporu, hazırlık sınıflarının kaldırılmasının dil kazanımını olumsuz etkilediğini ortaya koydu
İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM), Türkiye’de zorunlu eğitimde yabancı dil öğretiminin güncel durumunu konu alan “Zorunlu Eğitimde Yabancı Dil Öğretimi” başlıklı çalıştayın sonuç raporunu yayımladı. Çalıştay, 8 Mayıs 2025 tarihinde alanında uzman akademisyenler ve farklı kademelerde görev yapan öğretmenlerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilmişti.
Rapor, erken yaşta başlayan ancak dağınık biçimde ilerleyen yabancı dil eğitiminin, öğrencilerin temel dil becerilerini geliştirmekte yetersiz kaldığını gösteriyor. Yaklaşık 1000 saatlik İngilizce dersine rağmen, öğrencilerin büyük bölümünün A1 seviyesini aşamadığı vurgulanıyor.
Çalıştayda öne çıkan başlıklar:
Kalabalık sınıflar öğrenmeyi zayıflatıyor: Öğrenciler, konuşma esnasında hata yapma korkusu yaşıyor; bu da dil üretimini baskılıyor. 15 kişilik sınıf yapıları ve güvenli öğrenme ortamları öneriliyor.
Mevcut ders kitapları yetersiz: İngilizce ders kitaplarının Diller için Ortak Avrupa Referans Çerçevesi (CEFR) ile yalnızca %19 oranında örtüştüğü tespit edildi. Materyallerin güncellenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Motivasyon eksikliği temel bir engel: Öğrencilerin dili neden öğrendiklerine dair net bir algıya sahip olmamaları öğrenme sürecini olumsuz etkiliyor. Yaşa uygun hedef yapılarının oluşturulması ve öğrenmenin sosyal bağlamlarla desteklenmesi öneriliyor.
Hazırlık sınıflarının eksikliği ciddi bir kayıp: Hazırlık uygulamalarının kaldırılması, dil edinimini güçleştiriyor. Rapor, yoğunlaştırılmış ve isteğe bağlı hazırlık sınıflarının yeniden yapılandırılmasını öneriyor.
Dijital araçlar pedagojik hedefe hizmet etmiyor: Yapay zekâ ve dijital uygulamaların yalnızca “doğru cevaba ulaşmak” için kullanıldığı; sürece dayalı öğrenmeyi desteklemediği belirtiliyor.
Neden önemli?
EPAM’ın yayımladığı bu rapor, Türkiye’de zorunlu eğitim kapsamında uygulanan yabancı dil öğretiminin sadece süre ve materyal açısından değil; pedagojik iklim, bireysel hedefler ve dijital entegrasyon gibi alanlarda da gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Rapor, eğitim politikalarının sahadan gelen verilerle yeniden şekillendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Enocta, UDEPA ile Güçlendi: Geleceğin Yetenek Yönetimi Başlıyor
Türkiye’nin önde gelen dijital öğrenme çözümleri şirketi Enocta, 2024 yılında aldığı stratejik yatırımın ardından önemli bir adım daha attı. Yapay zeka destekli Gelişim Planlama Platformu UDEPA’yı bünyesine kattığını duyurdu. Bu stratejik birleşme ile Enocta, dijital öğrenme çözümlerini yetkinlik gelişimi odaklı yaklaşımlarla zenginleştirerek, Yetenek Zekası Platformu olma yolculuğunda önemli bir adım attı.
Günümüzde çalışma hayatı çok daha fazla değişim ve dönüşüm içeriyor. Yapılan araştırmalar da dünyanın büyük bir nitelikli iş gücü krizi yaşadığını ortaya koyuyor. ManpowerGroup 2024 Küresel Yetenek Açığı Raporu’na göre nitelikli şirketlerin yüzde 75’i nitelikli iş gücü bulamıyor. Aynı araştırmanın Türkiye raporunda ise rakam yüzde 76 olarak karşımıza çıkıyor. Society for Human Resource Management’in 2024 tarihli araştırmasına göre tam zamanlı işler için nitelikli iş gücü bulamama oranı yüzde 77’e yükselirken, bu oran İngiltere’de ise yüzde 79’a yükseliyor.
Enocta köklü deneyimi ve kapsamlı öğrenme ürünleri ile dijital öğrenme çözümleri sektörünün liderliğini sürdürüyor. Bu kapsamda Enocta, UDEPA’nın yapay zeka tabanlı teknolojik altyapısını kurumların hizmetine sunuyor. Böylece kurumlara çalışanlarının yetkinliklerini daha etkin bir şekilde belirleme, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri ile geliştirme ve ölçme imkanı sağlıyor.
Zengin bir yetkinlik dünyasının kapıları açılıyor
Enocta, UDEPA ile kurum çalışanları için önceden tanımlı evrensel yetkinlikler için farklı kaynaklardan eğitimler ve gelişim aksiyonları eşleştirilmiş olarak veriliyor. Çalışanlar yetkinlik gelişim alanlarına kolayca erişebiliyor. Öte yandan UDEPA ürünleri Enocta Platform altyapısı ve Enocta Katalog eğitimleri ile tam entegre çalışıyor. Bu sayede zengin bir yetkinlik gelişim dünyasının kapıları açılıyor.
