Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Biz büyük bir milletiz

ERZURUM – AK Parti Erzurum Milletvekili Aydemir, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin asaletine uygun yiğitçe bir tavır koyunca başta ABD olmak üzere özür için sıraya girdiler. Özür faslı ecnebilerden çok CHP, HDP, İYİ Parti ve hempa güruhu üzdü. ‘ dedi.

Aydemir gündeme ilişkin tespitlerini paylaştı

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesini değerlendirdi. ‘Hadsiz’ olarak nitelendirdiği 10 büyükelçinin özür dileme olayını yorumlayan Milletvekili Aydemir, büyükelçilere destek veren muhalefetin halini utanç verici olarak niteledi.

Aydemir Tekman’ı anlattı

Basın toplantısında Tekman ilçesini gündeme taşıyan Milletvekili Aydemir, ilçedeki yerel yönetim başarısını gündeme getirdi, yatırımları aktardı, Tekman halkının memnuniyetini dile getirerek ‘Tekmanlı Dadaşlarla iftihar ediyoruz. ‘ vurgusunda bulundu. Milletvekili aydemir Hakkın rahmetine kavuşan, Erzurum eski Milletvekili Şinası Yavuz’a rahmet niyazında bulundu, ailesine başsağlığı diledi.

2022 yılı merkezi yönetim bütçesi

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir basın toplantısında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2022 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandığını, muhalefetin ezberden başka somut hiçbir şey ortaya koyamadığını ileri sürdü.

İktidar partisi olarak muhalefetten görüşmelere katkı sunmasını beklediklerini ifade eden Aydemir, sekizinci kez bütçe görüşmelerine katıldığını belirtti. Aydemir, “Muhalefet, katıldığım ilk bütçe görüşmelerinde ne söylemişse bugün de aynı şeyleri zikrediyor. ‘Öldük, bittik, yok olduk’ teranesi.” diye konuştu.

Muhalefete eleştiri

Muhalefetin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 büyükelçiyle ilgili tavır ortaya koyduğunda da “Mahvolduk, yok olduk, bittik.”, “Bu ülkelerle ticaretimiz var. Ne olacak?” dediğini dile getiren Aydemir,: “Her türlü gurur, iffet, izzet onlar için bir şey ifade etmiyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin asaletinin gereğini yerine getirince ‘Biz herhalde mahvolacağız’ gibi bir yaklaşım ortaya koydular. Sonrasında başta ABD olmak üzere 10 büyükelçinin tamamı özür diledi. Biz böylesine büyük bir milletiz, liderimiz de bu büyük milletin kıvamına uygun bir liderlik ortaya koyuyor ama bunlar yapılanları bir türlü kavrayamıyorlar. Çünkü kendilerini tarif edilebilir halden uzak tutmuşlar. Bu yönde siyaset yapanlar, bizim yaptığımız bu üretken bütçeleri hazmedemiyorlar. 2022 yılı pandemiye rağmen çok özel bir zemin olacak, hayatın her sahasına yapacağımız yatırımlar olacak. Milletimiz bu halden memnun. Cumhurbaşkanımızla beraber açılan çığırın huzur üzerine olduğunu gördüler. Bizim gayretimiz de sürgit devam edecektir.” dedi.

‘Muhalefetin söyledikleri hep ezber, ezber, ezber’

‘Muhalefetin söyledikleri hep ezber, ezber, ezber. Yani böyle bir somut yeni bir şey bugüne kadar hiç önümüze koymadılar.’ diyen Milletvekili Aydemir, ‘Arzumuz isteğimiz şu, keşke muhalefet özgün şeyler söylese, faydalanacağımız şeyler söylese de, biz de onları alıp, yolumuzu daha da açabilsek. Yok hiçbir şey yok. Bakın katıldığım 8’inci bütçe görüşmesi bu. Birinci bütçede neyi söylemişlerse bugün de aynı şeyleri söylüyorlar. ‘Öldük, bittik, yok olduk’ teranesi. Bakın iki gün önce ne diyorlardı, büyükelçilerle ilgili, 10 büyükelçiyle ilgili. Sayın cumhurbaşkanımız tavır koyduğunda, mahvolduk, yok olduk, bittik. Bu ülkelerle ticaretimiz var, ne olacak? ‘ diyorlardı, değil mi?. Her türlü onur, gurur, iffet, izzet onlar için hiç önem ifade etmiyordu. ‘Gelsinler, büyükelçiler bize ayar versinler, bu ülkeyi böyle paspas etsinler, hiç umurlarında değildi. Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin asaletinin gereğini yerine getirip tepki verince, biz herhalde mahvolacağız, gibi bir yaklaşım ortaya koydular. Sonra ne oldu, başta Amerika olmak üzere, tamamı özür dilediler, hizaya geldiler. Sigaya çekilmenin gereği onlar için özür dilemek oldu. Biz böylesine büyük bir milletiz, liderimiz de bu büyük milletin kıvamına uygun bir liderlik koyuyor. İşte bu liderlik bütçeyi yaparken de buna göre yapıyor. 2 trilyona doğru giden bir bütçemiz var bizim. Akılları hafsalaları almıyor bunların. Yapılanları bir türlü kavrayamıyorlar. Siyasi yol haritaları buna müsaade etmiyor. Çünkü kendilerini tarif edilebilir halden uzak tutmuşlar.’ dedi.

Aydemir’den rabbi yesir vurgusu’

Basın toplantısında muhalefetin çelişkili yaklaşımlarına değinen Milletvekili Aydemir, ‘Bakın bir muhalefet genel başkanı bir belediye başkanı için ne söylüyor, şu bakış açısına bakar mısınız? Diyor ki, benim ablam 75 yaşında. Onun yüzünde Rabbi yesir gördüm. Bizim halk arasında ‘rabbi yesir’ nurlu hal demektir. Allah’ın nurunun yansıması demektir. Bunlar dünyadan bihaberler. Ve bunu söyleyen şimdi, CHP’nin il başkanına, İstanbul il Başkanına güzellemeler yapıyor. O İstanbul il başkanı ki, teröristleri metheden, terörü teşvik eden, teröristlere dönük her fırsatta yüceltici ifadeler kullanan birisi. Bu milliyetçiyim diyen bir sima, onlara güzellemeler yapıyor. Ne adına, bireysel kin ve garezi adına. İşte böyle siyaset yapanlar, bizim yaptığımız üretken bütçeleri bir türlü hazmedemiyorlar. Akılları, hafsalaları almıyor. ‘ diye konuştu.

‘2022 bütçesi yatırım bütçesi’

2022 bütçesinin diğer 19 bütçede olduğu gibi yatırımları öngördüğüne dikkat çeken Milletvekili Aydemir, ‘ Her alanda çok ciddi rakamlar ortaya koymuşuz. 2022 yılı da şu salgına rağmen çok özel bir zemin olacak inşallah. Hayatın her sahasına yansıtacağımız yeni yatırımlar olacak, insanlarımız nerede olurlarsa olsunlar, işçi, memur, köylü, kim olursa olsun, sanayici hepsi ama hepsi bu bütçeden faydalanacaklar bugüne kadar olduğu gibi. Şimdi bütçe görüşmelerinde muhalefetten konuşanların tamamı aynı şeyleri söylüyorlar, ‘yok olduk, bittik’ gibi. Tam aksine daha daha iyiye, daha daha güzele doğru yürüyoruz. Allahın izniyle bu bütçe de bu neviden bir gelişmeye ışık tutacak, ön açacak. Bundan herkes emin olsun. Bunun altını çiziyorum.‘ dedi.

Tekman’da Ak dönem

Basın toplantısında Erzurum’un Tekman ilçesindeki sosyoekonomik gelişmelere değinen, HDP’li Belediyelerle AK Parti belediyeleri arasındaki derin farkı anlatan Milletvekili Aydemir, ‘Bugün Tekman’dan Belediye Başkanımız Mustafa Ergin bey aradı. Çok nitelikli bir arkadaşımız. Yaklaşık 2.5 yıldır görev yapıyor. Erzurum’a aslında bir tünel yapıldıktan sonra Palandöken tüneli ile beraber en yakın ilçemiz olacak Tekman inşallah. Daha önce orada HDP’li bir belediye vardı. HDP’lilerin kuşatması vardı. Yerel hizmetlerden uzak bir hali vardı ilçenin. Şimdi ise 2.5 yıldan bu yana çok özel bir çalışma yürütülüyor Tekman’da. Büyükşehir Belediye Başkanlığımızla beraber, buralarda zemine yayılan muhteşem hizmetler var. İnsanlarımızın da bu halden memnuniyetleri var. ‘ ifadelerine yer verdi.