Yeteneğe yatırım geleceğe yatırım
Hem nitelikli çalışanların şirkete daha uzun süre ve daha verimli şekilde katkıda bulunmasını sağlamak hem de yeni insan kaynağını şirkete kazandırmak için başrolde teknoloji bulunuyor. 20 yılı aşkın süredir oluşturduğu ürün ve çözümleriyle uçtan uca dijital gelişim dünyasının lideri konumunda bulunan Enocta, şirketlerin insan kaynağını zenginleştirmek için çalışıyor. Enocta’nın Gelişim Planlama Platformu UDEPA’yı bünyesine katmasıyla; yetkinlik, performans ve kariyer geliştirme araçları ile entegre bir deneyim sunmaya başlıyor. Böylece bireylerin potansiyelini açığa çıkarırken organizasyonların hedeflerine ulaşmasına ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı oluyor.
20 yıllık tecrübe sahaya yansıyor
20 yılı aşkın tecrübe, 500’ü aşkın müşteri ve 3.5 milyon kullanıcısı ile şirketlerinin uçtan uca dijital gelişim dünyasına liderlik ettiğinin altını çizen Enocta CEO’su Sercan Çelebi, “UDEPA’nın yetkinlik gelişimi alanındaki uzmanlığını, Enocta’nın dijital öğrenme alanındaki liderliği ile birleşerek, müşterilerimize benzersiz ve katma değerli çözümler sunmaya başladık. Günümüzde artık şirketler için sadece eğitim vermek yeterli değil; çalışanların yeteneklerini derinlemesine analiz etmek, kişiye özel yetkinlik gelişim yolları çizmek ve performanslarını bu doğrultuda yönetmek gerekiyor. Yapay zeka destekli gelişen platformumuzla, dijital öğrenmeyi yetkinlik gelişimiyle birleştirerek, çalışanların tam potansiyeline ulaşmasına ve kurumların sürdürülebilir başarılar elde etmesine liderlik etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
UDEPA’nın Kurucusu Mehmet Gürsoy ise bu birleşmenin sistemleri birbirine bağlamanın ötesinde yeni ve daha büyük bir bütün yarattığını vurgulayarak, “Enocta ile güçlerimizi birleştirerek, kurumların yetenek gelişimini uçtan uca yöneten bütünsel bir yapıyı hayata geçiriyoruz. Yetkinlik odaklı olarak eğitim, performans ve kariyer yönetimini yapay zekâ destekli, kişiselleştirilebilir ve son derece kolay bir deneyimle tek bir sistemde sunmak büyük bir değer yaratıyor. Bu birliktelik, beceri odaklı dönüşümün önünü açacak ve kurumlara sürdürülebilir başarı yolunda güçlü bir kaldıraç sağlayacak” dedi.
Kurumlar başarıya ulaşacak
Bu birleşme ile Enocta artık, dijital öğrenme platformu ve zengin içerik kataloğunun yanı sıra, yapay zeka destekli yetkinlik gelişimi, kişiselleştirilmiş gelişim planları, performans yönetimi ile kariyer gelişimi araçlarını da içerecek şekilde genişliyor. Enocta, bu yeni nesil çözümleri sayesinde yapay zeka odaklı ürün geliştirmeleri ile kurumların rekabet avantajını artırmalarına ve sürdürülebilir başarıya ulaşmalarına destek olmayı amaçlıyor.
UDEPA Hakkında:
Udepa, çalışanların yetkinliklerini geliştirmelerini, performanslarını yükseltmelerini ve nihayetinde kariyerlerini büyütmelerini sağlamak amacıyla kurgulanmış bir yetenek gelişim platformudur. Bu amaca hizmet edecek şekilde; rol bazlı yetkinlik tanımlama, derinlemesine ve çok boyutlu yetkinlik değerlendirme, dönemsel performans hedefleri oluşturma, hem yetkinlikleri hem de performansı geliştirmek için odaklı gelişim yolculukları tasarlama araçları ile donatılmıştır. Gelişimi ve birlikte büyümeyi kolaylaştırmak için mentorluk ve geribildirim modülleri ile desteklenmiştir. Tüm yetenek geliştirme süreçlerini tek bir noktadan, akıllı ve akıcı bir şekilde yönetmek için kendini Enocta ekosistemi içinde sürekli olarak geliştirmektedir.
Enocta Hakkında:
20 yıldır uçtan uca dijital öğrenme çözümleri konusunda sektör lideri olan Enocta, savunma sanayi, finans, enerji, e-ticaret, perakende, ulaşım ve lojistik alanlarında 500’ü aşkın lider şirket ile çalışıyor. Bugüne kadar 3.5 milyonu aşkın kişiye 9.000’i aşkın dijital eğitim içeriği sunan Enocta, değişen gelişim ihtiyaçlarına yönelik ürün ve çözümler sunuyor. Şirketlerin çalışan gelişimleri için öğrenme deneyimi platformu sunan Enocta, 2024 yılında aldığı yatırım ile yapay zeka başta olmak üzere birçok alanda sektörde fark yaratan ürün ile çözümlere imza attı.