Tekman Belediyesi ve Başkanına övgü

Milletvekili Aydemir yaz dönemi Tekman saha çalışmalarını paylaşarak, ‘Köy köy, mezra mezra gezdik. Tekman’da çok sayıda mahalleye gittik. Teşekkürlerle yöneliyor insanlarımız. Terörden arındırılmış bir hal. İnsanlarımız çok mutlu., çok huzurlu bir hale getirmişiz. Bu hal devam etsin diye bize hususen talepleri var. ‘Teröre amandır fırsat vermeyin’ diyorlar. Niye, çünkü hizmetin lezzetini görüyorlar. Yatırımın lezzetini görüyorlar. Her neye ihtiyaçları var ise onlar anında karşılanıyor. Öncesi nasıldı? Tehdit, şantaj, terörize zihinlerin kapattığı zeminler. Şimdi bunlar kapandı, huzur geldi. İnsanlarımızın yüzünde gülücükler var, Tekman’a gittiğinizde ana caddede gezin, yahut köylere mezralara gidin, bunu göreceksiniz. Milletimiz bu halden memnun. Milletimiz öldük, bittik teranelerine kulaklarını kapatmış. Olmadığını gördüler. Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber açılan çığırın, açılan yeni çağın huzur ve mutluluk üzerine, ekonomik gelişmeler üzerine olduğunu gördüler. Bundan dolayı da bir büyük memnuniyet var. Teşekkürlerini bize aktarıyorlar. Ben de buradan Tekmanlı kardeşlerime, hemşehrilerime şunu söylüyorum, ‘destekleri devam etsin, biz onların emrindeyiz.’ AK Parti kadroları olarak, Cumhur İttifakı olarak Tekman’ımızı daha mamur hale getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Oradaki Belediye Başkanımızla, yerel yöneticilerimizle omuz omuza bir gayret koyacağız, koyuyoruz. Büyükşehir Belediyemiz ha keza öyle. ‘ dedi.

Aydemir’den huzur ve istikrar mesajı

Milletvekili Aydemir, ‘Biz huzura kendini teksif etmiş, bütün enerjisini huzura yönlendirmiş bir siyasi kadroyuz. Yeter ki milletimiz mutlu olsun, yeter ki milletimiz, insanlarımız huzur üzere yaşasın. Bu yolda gayretimiz sürgit devam edecektir Allah’ın izniyle. Bu düşüncelerle bütçemizin hayır ve uğur getirmesini diliyorum. ‘ niyazında bulundu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

“Türkiye hukuka bağlılıkta 117. sırada!”

Hukukçu Figen Çalıkuşu’ndan zor soru: “Mafya mı devlete, devlet mi mafyaya operasyon çekiyor”

HABER MERKEZİ-Hukukçu Figen Çalıkuşu, Karar Gazetesi’ndeki köşe yazısında “çürüme” iddiasında bulundu.

Ülkelerin ne durumda olduğunu ölçen ‘hukukun üstünlüğü endeksi’nde, hükümetlerin, ülkeyi yönetenlerin, hukuka bağlılıkları mercek altına alındığını, bu endekste Türkiye’nin 142 ülke arasında 117. Sırada olduğunu hatırlatan Çalıkuşu, “Hukukun üstünlüğünde 1. sırada hangi ülke var derseniz; tüm endekslerde üst sıralarda olan Danimarka. Monarşiyle yönetilen ama ‘demokrasiye’ sahip olan Danimarka… Cumhuriyet olan ama bir türlü ‘demokrasi’ olamayan Türkiye’ye fark atıyor” ifadelerini kullandı.

Çalıkuşu’nun yazısının tamamı:

İçişleri Bakanlığı içindeki sert bir bilek güreşinin mafya marifetiyle “darbe mi, operasyon mu” parantezine sıkıştırıldığı, gözümüzün önünde işlenen bir cinayetin emrini verenin siyaset kurumu tarafından korunduğu buna karşın muhalif Kürt siyasetçilerin AİHM Kararlarına rağmen hayatlarına çöküldüğü, AYM üyelerini terörist ilan edebilen zihniyetin cumhurbaşkanı tarafından ödüllendirdiği, muhalif olan herkesin casus ilan edileceği bir çürüme ortamındayız.

“Mafya mı devlete, devlet mi mafyaya operasyon çekiyor” sorusu etrafında tartışan bir ülkeden söz ediyoruz.

Bu korkunç durumun nedeni nedir?

Ruhu bıçaklanmış gözleri oyulmuş kuvvetler ayrılığı olabilir mi?

Gelin birlikte bakalım.

Parlamenter monarşiyle yönetilen, gerçek bir kralın olduğu Danimarka’da kuvvetler ayrılığı var.

Biz de güya kuvvetler ayrılığı ile yönetiliyoruz…Anayasanın başlangıç kısmında öyle yazıyor zira.

İki ülke de kuvvetler ayrılığı ile yönetiliyor ama hukukun üstünlüğü endeksinde arada uçurumlar bulunuyor.

Danimarka ile Türkiye’nin kuvvetler ayrılığından anladığı aynı değil demek ki…

Anayasa değişikliğinin konuşulduğu bu günlerde, aradaki farkı anlamak isterseniz size Taha Akyol’un “Atatürk’ün Anayasası 1924” isimli son kitabını öneririm.

Taha Akyol, 100 yıllık anayasa tecrübesine sahip olmamıza rağmen, bu tecrübeden ders çıkaramadığımızı, uzlaşmayla bir anayasa yapılamadığını söylüyor ve fevkalade bir isabetle teşhisi koyuyor: “anayasal istikrarsızlık”.

Taha Akyol’un kitabından devam edelim;

“Türkiye’nin anayasal istikrarsızlığının, kuvvetler birliği ile kuvvetler ayrılığı arasındaki gelgitler ve siyasi güç karşısında hukukun zayıflığı halinde ortaya çıktığı görülüyor.”

Meclis tutanaklarından Cemal Nuri Bey’in konuşmasından “1924 Anayasasında temel olan ikinci umde kuvvetler birliğidir” cümlesini aktarıyor Taha Akyol.

Kitap sayesinde Yekta Güngör Özden’in başkanlığı dönemindeki bir AYM kararında 1924 Anayasasına yapılan eleştiriden de haberdar oldum;

“Kuvvetler birliği ilkesi esas alınan 1924 Anayasasında yargıya ilişkin ayrıntılı hükümler bulunmadığı gibi, yargının yasamaya yürütmeye karşı bağımsızlığını sağlayacak kural ve kurumlara yer verilmemiştir.”

Geldik 2024 senesine.

Anayasada bu kez kuvvetler ayrılığı yazılı.

Ama yargı, yasama ve yürütmeye karşı gene bağımsız değil, korunaksız ve saldırı altında.

Gerçek bir kuvvetler ayrılığı olmadığında bağımsız olamayan, bağımsız olamayınca tarafsız da olamayan kuşatılmış bir yargı ile baş başayız özetle.

Ülkelerin ne durumda olduğunu ölçen “hukukun üstünlüğü endeksi” nde, hükümetlerin, ülkeyi yönetenlerin, hukuka bağlılıkları mercek altına alınıyor.

İşte bu endekste Türkiye 142 ülke arasında 117. sırada.

Hukukun üstünlüğünde 1. sırada hangi ülke var derseniz; tüm endekslerde üst sıralarda olan Danimarka.

Monarşiyle yönetilen ama “demokrasiye” sahip olan Danimarka…

Cumhuriyet olan ama bir türlü “demokrasi” olamayan Türkiye’ye fark atıyor.

Endekste bir ülkenin notu 1’e ne kadar yakınsa hukukun üstünlüğü o derece yüksek olurken, 0’a ne kadar yakınsa hukukun üstünlüğü o kadar düşük olarak nitelendiriliyor.

Endeks değerlendirmesindeki başlıklarda olan “Yönetim pozisyonundaki kişiler yasal kısıtlamalara ne kadar tabi olduğunu değerlendirmesinde” Danimarka’nın puanı; 0.95.

Ülkemiz Türkiye’nin puanı; 0.28.

Yönetim pozisyonundaki kişilerin, yasal kısıtlamalara tabi olması ne demek? Kuvvetler ayrılığı demek.

Kuvvetler ayrılığı yok ise hukukun üstünlüğü endeksinde sert düşüş de kaçınılmaz zaten.

Bu düşüş yargıyı hiç rahatsız etmiyor anlaşılan.

Yargıtay üyeleri yeni başkanını ancak seçebildiler… 37 tur oylama yapıldı.

Son aşamada, adaylardan AYM üyeleri hakkında çok ağır ithamlarla suç duyurusunda bulunan 3. CD’si Başkanı Muhsin Şentürk adaylıktan, Yargıtay Başsavcılığına aday olmak için çekildi.

Bu çekilmenin arkasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müdahalesinin olduğu iddia edildi… Sadece böyle bir söylentinin olabilmesi bile ülkedeki hukukun durumunu, “kuvvetler ayrımı” olup olmadığını göstermeye yeter.

Danimarka’daki meslektaşları, 37. turda başkan seçen, bu seçimlere cumhurbaşkanının karıştığı söylenen Yargıtay ve üyeleri hakkında ne düşünürler acaba?

Yargıtay, bu ülke insanlarının hukuksal sorunlarına çözüm beklediği hukukun Kâbe’si diyebileceğimiz bir yer.

Cezaevinde tahliye tarihi geldiği halde Yargıtay’dan dosyası dönmediği için yatanlar oldu/oluyor bu ülkede.

Yasal faizin yüzde 9 olduğu bu ülkede pul olmuş alacaklarına 10 yıl sonra kavuşanlar var.

Mehmet Şimşek, endeksteki 117. sıra gerçeği önünde dururken dünyadan ne kadar para bulacak ya da bulamayacak sanırım biliyordur.

Göreve geldiğinde “rasyonalite” demişti zira.

Hukuk ve demokrasi olmadan rasyonalite olmuyor… Hayat bütün örnekleriyle bunu bize gösteriyor.

Okumaya devam et

Genel

İTÜ Robot Olimpiyatları’nda geleceğin teknoloji liderlerini destekledi

Telemecanique Sensors, İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü (OTOKON) tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen İTÜ Robot Olimpiyatları’nın bronz sponsoru oldu

ABDULLAH GONCA
HABER MERKEZİ-Şirket, üç gün süren etkinlik çerçevesinde geleceğin robot dünyasını şekillendirecek gençler, akademisyenler ve sektör temsilcileri ile buluşma fırsatı elde etti.

90 yılı aşkın deneyimiyle 20’den fazla ülkede sensör teknolojileri alanında fark yaratan Telemecanique Sensors, geleceğin mühendislerine destek olmak amacıyla sponsorluk çalışmalarına devam ediyor. Son olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü (OTOKON) tarafından düzenlenen İTÜ Robot Olimpiyatları’na bronz sponsor olarak katılan şirket, robot alanında çalışmalar yürüten öğrencilerin çalışmalarına katkı sağladı.

Bu yıl 16’ncısı düzenlenen etkinlik; heyecan verici yarışmalar, eğitici seminerler ve workshoplarla üç gün boyunca katılımcılara özel bir deneyim sundu.

Okumaya devam et

Ekonomi

JetCar’a büyük ilgi

Antalya’da üretiliyor, 110 ülkenin sularında yüzüyor

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ
-Ankara’da düzenlenen Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı Artı Boat Show’da sergilenen su sporları aracı ‘JetCar’ ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Antalyalı bir firma tarafından üretilen ve 1 milyon 200 bin TL fiyat etiketi olan deniz oyuncağı 110 ülkeye ihraç ediliyor.

Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı Artı Boat Show Ankara, milyonluk tekne ve yatlara ev sahipliği yapıyor. 150 bin TL ile 7 milyon TL arasında değişen 200’ün üzerinde teknenin sergilendiği fuara, Antalya merkezli bir firma tarafından üretilen ‘JetCar’ damgasını vurdu.

EN FAZLA İHRACAT ABD’YE VE ARAP YARIMADASINA

JetCar’la ilgili detayları aktaran Ocean Marine Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Güneş, “Dünyada büyük ilgili gören JetCar’ı geliştirmeye devam ediyoruz. Daha gelişmiş versiyonunu kısa süre içerisinde denize indirmeyi hedefliyoruz. Mevcut versiyon 55 deniz mili (Yaklaşık 90 km/s) hıza ulaşıyor. Türkiye’de 400 adet JetCar sularımızda yüzüyor. ABD, Arap yarımadası ve İspanya başta olmak üzere bugün 110 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yeni versiyonun suya inmesiyle birlikte hedefimiz ihracat yaptığımız ülke sayısını bu yıl en az 150’ye çıkarmak. Hem sektör ihracatımıza hem de Türkiye’nin toplam ihracatına daha fazla katkı vermek istiyoruz. Türkiye, deniz araçları ve ekipmanları üretiminde tasarım ve kalite özelinde dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Mevcut konumumuzu pekiştirmek ve daha üst basamaklarda yer almak için katma değeri yüksek ürünlere odaklanmalıyız” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.